Galatasaray 
			Sivasspor, Samsunspor, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, 
			Trabzonspor,
				
				
               
 
              	
               
                  
		
		Erkut Tekin
				 
			
			05 Şubat 2009
				 
				 
                
 
                  
            
			
			
			Yürek Yuro Yiğido
			 
			
			 
			
			İki haftaya sığan üç Galatasaray-Sivasspor maçının ardından ortaya 
			çıkan sonuç gerçekten de çok ama çok çarpıcı. Daha önce de kimi 
			Anadolu takımlarının çıkış yaptığı birkaç örneğe tanık olmuştuk ama 
			hiçbiri yakaladıkları ivmeyi ertesi sezona taşımayı becerememişti.
			  
			
			 
			
			Bırakın ertesi sezona, aynı yılın ikinci dönemine sarkanını bile 
			bulmak imkânsız gibi. Bir istisna dışında: Samsunspor’un 1985-88 
			yılları arasında yaptığı dereceleri atlarsak ciddi bir haksızlık 
			yapmış oluruz. Muhteşem geçirilen üç sezonun ardından iki 3.’lük ve 
			bir 4.’lük alan Samsunspor’dan İstanbullu rakipleri yaka silker hale 
			gelmişlerdi ki; 20 Ocak 1989 tarihindeki elim kaza bu sürekliliğin 
			bir daha hiç olmayacak şekilde kesilmesine sebep olmuştu. 
			  
			
			 
			
			Ayrıca, Samsunspor’un ilk kez 3. olduğunda, dönemin ikinci liginden 
			yeni yükseldiğini de hatırlatmakta fayda var. Ancak, Samsunspor bile 
			Sivasspor’un gerçekleştirdiği mucizeye yaklaşamamıştı. 
			  
			
			 
			
			Geçen sezonun ilk yarısını lider bitiren Yiğidolar, sezon sonunda 
			eğer Galatasaray’a kendi evlerinde yenilmeselerdi muhtemelen 
			şampiyonluğu da kucaklayacaklardı. Sivasspor, bu sezona da 
			şampiyonluk parolası ile başladı. 
			  
			
			 
			
			Birçok futbol otoritesinin “tesadüf” diye küçümsediği bu Anadolu 
			takımı “ne tesadüftür ki” biten ilk yarının ardından ligin zirvesini 
			yine kimseye bırakmamıştı! 
			  
			
			 
			
			Üstelik bu başarıyı tekrar ederken ortada ne milyonlarca “yuroluk” 
			transferler vardı ne de onları şahlandıracak merchandising 
			gelirleri. Onlar en iyi bildikleri şeyi yaparak, hadlerini bilerek 
			çıktılar bu yola. Gayette başarılılar. Galatasaray’ı üst üste hem 
			ligde hem de kupada madara etmesi başka nasıl açıklanabilir ki?
			
			Netice itibarıyla onlar şimdi Fortis Türkiye Kupası’nda bir üst 
			tura, yani yarıfinal kalifiye oldular. Ligde de hâlâ şampiyonluğun 
			en iddialı birkaç takımından biriler. Durum böyleyken işin bir parça 
			da ekonomik durumuna bakmakta yarar var. Yani moda tabirle 
			“endüstriyel” açıdan bakalım bir de.
			
			Sivasspor’un şu anki mali değeri 33.750.000 avro. (Bu rakamı 
			Sivasspor’un 24 futbolcusunun şimdiki değerleri üzerinden bulduk) 
			Diğer rakiplerinin iki, üç hatta dört katı bütçelerle kurulduğunu 
			söylersek Sivasspor’un neyi nasıl yaptığını da daha iyi anlarsınız.
			
			Sıralama şöyle:
			
			Galatasaray: 116.700.000 avro (31 oyuncu ile)
			
			Fenerbahçe: 106.250.000 avro (28 oyuncu ile)
			
			Beşiktaş: 80.300.000 avro (22 oyuncu ile)
			
			Trabzonspor: 54.800.000 avro (22 oyuncu ile)
			
			Dilerseniz oyuncu yapısından da birkaç bilgi verelim. Sivaspor’un 24 
			adet oyuncusu olduğunu söylemiştik. Bunların en yaşlısı, ikinci 
			ligden bu yana takımla beraber olan Muhammet Ali Kurtuluş (34). En 
			genci ise bu sezon PAF Takımı’ndan gelen Muhammet Çağlar (18). 
			Takımın yaş ortalaması 27,2. Yani aslında genç bir ekip olduğunu 
			söyleyemiyoruz. Ancak Bülent Uygun’un zamanla daha genç bir 
			Sivasspor oluşturacağını tahmin etmek zor değil. Zira ekonomik 
			olarak başka bir şansa sahip değiller.
			
			Bu oyuncular içinde en çok para edeni hiç şüphe yok ki Mehmet 
			Yıldız. Golcü oyuncunun değeri 5.000.000 avro. En ucuz olanı ise 
			yine genç Muhammet Çağlar oluyor. Onun değeri şimdilik sadece 50.000 
			avro kadar.
			
			Sivasspor yabancı kadrosunu tamamen doldurmuş durumda. Elindeki 8 
			yabancı içinde en pahalı olanı 2.200.000 avro ile Kamerunlu oyuncu 
			Herve Tum. En ucuzu ise, kadroya ara transferde kattıkları Fransız 
			Yannick Étienne Stanislas Kamanan. Bu oyuncunun ederi 200.000 avro 
			olarak görülüyor. Ancak resmi olarak oynadığı 3 maçta da nasıl güçlü 
			ve yetenekli birisi olduğu gözlerden kaçmadı. Bülent Hoca’nın 
			Gazze’deki olaylar yüzünden bizzat izleyemediği ancak aracıların 
			verdiği olumlu bilgilere güvenerek Maccabi Tel Aviv’den transfer 
			ettiği golcünün ilerleyen haftalarda neler yapacağını merakla 
			bekliyorum.
			
			Özetle, dar bütçeli ama oyuncularını yok yere satmayan, olumsuz hava 
			şartlarına rağmen futbolu futbol gibi oynayan, haddini bilen, koşan 
			ve mücadele eden bu takımda emeği olan herkese çok teşekkürler. 
			Darısı diğer kulüplerimizin başına….
			
			Not: Rakamlar www.transfermarkt.de sitesinden alınmıştır.
			
 
				
				» 
                 Tekince 
                Anasayfa
				 
            
               
              
					 
					
					
					Yazarlar |
					
					Özel Futbol Dosyaları | 
					
					
					Futbol Videoları 
					| 
					Futbol Haberleri
					
								
 
					
					
					Canlı Radyo 
					Yayını ve Konuşamadıklarımız 
					| 
					
					Dünya Kupası 
					Özel
 
					
					
					Çok Özel Röportajlar 
					
					 
					|  
					
					Tekinoktay Özel |  
                      
						
						
						2007 Yılı Oskarları
						
								
 
					
					
					Uydu Maç Yayınları |
					
					The Best Of
 
				 
                    
					
