Bosna-Hersek,
İmparator, Fatih Terim, Schalke, Lincoln, Galatasaray, Almanya Ulusal
Takımı, Stuttgart, Elber, Malta
Müslüm Kemal Gülhan
12 Eylül 2007
Çelişkiler imparatoru
Bosna-Hersek mağlubiyetinden sonraki sıkıntılı sürecin hala devam
ettiği Fatih Terim tarafından basın toplantısında ve çarşamba günkü
maçta deklare edilmiştir.
Birincisi basın toplantısının bana göre ana teması "Günah çıkartmak"tı.
Çünkü Mesut'un ve Serdar'ın ortaya koyduğu performans Avrupa piyasasının
yıldızları olacaklarını belli etmiştir.
Bu Almanya açısından ne kadar büyük kazançsa Türkiye açısından da
o kadar büyük bir kayıptır.
Sanırım Fatih
Terim
bu kaybın sorumlusu olarak basın toplantısının sıkıntılı geçmesine
neden olmuştur.
Kullandığı kelimelere bakıldığında öndeki anlam ile arkadaki anlam
siyahla beyaz kadar aksi bir durum ifade etmekteydi.
Bu sağlıklı bir ruh halini maalesef göstermemektedir.
Eğer Ulusal Takım'ın kendine ait prensipleri olmuş olsaydı ne Mesut
ne Serdar ne de bundan sonra gelecek Türk asıllı futbolcular kaybedilmezdi.
Prensip konusunda en iyi örnek alacağımız ülke herhalde Almanya'dır.
Hem bu yetenekli çocuklara sahip çıkmaları bakımından hem de yeteneklerini
kullanabilecekleri ortam yaratma bakımından. Bunun en iyi örneği
Schalke'nin Lincoln'ü Galatasaray'a satıp Mesut'a yer açmasıdır.
Almanya Ulusal Takımı'nın Völler'den sonra yaşadığı santrfor sıkıntısı
döneminde Stuttgart'ta oynayan birinci sınıf Brezilyalı futbolcu
Elber Alman vatandaşı yapılıp Ulusal Takım'da oynatılmamıştır.
Çünkü futbol prensipleri buna uygun değildir.
Ama kendi altyapılarından yetiştirdikleri yabancı orijinli futbolcuları
rahatlıkla ulusal takımlarının her kademesinde kullanmaktadırlar.
Bizde de kriter bu olmalıdır.
Gelelim Romanya maçına.
Birincisi eğer Malta ile maç yapılacaksa rakip Romanya değil Lüksemburg,
Faroe Adaları veya San Marino olmalıydı...
İkincisi maç Almanya'da oynatılmalıydı...
Üçüncüsü Bayern Münih'in büyük meblağlar ödeyerek sağ kanat oyuncusu
olarak aldığı Hamit Altıntop'un orta sahada göbek oynatılması bir
faciaydı...
Dördüncüsü Malta maçının taktik şablonu Romanya maçında uygulanamazdı...
Ciddi bir teknik hata içermektedir. İkinci sınıf Brezilyalı'dan
Türkleştirilen Mehmet oynamadığı zaman tekrar bir Brezilyalı aramanın
anlamı yok.
Türkiye'de de o mevkide oynayacak kaliteli futbolcular olduğu aşikardır.
Hele hele geçen sezonun en yi performans gösteren oyuncusu olan
Beşiktaşlı Serdar varken.
Alternatifler çok rahatlıkla çoğaltılabilir. Fatih Terim'in gerçekten
sıkıntılı bir dönem geçirdiği net bir şekilde ortadadır.
Benim anlayamadığım yardımcılarının
ne kadar yardım ettikleridir ya da sınırlarının ne olduğudur.
Bir kişinin hatası bir ekip olarak ortaya çıkmaktadır. Ekip olma
hüviyetinin kaybedilme anlamıdır bu.
Sanırım sıkıntılar önümüzdeki sene de devam edecek.