Macaristan,
Romanya, Fatih Terim, Pedagoji, Pedagojik Formasyon
Müslüm Kemal Gülhan
14 Eylül 2007
Fatih Terim'in pedagojik formasyonu
"Eleştiri" doğruya giden
yoldaki yanlışlıkları veya olumlu yanları objektif bir şekilde kendi
değerleriyle ortaya koymaktır. Kendisinin de etik değerleri felsefesinin
kalkanı olur.
Macaristan'ı 3-0 yenmek skor bakımından mutluk ifade etmektedir. Ama
sahadaki Gürcistan maçından beri süregelen yanlışlıkların giderilmesine
yetmemektedir.
Romanya'ya 2-0 yenildiğimiz maçtan sonra Fatih Terim'i "Çelişkiler
İmparatoru" olarak tanımlamıştım.
Sayın Fatih
Terim bu sıfatı hem saha içindeki
taktiksel karmaşa hem de saha dışındaki basın toplantısında peş peşe
kullandığı siyah-beyaz kelimeler ile kazanmıştır.
Malta maçında taktik olarak sadece ve sadece doğru isimleri doğru
mevkilerde oynatması yeterli olacaktı.
Ekstra işlere hiç gerek yoktu. Macaristan maçında ise Fatih Terim'in
stresi tüm futbolcuları kitlemiş durumdaydı, ilk yarıda hiçbir organizasyonun
yapılamaması bu yüzdendi.
Ta ki 6o'lı dakikalarda hakemin verdiği çelişkili karara kadar.Hakem
öyle bir karar verdi ki sanki maç içerisinde akıl oyunu oynuyordu.
Penaltı verse Türkiye 1-0 mağlup olacak, saha içinde ve dışında kaos
başlayacaktı. Fakat endirek vuruş vererek Macaristan'ın en etkili
oyuncusunu oyundan attı ve rakibimizin on kişi kalmasıyla maç bir
anda bizim lehimize döndü.
11'e 11 eşit kuvvetler dengesinde oynanan bir maçta takımlardan birinin
10 kişi kalması demek diğer takımın üstünlüğü anlamına gelmektedir.
Bir oyuncu çok şey ifade eder.
Eğer kırmızı kart olayı olmasaydı maçın gidişatı bizim aleyhimize
seyredecekti. Çünkü Sayın Fatih
Terim Nihat'ı oyundan alıp
Emre'yi sokup tek santrfor oyun düzenine geçerek Macaristan'a bir
anda koz verdi ve iki net pozisyon kaçırdılar.
Fatih Terim'in maç sonrası inisiyatifli! röportajı da çok ilginçti.
Çelişkiler burada da kendini göstermektedir.
Yazarlardan kendisinin de yararlanacağı ve bir şeyler öğreneceği içerikte
yazıları arzuladığını söyledi. Fakat bir gün önceki basın toplantısında
kendisinin ders alamaz oluşunu, sadece ders veren durumda olacağını
belirtmişti.
Ders vermek iki anlamdadır. Birincisi eğitimci olarak ders veriyorsanız
üniversite mezunu olmanız ve pedagojik formasyona sahip olmanız gerekir.
Eğer mecazi anlamda kullanıyorsanız hiçbir formasyona gerek olmadan
sadece Sayın Fatih Terim'in dediği gibi "intikam almak"
istiyorsanız yanında iki mezarı da kazmalısınız. Başka bir şeye gerek
yok.
Konu ile
ilgilli bazı yazılara
aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.