Hürser
Tekinoktay
20 Temmuz 2006
Dünya
Kupası Özel ___
İşte
Gerçek Şampiyon . . .
Dünya Kupası bitti ama Dünya şampiyonu olan İtalyanların futbol
dünyası üzerindeki etkileri sürüp gidiyor.
Kupada esas kaybedenlerden olan Brezilya, İngiltere ve Arjantin'in
elenişlerinin arkasında gelenekleri dışında olan ürkek ve
korkak anlayış yatarken şampiyon olan İtalyan takımına baktığımızda
farklı bir durumun söz konusu olduğunu görüyoruz.
İtalyanlar, oyunu kilitleme gelenekleri dışına çıkan bir düşünce
ile bu kupayı kazanmıştır.
Ve ne yazık ki kupadan sonra savunma futbolu ön plana çıktı
kargaşasının altında İtalyanların yenilikçi ve cesur anlayışı
neredeyse futbol dünyasında kaybolup gitmektedir.
Bilindiği üzere katenaçyo adı ile rakiplerini ve oyunu kilitleme
üzerine kurulu oyun İtalyanların vazgeçilmez bir futbol kültürüdür.
Geleneksel futbol yapılarına işlemiş olan bu tarzı İtalyanlar
ile yaptığınız mahalle maçında bile görebilirsiniz.
Bire bir oyunlardaki üstünlükleri de bu anlayışı uygulamaya
çok müsaittir.
Ancak İtalya kupaya gelirken kendilerini geleneksel savunma
anlayışının dışına çıkartacak bir kadro yapısı oluşturmuş
ve 23 kişilik kadrosunda forvet hattında İngiltere gibi 3
oyuncu değil tam 6 oyuncu ile gelmiştir.
Ve bu oyuncuların hepsini de kullanmıştır.
Forvet hattındaki oyuncular olan Inzaghi, Totti, Del Pierro,
Toni, Iaquineta, Gilardinho farklı maçlarda görev almış ve
hepsinin de oyunun gidişatında etkili olduğu görülmüştür.
Marcello Lippi saha kenarından kendi muhafazakâr yapılarının
dışında cesur ve atak hamleler yaparak İtalyanların anlayışlarındaki
yenilikçi yapıda büyük pay sahibi olmuştur.
Avustralya maçında isteğini sahaya yansıtamamış olsa da özellikle
Almanya maçında oyunun uzatmalara gitmesine engel olacak şekilde
orta alana bile hücum oyuncularını sokarak maçın kazanılmasında
direkt katkı yapmıştır.
Lippi'nin, turnuva öncesi kadroya çağırdığı oyuncuların hepsinin
ofansif taraflarının fazla olduğu gözle görülür bir gerçek.
Hem de savunma ile yaşayan geleneksel futbol yapılarına rağmen.
Turnuvada gösterdiği cesaret sadece oyuna sonradan soktuğu
hücum oyuncuları ile değildir. Top kendilerinde iken yan beklerine
kadar tanınan özgürlük bir başka dikkati çeken durumdur.
Nitekim Zambrotta ve Grosso ile hem sağ, hem de sol beki ile
gol atan tek takım İtalya'dır.
Özellikle Marcello Lippi'nin Palermo takımından cesurca kadroya
dahil ettiği Fabio Grosso Avustralya maçında son saniyelerinde
yaptırdığı penaltının yanı sıra Almanya maçının 119' dakikasında
attığı gol ile takımını bir üst tura taşıyan sol kenar savunucusudur.
Üstelik maça bu derece etki yapan sol bek Grosso'nun maçın
uzatma dakikalarında bulunması gereken alanın yaklaşık 80-100
metre uzağında olduğunu da unutmamak lazım!
Dolayısıyla bu kupada geleneksel olan anlayışının dışına çıkıp
başarılı olan tek takım İtalyanlar olmuştur.
İtalyanların alışık olduğu anlayışlarının dışına çıkarak cesurca
gol atmayı düşünüp maçları uzatma dakikalarına taşımak istememesi
bile futbol adına gerçekten şampiyonluğu hak ettiklerini gösteriyor.
Kupa sonrasında ise telefon bant kayıtlarıyla oluşturdukları
kanaat ile şike ve bahis yaptıkları kararıyla Juventus, Lazio
ve Fiorentina gibi dünya markası olmuş takımları bir alt lige
düşürdüler.
Sadece bununla da kalmayıp Milan'ı Avrupa kupasına göndermediler.
Şimdi İtalyanlar almış oldukları bu kararlar ile yeşil sahada
hak ederek aldıkları Dünya Şampiyonluğunu saha dışında da
bir kez daha kazanan taraf oldular.
Kaybederken
Kazanmak 13 Temmuz 2006
Brezilya'nın
Elenişi ve Granma Gemisi 06
Temmuz 2006
Dünya
Kupasında Sona Doğru 29 Haziran
2006
Dünya
Kupasından Yansımalar 22
Haziran 2006
Alışık
olmadığımız futbol şöleni 15
Haziran 2006
Şampiyonanın
Baş Aktörleri ve Genç Yıldızları 08
Haziran 2006
Saha
içi etkenler
ve kupanın sahibi ilk eleme turunda belli olurmu?
Dünya Kupası Özel Ana Sayfa
|