Hürser
Tekinoktay
08 Haziran 2006
Dünya
Kupası Özel ___
Kupanın
Yolu
A Grubu; Almanya, Polonya, Kosta
Rika, Ekvador
Ev sahibi Almanya'nın pek yorulmadan
çıkacağı maçlara sahne olacaktır. Belki de tüm guruplar arasında
gurup birincisinin tahmininin en yüksek yüzdesi Almanya'nındır
diyebiliriz.
İkincilik için verilen mücadele bu grubu ilginç hale getirebilir.
2002 Dünya kupasında grubumuzda averaj ile arkamızda kalan
Kosta Rika, Dünya kupası gurup elemelerinde Galler, Avusturya
ve K.İrlanda'yı saf dışı bırakan 7. kez dünya kupasına katılacak
olan Polonya, yine gurup elemelerinde evinde oynadığı maçlarda
Brezilya, Arjantin başta olmak üzere tüm maçlarını kazanan
Ekvador ikincilik için sürpriz peşinde koşacak. Ancak unutmamak
lazım ki Ekvador dışında oynamayan futbolcular Almanya'da
duş bile alsalar hasta olabilirler!
B Grubu; İngiltere, İsveç, Paraguay,
Trinidad & Tobago
Birincinin tahmininin en zor
olduğu bir grup.
İngiltere ve İsveç arasındaki maç grubun son maçıdır. O güne
kadar ki averajları bu iki takımdan birini gurup birincisi
yapacaktır. İngiltere'nin en önemli kozu Wayne Roney'in sakatlığı
takımı için çok önemli bir eksiklik.
İsveç belki de tarihinin en iyi takımını kurmuş durumda 2
turda ev sahibi Almanya
İle karşılaşmak istemiyorsa bu guruptan birinci çıkmalı.
Bahreyn ile oynadığı play-off karşılaşmalarından sonra Almanya'ya
gelen Trinidad & Tobago ilk katıldığı kupaya sadece tribünler
de renk getirebilir.
Paraguay şayet İngiltere ve İsveç karşılaşmalarında oyunu
kart görmeden ve gol yemeden sürdürebilirse belki bir sürpriz
yapabilir
.
C Grubu; Hollanda, Arjantin, Fildişi
Sahilleri, S. Karadağ
Bu gruba en zoru diyebiliriz.
Hollanda her ne kadar takımını Marco Van Basten ile gençleştirse
de elemelerde Finlandiya, Çek Cumhuriyeti ve Romanya'ya karşı
oynadığı karşılaşmalarda hem evinde hem dışarıda hepsini kazanmıştır.
Kendilerini genç gören her takımı hüsrana uğratabilirler.
Bu grupta bulunan Arjantin normal şartlarda Hollanda ile birlikte
buradan çıkmalı diye düşünülmelidir. Ancak Arjantin takımı
Maradona'dan sonra yeni bir lider bulamamıştır. Bunun sıkıntısını
da nihayet 2002 de ilk turda elenerek göstermişlerdir.
Teknik ekiplerinde de bir istikrara sağlanılamaması bir başka
dezavantajıdır.
Şayet iyi bir strateji uygulayabilirler ise elindeki kadro
önemli işler yapabilir. Çünkü ellerinde rakip kaleye çabuk
inebilen çok etkili atak oyuncuları vardır.
Kadrosunda Avrupa'nın çeşitli takımlarında oynayan çok yetenekli
oyuncuları, başlarında ise Henri Michel gibi deneyimli bir
hocaları bulunan Fildişi Sahilleri eleme guruplarında Kamerun
ve Afrika şampiyonu Mısır'ı dışarıda bırakmıştır. Dünya kupasına
renk katacaklardır.
Bu grubun zor olarak adlandırılmasında önemli rol teşkil eden
Sırbistan Karadağ, hatırlanacağı üzere eleme gruplarının en
flaş takımı idi. Grubunda İspanya, Belçika hatta Litvanya
gibi takımlar arasından namaglûp birinci çıkması onların her
türlü sürprizi yapabileceğini gösteriyor.
D Grubu; Portekiz, Meksika, İran,
Angola
Scolari'nin kategori atlattığı
Portekiz Milli takımı, takım oyunu konusunda ilerleme yolunda
olan Meksika ile beraber bu grubun içinde rahatça çıkabilecek
güce sahipler.
İran'ın özellikle Avrupa'da yaşayan yurttaşlarının kendilerine
vereceği destek ve motivasyon ile sürpriz anlar yaşayabilir
ve yaşatabilir. Üstelik Bundesliga'da yer alan futbolcularının
oynadığı şartlar onlar için bir başka avantaj.
Angola ise eleme grubunda Cezayir ve Nijerya'yı arkasında
bırakması ile dikkati çekiyor.
Tek avantajları ilk maçlarını yıllarca sömürgesi oldukları
Portekiz'e karşı oynayacak olması. Kendilerine bir Fransa-Senegal
sürprizinin hatırlatılması bile birçok şey yaptırabilir.
E Grubu; İtalya,
Çek Cumhuriyeti, ABD, Gana
C Grubu ile birlikte en zor grup. Üst
düzey oyuncuları bulunan Gana bu grupta oynanılacak maçların
gidişatını değiştirebilir. En büyük dezavantajı Dünya Kupasına
ilk kez katılıyor olması. Kendilerine karşı puan kaybeden
takımın kaderini belirleyecek bir konumu bulunmakta.
2002'de müthiş bir fizik kaliteye erişen ABD takımı şayet
dar alan becerileri ve yaratıcılık konusunda ki eksikliklerinin
geçen dört yıllık sürede kapatmışlar ise bu gurubu allak bullak
ederler.
Gana ve ABD gibi fizik ve ritim gücü yüksek olan takımlara
karşı İtalya ve Çek Cumhuriyeti işlerini kendi aralarında
oynayacakları son maça bırakmamalı.
Şayet bu gruptan kazasız çıkarlar ise yolları uzun olabilir.
Çek takımı Avrupa Kupasında gösterdiği performansı burada
gösterebilir. Ayrıca Çek takımının ofansif yönü kuvvetli bazı
yıldızlarının birlikte oynayacakları son büyük organizasyon
olan bu dünya kupası onların maçlara ekstra motive olmaları
için önemli bir sebep.
Dolayısıyla Çekler iyi bir final yapabilirler. Şayet bu amaç
ile gruplarından birinci çıkarlar ise bu guruptan ikinci çıkacak
olan İtalya kupanın yolunu tamamen değiştirebilir!
İtalya'da yaşanan Moggi ve bahis skandalları milli takıma
kadar yansıdı. Marcello Lippi ve kalecileri Buffon'un adı
bile bu skandal iddiaları arasında kullanıldı.
Bu hoş olmayan durum İtalyan ekibine nasıl yansıyacak merak
konusu.
Ancak bu kupada İtalyan ekibi ünlü futbol yapısı katenaçyoya
karşı bir devrim yapabilir.
İlk kez hücumcuların daha fazla sayıda sahada yer aldıkları
bir takım deniyorlar.
Ayrıca takım ruhu da bahis skandallarından önce çok iyi gözükmekteydi.
Dolayısıyla bu grupta ikinci olacak bir İtalya, şayet Brezilya
ile 1.tur maçında karşılaşır ise sambacılara ters gelen oyun
yapısı ile Brezilya'ya karşı bir sürpriz yapıp kupanın şampiyonluğuna
kadar gidebilir.
F Grubu; Brezilya, Hırvatistan,
Japonya, Avustralya
A grubu ile beraber birincisi maçlar
oynanmadan belli olan grup. Dünya Kupasını daha başlamadan
gönüllerin ve futbolun şampiyonu olarak alan Brezilya bu gruptan
rahat çıkacaktır. Grubun bir başka özelliği de diğer üç takımdan
herhangi birinin ikinci tura geçmesinin sürpriz olmayacağı.
Özellikle eleme guruplarında İsveç gibi bir takımı iki kere
yenen Hırvatistan takımının oynadıkları oyun da çok etkileyiciydi.
İkincilik mücadelesi için Avustralya ve Japonya'dan biraz
daha şanslılar.
Ancak Avustralya'nın milli sporları olan rugby sentezli futbolları
ve Zico'nun Japonya'ya getirdiği yeni anlayış ile bu iki takımında
her türlü sürprizi yapabileceğini kabul etmek gerekir.
G Grubu; Fransa, Togo, Güney Kore,
İsviçre
Fransızlar her halde bir önceki Dünya
Kupasında olduğu gibi bir sürpriz yapamayacaklardır.
Bu guruptan çıkamamasının söz konusu bile olamaz. Ancak Cisse'nin
Çin Milli takımı ile oynanılan son hazırlık maçında ayağının
kırılması onların morallerini bozduğu gibi ikinci tur maçları
için önemli bir kayıp oldu.
Evinde oynadığı tüm maçları kazanan Togo her ne kadar Senegal,
Zambia gibi takımları elemiş olsa da Almanya onların katıldığı
ilk Dünya Kupası. Takımlarının ve ülkelerinin umudu neredeyse
sadece Emmanuel Adebayor'a bağlı. Bu onların bir başka handikabı.
Güney Kore bir daha evinde oynamanın getirdiği avantajlı maçları
burada oynayamayacaktır.
Play-Off da karşılaştığımız meşhur rakibimiz olan İsviçre
için bu grup gerçekten büyük şans.
Futbol standartı ortalamanın altında olan İsviçre yerinde
olmamız durumunda ikinci tura yorulmadan çıkabilirdik.
H Grubu; İspanya, Ukrayna, Tunus,
S.Arabistan
İlk maç olan İspanya Ukrayna karşılaşmasından
galip çıkanın birinci olacağı bir grup. Şayet bu maçı kaybeden
olursa Tunus'un averaj ve strateji hesapları başlar. Suudi
Arabistan FİFA'nın Dünya Kupasına katılacak takım sayısını
32'ye çıkartmasının bir lütfü ile burada. Onlar için sadece
turistlik bir Avrupa seyahati olacak.
Eleme gruplarından görüleceği üzere Asya'dan İran, Uzakdoğu'dan
Japonya, Orta Amerika'dan Meksika, yenidünyadan Avustralya,
Balkanlardan Hırvatistan ve Sırbistan, futbolun gediklisi
olan favori ülkeleri ile birlikte bizlere çok zevkli bir dünya
kupası yaşatacaklar. Tabi bu günlerde kıtası için oynayacak
bir Afrika takımı olursa futbol izleyicileri ayrı bir heyecan
da yaşayabilir. Fildişi ve Gana buna ilk adaylardır.
Şampiyonanın
Baş Aktörleri ve Genç Yıldızları
Dünya
Kupası Özel Ana Sayfa

|