|
Spor ve Hukuk______________
Hakan HANLI, Avukat
Uluslararası ve Avrupa Hukuku Uzmanı
İnsanlık
Tarihi ve Spor
Spor ; evrensel kültürün bir parçası, dünyada dili, ırkı,
dini, tabiyeti, farklı insanları birleştiren önemli bir vasıtadır.
Dünya barışına katkı sağlayan bir etkinliktir.
Günümüzün sporu, fiziksel faydalarının yanı sıra insanların
ruhsal sağlığını da olumlu yönde etkilemek, sosyal ve moral
kazançlar sağlamak amacı ile yapılan hareketler topluluğu
olarak da tanımlayabiliriz.
Spor sözlük anlamı olarak lâtince Disporate ve Desport yani
; "dağıtmak, bir birinden ayırmak" anlamına gelen
sözcüklerden 17. y.y. dan sonra günümüze gelinceye kadar ilk
hecesi aşınarak "Sport" biçimine dönüştüğü filologlarca
ifade edilmektedir.
Britannica ansiklopedisi spor'u ; "belirli ölçüde güç
ve beceri gerektiren yarışmalı ve eğlenceli etkinlikler"
olarak tanımlamaktadır.
Roma İmparatorluğu döneminde "SENATUS POPULUS QUE ROMANUS
(Roma Senatosu ve Halkı)'' anlamına gelen 'S.P.Q.R.'; gladyatörlerin
mücadele ettiği Roma Colloseum(arenası'nın) ve lejyonerler
birliklerin taşıdığı semboldür. Spor kelimesi ile ilgisi bulunmamaktadır.
Sportif ögelerin tümünde dinlenmek, eğlenmek olduğu kadar
aynı zamanda sosyal bir kaynaşma da vardır. Toplumla ve farklı
toplumlarla kaynaşma ve özdeşleşme konusunda spor önemli görevler
üstlenir. Sporun sağladığı bedensel ve ruhsal anlamdaki doyum
olanakları, serbest zamanları ve yaşam seviyeleri düzenli
olarak artan sanayileşmiş ülkelerin özlemini duyduğu yeni
bir yaşam şeklinin ayrılmaz parçasıdır.
İnsanlık tarihinden bu güne değin insanoğlu hep çalışagelmiştir.
İlk çağlardan günümüze kadar savaş için çalışmış, barış için
çalışmış, kendi egoları olduğu kadar içinde bulundukları toplum
için de çalışagelmişlerdir. Böyle bir efor kaybı ile bu insanların
hepsi spor mu yapıyordu ? diye sorarsak, bugünkü tanımına
göre tarihte spor ne zaman başlamıştır ? sorusu akla gelecektir.
Sporun ne zaman başladığının belirlenmesi hemen, hemen olanaksızdır.
Bazı araştırmacılar bu soruya; "Spor insanlığın yer yüzüne
yayılması ile başlamıştır." derken, bazıları ise spor'u;
"İnsanların ilk çağlarda ana-babalarından, daha sonra
içinde yaşadıkları kavim ve kabilelerden taklit etmek suretiyle
öğrenmişler" demektedirler.
II. Spor Bilimi ve
Hukuku
Günümüzde spor, ilk başta çok önemli bir kitle eğitim vasıtasıdır.
Spor insan bedenini fiziki yönüyle geliştirdiği gibi oyunlar,
hareketler, yarışmalar vasıtasıyla aynı zamanda insan seciyesini,
egosunu, davranış niteliğini, pisişik yapısını belirleyen
yeni bir bilim dalıdır.
Sporun getirdiği farklı sorunlara ait bilimsel bulgu, tartışma
ve metodların oluşturduğu alana ise 'Spor bilimi' diyoruz.
Özellikle sporda ileri gitmiş ülkeler, on yıl öncesine göre
daha farklı algılanmaya başlamıştır. Örneğin spor meslek alanları
alt gruplara ayrılmış, bu meslek dalları da kendi konularında
uzmanlık gerektiren meslekler haline gelmişlerdir.
Çok yakın bir zamana kadar ülkemizde de hepimizin bildiği
gibi spor meslek dalı olarak sadece beden eğitimi öğretmenliği
ile branş antrenörlüğü bulunmakta idi. Oysa şimdi spor'a ilişkin
öğretmenlik, kondisyon ve sağlıkla ilgili meslekler, spor
yönetimi, spor basını ve yayımcılığı, spor hukuku, spor danışmanlığı,
spor bilimcisi, spor hekimliği, spor istatistikcisi, ve benzeri
bir çok değişik meslek grupları ortaya çıkmıştır. Bunlar da
kendi içerisinde alt gruplara ayrılmaktadırlar.
Spor bilimi doktrininin bu denli yeni boyutlar kazanması ile
toplumlar ve uluslar, özetle tüm dünya, spor kavramını deyim
yerinde ise ; adeta yeni baştan keşfetmektedirler.
Ahlâk eğitimi ile spor eğitimini de birbirinden soyutlamak
olmaz. Bu iki kavram etle tırnak gibi birbirine sıkı sıkıya
bağlıdır. Büyük önder Mustafa Kemâl ATATÜRK; " Ben sporcunun
zeki, çevik aynı zamanda ahlâklısını severim" cümlesinde,
bu hususu en somut biçimde dile getirmiştir. Çünkü kişi seçtiği
spor eğitimi vasıtası ile bu sağlam vücuda çelik gibi bir
seciye, sade, temiz, açık, doğru ve hür bir ruh aşılar. Sıhhatini
ihmal eden kuvvetsiz ve çürük vücudun iyi bir kafa yapısına
aday olması oldukça zorlaşır. Burada, ahlâk eğitimi ile spor
eğitiminden beklenen sonuç kuvvetli bir kişilik yapısıdır.
3.
Bölüm Dünya Sporu >>>
| |