urk Folu ve Besiktas'ın YILDIZI Yasin Sulun ile röportaj
Hürser Tekinoktay                                        4 şubat 2003
Futbol nereye koşuyor
__________________________

Futbol dünyanın en popüler sporudur.
2002 Dünya Kupası bizlere futbolun gidişatıyla ilgili önemli bir gerçeği bir kez daha verdi. Özellikle futbolla geç tanışan ABD, G.Kore ve Japonya gibi ülkelerin çok yüksek fizik gücü elde edecek bir düzen ile yapılandıklarını ve bu şekilde dünya futbolunda ekol olmuş Portekiz, Arjantin, İtalya gibi ülkeler karşısında başarı elde ettiklerini gördük.
Daha önce de bu durumun bir başka versiyonunu 1970’deki Dünya şampiyonluğunun tam 24 sene sonra ardından bir kez daha başarıyı yakalayan Brezilya’da görebiliyoruz. 1970’deki Dünya şampiyonluğu döneminin ardından yüksek fizik gücüne dayalı takımların teknik becerilere sahip takımlara karşı bariz bir üstünlük kurdukları gözlemlendi.... Ta ki bu gerçeği Brezilya’nın fark edip kendi yapısına uygun olmadıkları gerekçesiyle o güne dek milli takıma almadıkları Avrupa’da oynayan futbolcularını kadroya dahil etmelerine dek.
Brezilya milli takımının yıldızları;
Careca, Romario, Dunga başta olmak üzere bir çok Avrupa’da oynayan futbolcunun milli takıma çağrılmasıyla Brezilya sadece teknik beceriye sahip olan futbol yapısından çıkıp Avrupa’daki yüksek fizik gücünün ön plan düzenine uyum sağlamış futbolcularla farklı bir kimliğe büründü.
Brezilyada futbol yaşamdır.
ABD-94 Dünya Kupası’nda da bu kimlik 24 yıl sonra Brezilya’yı yeniden Dünya şampiyonluğu’na taşıdı. O yıldan beri bu anlayıştaki Brezilya Dünya Futbolu’nun tartışılmaz ismi olurken son 3 Dünya Kupası’nın ikisini şampiyon, birini de ikinci olarak kapadı. Ancak buna karşın daha çok yüksek fizik gücü elde edebilecek bir düzen ile yapılanan ABD, Güney Kore, Japonya gibi ülkelerin “ki bu ülkelere yakın bir gelecekte Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkeler de eklenecek” sadece bu şekildeki çıkışın asıl olan başarıyı getiremeyecek olması da kaçınılmaz bir gerçektir.
Bunu da özellikle son Dünya Kupası’nda bu yapıdaki takımların teknik ve futbola özgü beceri eksikliklerinin sıkıntısını hissetmeleriyle gördük. Dünya Kupası ve Brezilya.
Brezilya’nın kendisinde zaten var olan teknik becerinin üstüne fizik gücünü de koyarak geldiği noktaya, futbolla sonradan tanışan uzak doğulular ve “soccer” kökenli ülkeler kendilerini başarıya sadece fizik gücünün götürmeyeceğini anlayarak teknik ve beceriye dayalı eksiklerine yönelip bunları giderme yoluna gittikleri takdirde acaba futbol nereye varacaktır.
Dolayısıyla futbolda fizik gücü elde edecek bir düzen ile yapılanma hiçbir takımı ve ülkeyi başarıya götüremeyeceği gibi, teknik beceriye dayalı düzen de başarıya yetmeyecektir.
Asıl olan teknik adamların bu iki temel prensibi kendi düşüncesi içinde rekabete sokmasıdır. Çünkü önümüzdeki yıllarda çok yüksek fizik gücüne sahip, yüksek teknik kapasitede, becerisi yüksek oyunculardan kurulu takımlar çoğalacak ve bu değişime ayak uyduramayanlar futbolun koşu hızına erişemeyecekler.


hurser@hursertekinoktay.com

Not : Bu yazının yayınlandığı tarihten 8 gün sonra, 12 Şubat 2003 tarihinde Ingiltere Milli Takımı Avustralya ile İngiltere'de oynadığı hazırlık maçını 3-1 kaybetti.

 

 

 

 

 

 




 

 

 

Please disregard the text below, it is intended for the Internet Spiders/Robots Nihat Kahveci nihat Kahveci futbol, FUTBOL, Futbol Turk Futbolu, futbol,  Dunya Futbolu, Dunya Kupasi, Brezilya Futbol Milli takımı, futbol , Brezilya, soccer, futbolda fizik gucu, Futbol,Dünya Kupası, Hurser Tekinoktay, Turk Futbolu, futbolcular, antrenorler, Teknik Direktorler, Turkiye milli TAKIMI, Nihat Kahveci+Tekinoktay, Nihat+Tekinoktay, Hurser Tekinoktay+Nihat Kahveci, milli takım, Brezilya, Careca, Romario, Dunga, Portekiz, Arjantin, Italya, Dünya Futbolu, Dünya Kupası, Dünya Kupası ve Brezilya, dünya kupası ve brezilya, Dünya Şampiyonlugu, ABD, Güney Kore, Avustralya, Yeni Zelanda, soccer, futbolun, teknik, kapasite, futbolda teknik beceri, teknik ve futbol, Japonya, futbolda fizik güzü, futbola özgü beceri, şampiyon