Hürser Tekinoktay
16 Haziran 2006
Dünya
Kupası Özel ___
Alışık
Olmadığımız Futbol Şöleni !
Dünya Kupası başladı ve özellikle ülkemizdeki
futbolseverler uzun süredir ayrı kaldıkları futbolun güzelliklerine
tekrar kavuştular.
Gerçekten Türkiye'de ki futbolun sığ tartışmaları içinde saha
dışı ve saha için tüm güzel unsurlar unutulup gitmişti.
Gerçi bu sığ tartışmaların içine karışan spor adamları dünya
kupasının gidişatından hiç memnun değiller.
Onlara göre zevksiz geçen bir kupa!
Ancak onları da haksız görmemek elde değil. Çünkü uzun süredir
onlar da futbol konuşmayı unutmuşlardı!
Dünya Kupası gerçekten çok renkli ve zevkli bir şekilde devam
ediyor.
Bittikten sonra herkes kıymetini anlayacaktır.
Almanya, ülke dışındaki futbolseverlerin oturma odalarına
kadar gönderdikleri bu şölenin yanı sıra ülkesinde ki insanları
da mutlu etmeyi ihmal etmiyor.
Özellikle iç huzurlarında hiçbir kargaşa yok. Tüm kentlerde
olağan yaşam devam ediyor. Ama bir kaç değişiklik de yok değil.
Örneğin Almanya'da normal zamanda olmayan atlı polisler etrafta
geziyor. Yani Dünya kupası güvenliği için Alman Polisi Atlı
devriyeler tahsis etmiş.
Metrolar ve alışveriş merkezlerinde biraz kalabalık oluyor.
Ve normal de Pazar günleri kapalı olan alış-veriş merkezleri
saat 13.00'den sonra açık. Almanya'da yaşayanların alışık
olmadığı bu durum kendilerini Pazar günleri buralara götürüyor.
Tabi bu değişiklikler Almanya'ya olağan üstü bir canlılık
getirmiş. En hareketli saatler maç saatleri ve maç sonraları
yaşanıyor.
Maç saatleri Alman futbolseverlere büyük çadırlar yapılmış
ve dev ekranlarda eğlenerek sonbahar festivallerindeki gibi
bir karnaval yaşatılıyor.
Maçlardan sonra ise stadyumdan çıkanlar ile birleşen bu topluluklar
sabaha kadar eğlenmeye devam ediyorlar.
Ama her şey müthiş derecede centilmence geçiyor.
Ülkemizdeki spor ve futbol kültürü ile karşılaştırdığımız
zaman bu olanlara gıpta etmemek mümkün değil.
Almanya'da saha dışındaki canlılık ve centilmenlik saha içinde
de devam ediyor.
Hakem kararlarına karşı en ufak bir müdahale yok. Zaman zaman
tartışılabilecek kararlara karşı bile futbolcular ve futbol
adamları hiç bu konulara girmiyorlar.
Tribünlere de olağan üstü canlılık ve centilmenlik hakim durumda.
Teknik anlamda baktığınız zaman ise her maç birbirinden ilginç
ve heyecan içinde geçiyor.
Zayıf olarak adlandırılan takımlar bile neredeyse her maça
ortak gibi.
Gerçi maçlardan önce Türkiye'de ki yayıncı kuruluşta 7-0 biter
vs gibi yorumlar yapılıyor. Sonuçta da hayali skor gerçek
olmayınca dünya kupası kalitesiz yakıştırmasından nasibini
alıyor!
Yayıncı kuruluşun akşam saat 21.00'den biten maçtan sonra
hemen film yayınlamaya başlaması her halde bu yüzden olsa
gerek. Yoksa tüm futbolseverleri ekran başına çektikten sonra
onları tekrar diğer kanallara göndermenin bir mantığı olmasa
gerek!
Saha içinde olanlara gelince;
İlk maçlar sonunda futbolun artık tüm dünyada fiziki gelişimini
tamamlamak üzere olduğu görülmekte.
Futbolla geç tanıştığı zayıf olarak adlandırabilecek takımlar
ile olağan güçlüler arasındaki mesafe daralmış durumda.
Özellikle geç tanışanlar dar alanda topu kullanma becerilerindeki
eksikliklerini henüz giderememişler.
Aynı zamanda birbiri ile ilintili olan yaratıcılık anlamında
da belirgin bir sıkıntıları bulunmakta.
Gerçi bu Fransa gibi bir takımda bile gözüküyor. Ancak onlarınki
düşünce üretkensizliğinden dolayı. Teknik adamları ve tüm
Fransa hala topları Zidane alsın Henry'e versin o da gol atsın
diyor. Hâlbuki geçtiğimiz sezon Premier Ligin muhteşem oyuncusu
Henry kendi takımında orta alana kadar gelip top ile hareketlenmeyi
seven, bu şekilde coşan ve coşturan bir oyuncu.
Dolayısıyla turnuvaya bakıldığında ilk maçlarda bile keyif
veren bir futbol şöleni izliyoruz.
Birde olağan şüphelilerin ilk maçlarına başlarken( Almanya
Hariç) sahip olduklarının % 70 gibi bir kısmı ile başladıklarını
unutmamak lazım…
Şampiyonanın
Baş Aktörleri ve Genç Yıldızları
Dünya Kupası Özel Ana Sayfa
|