Hüseyin Özkök
24 Kasım 2004
Hepiniz
Kına Yakın Emi
İşte sonunda oldu
ve süperler süperi ligimizin 3 büyük takımının birinin stadında
zaten son yıllarda lekesi bol Türk Futbol Tarihi'ne kapkara
bir leke daha düştü ve resmen bir insan öldürüldü. Bu cinayetin
bir gün geleceğini aklı başında insanlar ve özellikle de Hıncal
Uluç yıllardır öngörüyorlardı. Ama bunu sadece Hıncal Uluç
tek başına köşesinde ve 90 Dakika'da bıkmadan usanmadan dile
getirdi fakat ne yazık ki sesini duyuramadı.
Bu sonuca ulaşılmasını sağlayanlar ve şu an timsah gözyaşı
dökenler artık uygun gördükleri bir yerlerine kına yakabilirler.
Türkiye'de ne yazık ki çıkar amaçlı taraftar yalakalığı son
yıllarda korkunç bir hal aldı. Bu yalakalığın nedeni sadece
maddi çıkarlarla iligili olarak alglanmamalı her boyutta düşünülerek
yapılıyor bu yalakalık. İşte bu günlere gelinmesinde de taraftar
yalakası üç grup insanın suçu var.
1- Yöneticiler: Özellikle 3 Büyükler'in yöneticileri yıllardır
resmen hilkat garibesi bir canavar yarattılar. Bu canavar
ise besleme taraftar kitlelerinden oluştu. Sadece işler kötü
giderse aleyhte bağırmasınlar bağıranlarıda şiddet kullanarak
sustursunlar diye bazı çapulculara yıllardır bedava bilet
dağıtıldı ve bu dağıtılan biletler gittikçe doymayan bir canavar
yarattı, hatta bu canavar semirerek iyice büyüdü. Bunun yanında
her maçtan sonra yöneticilerin taraftarlara ne olursa olsun
yağ çekmeyi ihmal etmemeleri tribünlerde "biz ne yaparsak
yapalım yönetim nasıl olsa arkamızda" psiklojisini yarattı.
Siz hiç Anadolu Kulüpleri'nin 2-3 başkanı dışında kendi taraftarını
gerçek anlamda eleştiren bir başkana veya yöneticiye rastladınız
mı?
2- Futbolcular: Futbolcuların önemli bir bölümü de nerdeyse
her maçta hakemle oynayarak, hakemi sürekli aldatmaya teşebbüs
edip hem ona hem seyirciye hem de rakiplerine saygısızlık
yaparak tribünleri sürekli tahrik ederek olanlarda önemli
pay sahibi hale geldiler. Ayrıca o gün o maçta taraftar negatif
ne yapmış olursa olsun "büyük taraftarımız" diye
başlayarak sürekli taraftara övgüler düzdüler. Onların bu
işte çıkarı ise başlarını taraftarla derde sokmamaktan geçmekte.
Ayrıca bir çok futbolcunun taraftar liderleri ile sıkı ilişkileri
olduğundan ve aksi bir durumda başları heran tribünlerle derde
gireceğinden futbolcular taraftarı sürekli yağlama pozisyonuna
girmekteler. Maç sonlarında sürekli taraftarlara övgüler düzülmesinin
ardında bu yatmaktadır. Bütün bu nedenlerden dolayı futbolcular
tribün olaylarının vebali altından kurtulamazlar. Her nedense
medyamız yöneticileri suçlayıp futbolcuları unutmuş gözükmektedir.
3- Medya: Bugünlere gelinmesin de en büyük suç kendi reyting
ve satış çıkarları için sürekli taraftara yağ çeken yönetici
futbolculara sürekli taraftarla ilgili çanak sorular soran
medya ile onun amigo kılıklı mensuplarıdır. Dünyanın hiç bir
yerinde her maçtan sonra yönetici ve futbolculara taraftarla
ilgili soru sorulmaz. Bizim soru sormaktan aciz televizyon
muhabirlerimiz bunu nedense çok iyi yapabilmektedirler. Yani
taraftar büyüklüğü veya küçüklüğü borsa gibi her hafta değişmekte
midir ki sürekli taraftar nasıldı gibilerinden soru sorulmaktadır.
Taraftarlar ne olaylar çıkardılar bugüne kadar, hiç bir futbolcu
veya yönetici çıkıpta "lanet olsun böyle taraftarlığa
biz böyle taraftarla oynamaktansa seyircisiz oynamayı tercih
ederiz" diye şok yaratacak bir açıklama yaptı mı? Hayır
yapmadı yapamadı yapabilecek babayiğite ufukta gözükmüyor.
Eğer bütün bunlar olmasaydı acaba taraftarlar gemi böyle azıya
alabilirler miydi?
Şimdi tüm medyada özellikle başta bu olaylarda medya içindeki
en büyük günah sahiplerinden spor gazeteleri ve bazı televizyonlar
resmen utanmadan timsah göz yaşları döküyorlar.
Bu günlere gelinmesinde günahı olan herkese lanet olsun.
Cihat Aktaş'ın karnını tutan kanlı eli hep iki yakanızda olacak
bunu unutmayın !
İstanbul'da
gözden kaçan bir toplantı!!!
25 mayıs 2005
Günaydın
Türk Medyası
Hepiniz
Kına Yakın Emi
Ersun
Yanal
Legal
Şike
Tan
Sağtürk Dünya Futbolunda Homoseksüellik tartışmaları
Türk
Futbol Seyircisi
>
|