Turk
bolu ve Besiktas'ın YILDIZI Yasin Sulun ile röportaj
Hürser
Tekinoktay 3
Nisan 2003 Uzun
Yıllar sonra __________________________
Uzun yıllardan sonra maç öncesi duruma bakıldığında Dünya
Futbolunun her zamanki İngiltere’si karşısında favori gösterilmemiz ve İngilizlerin
endişe içinde oldukları, futbolun son 20-25 yılının heyecanını yaşayanlar için
çok hoş bir duyguydu. Ayrıca hiçbir Avrupa takımı ile oynamadan Dünya
Üçüncüsü olduğumuzu tartışanlar içinde oyun ve neticenin merak ile beklendiği
ilginç bir maç olacaktı İngiltere maçı . Maç öncesi oluşan bu
faktörler İngilizlerin ; kontrollü , oyun içinde yapabileceklerimizi
tartan ve daha sonra stratejik planlarını yapacak bir görüntüde olmalarını sağladı
. Milli takımımız ise; her türlü kozunu baştan oynadı.Biz iyi futbolculardan
kurulu kaliteli bir takımız diyen oyuncularımız , cesur ve beceri dolu
başlangıçla maçın ilk otuz dakikasına damgasını vurdu. Ancak
İngilizler ; saha, taktik ve bireysel organizasyonumuzu gördükten sonra
ilk yarının son 8 dakikalık bölümde maçın farklı koşullarının oluşacağı sinyallerini
bize vermeye başlamışlardı. Bu gösterge ikinci yarıya İngiliz Milli takımının
yüksek bir tempo ile baskı uygulayarak başlayacaklarının kanıtıydı.Böylece yarı
sahamızdan sadece uzun ve yüksek toplarla çıkmaya zorlanmak, forvet oyuncularımızın
hava toplarını sırtı dönük pozisyonda top kazanma yapısının olamayışından İngiltere’ye
avantaj sağlayacaktı. İngiliz savunmasının bu topları kazanıp tekrar oyuna sokması
Türk Milli takımını mahkum oynatacaktı. Milli takımımız ise her türlü kozunu
baştan oynayan ve biz iyi futbolculardan oluşan iyi bir takımız diyen futbolcularımızın,
cesur ve beceri dolu başlangıcıyla maçın ilk otuz dakikasının hakimi
olmasını meydana getirdi . Ancak İngilizler ; saha, taktik ve bireysel
organizasyonumuzu gördükten sonra ilk yarının son 8 dakikalık bölümde maçın farklı
koşullarının oluşacağı sinyallerini bize vermeye başlamışlardı. Bu gösterge
ile ikinci yarıya İngiliz Milli takımının yüksek bir tempo ile baskı uygulayarak
başlayacaklarıydı.Böylece yarı sahamızdan sadece uzun ve yüksek toplarla çıkmaya
zorlanmak forvet oyuncularımızın hava toplarını sırtı dönükken kazanma yapısının
olamayışından İngiltere’ye avantaj sağlayacaktı. İngiliz savunmasının bu topları
kazanıp tekrar oyuna sokması Türk Milli takımını mahkum oynatacaktı. Oysaki
bu düşünceyi lehimize çevirebilecek benzeri bir durum söz konusuydu .İngilizlerin
kenarlardan iyi ve bol orta yapan oyuncuları bulunmasına karşın iki santraforunun
da aynı yapıda olup hava toplarında zayıf olmaları büyük avantajımızdı .”Nitekim
yaklaşık 1 ay önce İngiltere’de yapılan maçta Avustralya Milli takımı bu
şekilde İngilizleri 3-1 mağlup etme başarısı göstermişti.” Bu durumu kısmen
( skor dezavantajına karşın) son 10 dakikalık bölümde kullanmaya başladık.Ancak
İngiltere gibi deneyimli bir takıma karşı bu süre yetersiz kalacaktı.
Tabii ki geriye dönüp baktığımızda İngiltere Milli maçı öncesi yapılan son hazırlık
maçı ; Türkiye- Ukrayna yerine , “keşke deplasmanda İngiliz
Milli takımı özeliklerinde ve maç şartlarında uygun bir takım ile
oynansaydı” dememek elde mi ? hurser@hursertekinoktay.com
2002
Dünya Kupasý bizlere futbolun gidişatıyla
ilgili önemli bir gerçeği bir kez daha verdi. Özellikle
futbolla geç tanışan ABD, G.Kore ve Japonya gibi
ülkelerin çok yüksek fizik gücü elde edecek bir düzen ile
yapılandıklarını ve bu şekilde dünya
futbolunda ekol olmuş Portekiz, Arjantin, İtalya
gibi ülkeler karşısında başarı elde
ettiklerini gördük.
>>>
|