|
Türk
Futbolu Şike ve Acı Gerçekler
Tuncay
ÖZKAN
Utanmazdan nasıl spor adamı olur?
Yıllık 500 milyon dolarlık rant
spor adamlarını baştan çıkartıyor, onlar mafya ile birlikte
olmayı çok önemsiyorlar. O kadar önemsiyorlar ki sporcu
sporculuktan, hakem hakemlikten, çalıştırıcı hoca adamlıktan
çıkıyor
Spor ve mafya... Türkiye’de mafyanın spor kolları o kadar
uzun ki, anlatmakla bitmez.
Bugün ortaya çıkan şike skandalı, Türkiye’de aslında bilinen,
görmezden gelinen o büyük buz dağının su üstündeki küçücük
bir noktası. Spor adamlarımız yıllık 500 milyon dolarlık bu
rantı büyük sektörde, mafya ile birlikte olmayı çok önemsiyorlar.
O kadar önemsiyorlar ki, sporcu sporculuktan, hakem hakemlikten,
çalıştırıcı hoca adamlıktan çıkıyor. Ali Fevzi Bir gibi çete
reislerinin oyuncağı oluyor. Sonra daha beterini yapıyorlar.
Baktım da dün hep bir ağızdan yalanlamalar başlıyor.
Ayıp. Utanın yaptığınızdan. Yüzünüz kızarsın da susun. Özür
dileyin. Konuşmalarınızla, buluşmalarınızla şikeleriniz saptanmış,
neyi yalanlıyorsunuz yahu.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nü kutluyorum. Çok başarılı bir
operasyona imza atmışlar. Dosyayı dört başı mamur edip istanbul
DGM’ye yollamışlar.
Ben dünkü yazımda bu görevsizlik kararından haberdar olamadığım
için adres olarak yanlış yeri göstermişim.
İstanbul DGM de bu dosyayı kendi eline geçtikten tam 15 dakika
sonra içinde şiddet ve baskı unsuru olmadığı için, şike yapanlar
gönüllü ortak oldukları için, "Görevsizlik" kararıyla
dosyayı Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na yollamış. Soruşturma
orada şimdi. Dosya’da öyle bilgiler var ki insanın inanası
gelmiyor. İşte bazı örnekler:
Centilmenlik nerede?
"- 06. 12.12.2001 günü Ali Fevzi Bir - Aydın isimli şahıs
arasında geçen görüşmede G.Antep -Yozgat maçının hakeminin
Harun isimli bir şahsın olduğu, maçın ayarlandığı anlaşılmışsa
da hangi takım adına ayarlandığı anlaşılmamış, Türkiye Futbol
Federasyonu’nun resmi internet sitesi www.tff.org adresinde
yapılan detay sorgulaması sonucu yapılan incelemede söz konusu
karşılaşmanın 15.12.2001 tarihinde oynandığı, maçın orta hakeminin
olduğu, karşılaşmayı Gaziantep’in 3-2 kazandığı anlaşılmıştır.
- 07. 21.12.2001 günü Ali Fevzi Bir - ... (Gençlerbirliği
Teknik Direktörü) arasında geçen görüşmede, Gençlerbirliği’nin
Bursa deplasmanına gittiği, daha önceki ...’ nın
Aliço ile yaptığı görüşmelerden ...’nın hakemler
konusunda yardım istediği bilindiğinden Türkiye Futbol Federasyonu’nun
resmi internet sitesi www.tff.org adresinde yapılan detay
sorgulaması sonucu yapılan incelemede söz konusu karşılaşmanın
22.12.2001 günü oynandığı, maçın hakeminin Serdar Tatlı olduğu
ve karşılaşmayı Gençlerbirliği’nin 1 - 0 kazandığı anlaşılmıştır."
Şimdi soruyorum sporu spor yapan centilmenlik nerede? Spor
ve sporcu ruhu nerede? "Ben sporcunun zeki, çevik ve
ahlaklısını severim" diyen Atatürk mezarında dönüyordur
herhalde.
Sporda centilmenlik ve dostluk çetesi kurmak yerine bahis
ve şike çetesi kuranları, bu çetenin işlerini görenleri kınıyorum.
İşte
şike konuşmaları ;
...-Ali
Fevzi Bir
‘Bak,
rezil oluruz abi’
E: Efendim...
A: Erdoğan...
E: Efendim abi...
A: Eski o Zeynel Abidin Gökçe’nin
oğluymuş da o.
E: Hıı.
A: Şey ilgilenecek il hakem
kurulunun yardımcısı var İstanbul’un.
E: Evet abi.
A: O ilgilenecek, yarın öğleden
sonra ararım seni dedi.
E: Tamam abiciğim.
A: Genç çocuk öyle fazla da
bir şey yapamaz ama dedi, şey dedi.
E: Fazla da bir sıkıntı olmaz
zaten ben bu hafta tam kadro çıkacağım, bir iki eksiğim var
ama tam kadro çıkacağım.
A: Yok yani kulağa mesaj veririz
dedi.
E: O tabi canım ama mesaj gitti
onlara, öteki taraftan mesajı gönderdim haberin olsun.
A: Tamam ama ona değil başkana
göndericen.
E: Ben patrona mesaj gönderdim,
Ankara’ya gittim, oradan arattırdım onu.
A: İyi tamam, o zaman isimle
iste artık.
E: Bilmiyorum artık, yani benim
önümüzdeki hafta sıkıntım var, o Kırşehir’e gideceğim, onlar
da baya heyecanlı.
A: Kırşehir’e...
E: Kırşehir’e gideceğim, bu
haftayı ben geçerim de abi yani büyük bir sıkıntı olmazsa
önümüzdeki haftayı geçmem lazım.
A: Alsınlar Ankara’dan versinler
işte.
E: Pazartesi veya salı günü
açacağım, konuşacağım, onların maçı ne zaman milli takımın
maçı ne zaman.
A: Yarın.
E: Yarın mı, o zaman pazartesi
günü döner onlar, ulaşırım ben onlara.
A: Tamam.
E: Bir sıkıntı olursa ararım
ben seni.
***
A: Hayatta yapmam, bu işi sırf
senin için yapıyorum.
E: Teşekkür ederim.
A: Bak rezil oluruz abi, rezil.
E: Hiç kimse bilmez, bir sefere
ihtiyacım var.
A: Bak rezil oluruz.
E: Tamam.
A: Arpa verilecek bu adama.
E: Hıı.
A: İsmi siz atattıracaksınız,
ona karışmam.
E: Hı.
A: Çünkü yani senin o patronun
dandik.
E: Evet.
A: Onun, ben onun yerinde olsam
a.... koyayım Türkiye ile gırgır geçerim.
E: Ya o adam da hiç bizim bildiğimiz
gibi bir adam değil Aliço, bir tanısan adamı yani Türkiye
ile gırgır geçecek bir adam da şimdi korkmuş ürkek yani, zavallı
bir durumda, başkan öyle bildiğimiz bir başkan değil şu anda.
A: Yani herif gelecek, tırpanı
vuracak, ben biri, şimdi ben araya birini soktum arkadaşını.
E: Hı.
A: Yani bunlar arpayı alır,
yani arpayı aldığını biliyorum da yani ben arpayla böyle şeye
girmek istemem.
E: Arpayla ben de girmek istemiyorum
Aliço yani.
A: Anladın mı.
E: Bu çok...
A: Şimdi sana bir şey söyleyeyim,
senin bölgen uymuyor, bölgen uysa...
E: Hı.
A: Ankara olsa...
E: Ankara.
A: Dört beş tane orada var,
benim canım ciğerim, derim ki böyle bak mesela bu hafta tesadüf
Coşkun’un maçına benim en iyi arkadaşım gitti, söyledik.
E: Evet.
A: He bayağı memnun kalmış,
Sakarya - Altay maçına...
E: Evet.
A: Şeye burada Antep maçında
benim canım ciğerim var.
E: Evet.
A: Şimdi...
E: Senin canın ciğerin kim abi,
onu bize yollasan da bize kıyak yapsın.
A: Olmaz olmaz, senin bölgende.
E: Senin bölgende...
A: Yok senin bölgende o, aynı
yere vermiyorlar.
E: He öyle demek.
A: Veremezler, verseler şimdi
bir tane var.
E: Hı.
A: Şimdi onları aradım ki bir
tane bana dedim isim söyleyin dışarıdan.
E: Hı.
A: Tamam mı, İstanbul’da var,
şimdi hatır için olan şey yapacak anladın mı, bir iki tane
pozisyon geçer abi, işi arpayı alacak, işi de verecek abi.
E: Arpa ne abi, arpa devirsinde
arpayı ben beceremem ki abi, kulüpten birine söyleyeceğim
de o bilemem bu işler Ali rezil oluruz adımız.
A: Rezil oluruz.
E: Yani adımız.
A: Ben de onu söylüyorum.
E: Adımız karışırsa yani...
A: Yani sana bir şey söyleyeyim.
E: Utanç, ben, ama yani küme
düşme, yani küme düşersem ölürüm abi, yani ben öbürü gibi...
A: Kim yapacak bunu?
E: Ya bizim başkanımız üç dört
tane hakemden birini yaptırabilir ben rica edeceğim başkana,
yani o hiçbir şey yapmamış, şimdiye kadar ben de yapmadım,
bir tek sen, hakemler geliyordu Aliço’nun selamı var Erdoğan
abi diyorlardı, ofsaytı göstermiyordu, bizim lehimize bir
şey kullanmıyordu.
A: Ya bak, sana bir şey söyleyeyim.
E: He.
A: Hatır için yapılacak iş ayrı,
ben a.... koyayım dünya verdim, a.... s....lerime bilmiyor
musun?
E: Biliyorum senin hakemlere
verdiklerini.
A: Ben her hafta yemin ediyorum,
bunlara beş bin dolar a.... parası veriyorum istanbul’a gelen
beni arıyor a.... koyayım.
E: Ya biliyorum, ben de senin
hakemlerinle Kıbrıs’ta gördüm onları, yani sana da anlattım
neler yaptıklarını.
A: İstanbul’dan sana gelir,
İstanbul’dan gelecek sana iş yapamaz, yani gelecek o tipte
adam yok, nasıl hatır için söylerim, ama hatır seni kurtarmaz.
E: Evet.
A: Ben biliyorum yapacağını,
iki tane faulü es geçecek.
E: Ben bizim Cem Onuk var bu
kulübün papazı, onla görüşeyim, daha sonra ararım seni.
A: Sana bir şey söyleyeyim,
yoksa öbür türlü ben hiç duyulur muyulur, a.... koyayım.
E: Ya ölürüm, Aliço benim istikbalim
bu, benim her şeyim bu ya.
A: Yani mahvoluruz.
E: Yani böyle çok çirkin de
bir maça ihtiyacımız var kardeşim.
A: Dinle.
E: He.
A: Ben sana isim vereyim.
E: He ver.
A: Sebahattin Bitirim.
E: Sebahattin Bitirim.
A: izmir bölgesi.
E: izmir Bölgesi tamam ben ona...
A: Verdirebilirsen sana bir
şey söyleyeyim.
E: He.
A: Normal yerden verdirin, sonra
öbür türlü şeye girersen girerim devreye.
E: Girersin devreye.
A: Girerim devreye.
E: Tamam ben bir konuşayım da
tamam Aliço.
A: Tamam.
***
A: Alo.
E: He Aliço.
A: He ... hoca nasılsın?
E: Aliço iyi değilim kardeşim.
Bize yap bi kıyak ya, ben bu işleri beceremiyorum biliyorsun.
A: Ama sana bir şey söyliyeyim
sana kıyak öyle olmaz ki, olmaz yani öyle. Olmaz.
E: Kime alalım, istiyelim hakem?
A: Onu yapacak şeyin var mı?
E: Evet.
A: Trabzon maçına ha.
E: Evet.
A: Ama bir şey söyliyeyim arpa
isteyecekler biliyor musun?
E: Ya ben arpa işlerine giremem
ki Aliço ya ben bu işleri hiç beceremem. Ya...
A: Ya işte sana bir şey söyliyeyim,
dinle, o adamla o adamlarla senin başkanına falan öyle şeye
girilmez.
E: Benim başkanımla girilmez
değil mi?
A: Yani sana bir şey söyliyeyim.
Yoksa yemin ediyorum bak...
E: hı...
A: Diyoruz ki Erdoğan bizim
arkadaşımız diyoruz, aman şimdi...
E: Kim olabilir hakem bana onu
söyle abi, arpaysa da söylerim ne yapayım yani maça ihtiyacımız
var, Aliço ya.
A: Bir dakika dur, bir kapasana
hemen arıyorum seni.
E: Tamam.
Ali Fevzi Bir - Sadık İlhan
‘Bahis
oynamadık, kafana göre şey yap’
S: Efendim.
A: Sadık hoca.
S: Evet abi.
A: Hani bahis dedim ya.
S: Evet abi...
A: Oynamadık ha, ona göre yani
kafana göre şey yap.
S: Vaz mı geçtiniz?
A: Haa oynamadık da şimdi güzel
bir dümen yaptık, ikinci lig var ya play off.. Onlardan üç
tane maça oynıyabileceğiz, bundan sonra on - 15 milyon mark
alabiliriz o işten.
S: Abi söylersin, ekip ayarlarız.
A: Öyle yapacağız.
S: Ayarlarız abi.
A: Sonra görüşürüz, gelecekler
bir görüşmeye, buraya gelsinler de...
S: Sen olduktan sonra olur abi...
A: He tamam.
S: Ben Suat’ı ne zaman arıyayım
abi?
A: Suat beş uçağıyla gidiyor
işte.
S: He.
A: Sen uçağa binerken ara yani
o da seni arar yani indiğin zaman ara direk otele git, yeriniz
ayrıldı.
S: Tamam abi.
A: O bizim Eyüp var Eyüp Necmioğlu...
S: Hı.
A: Kıbrıs’ta kumarhaneleri falan
var, biz onlara ortak olacağız galiba.
S: İyi, hayırlı olsun abi.
A: Onlar da gelip ilgilenecek.
S: Tamam abi.
S: Alo.
A: Nasılsın Sadık Hoca, gittin
mi?
S: Sağ olasın abiciğim, gitmedim,
günü birlik gitmeye karar verdim ya.
A: Kim var yanlar?
S: Hakan Osman Yavuz ve Kenan
Kozak abi.
A: Kenan bizim o ufaklık.
S: Haa eve geldik ya.
A: Gelecek misiniz yarın İstanbul’a?
S: Geçmeyiz abi, ya döneriz
yarın maçtan sonra başka zaman geliriz İstanbul’a ya.
A: Şimdi şey aradı beni, ALi
Oto var ya...
S: Hıı.
A: Anladın mı kim?
S: Tanıyorum abi Ali abiyi hıı.
A: Haa Sadık hocanın telefonu
dedim, ben söylerim, Erzurum benim takımım diyor, dedim ki
Sakarya’nın da antrenörü benim çocukluk arkadaşım.
S: Bi de onu deseydin abi.
A: Ha.
S: Ne diyor o zaman.
A: Ne yapıcağız dedim sana bir
şey söyleyeyim.
S: Hıı.
A: Ortaya yöneten a... koyayım
hiç ikisinin de hedefi yok g... verenlerin Ali Oto’yu ararsın,
Ali abi aradı dersin o kadar, bildiğini çal, yani boşver.
S: Tamam abi.
A: Öyle bedavaya iş mi yani.
S: Yani Sakarya’yı niye kızdırayım
abi?
A: Coşkun benim sınıf arkadaşım.
S: Biliyorum abi, sen Coşkun’u
ezmesinler diye birkaç kere söyledin ya, ezmesinler filan
diye...
A: Ha Coşkun da benim sınıf
arkadaşım yani.
S: Yok abi ortada ne görüyorsam
onu yaparım.
A: Sen onu ararsın, Ali abi
aradı dersin, ben aramış olayım, yani tamam mı?
S: Abi onun cep numarası falan
değişti herhalde ya bana verdiği...
A: Üç yüz elli şimdi ara şimdi
ara, havaalanında yakalarsın.
S: Ha.
A: Üç yüz elli beş.
S: Üç yüz elli beş evet abi.
A: Otuz beş altmış yedi, otuz
ikili.
S: Otuz beş altmış yedi tamam.
A: Haa Ali abi aradı dersin
tamam, sana bir şey söyleyeyim.
S: Haa.
A: Bildiğini oku, aman ha ikisinin
de hedefi yok hiç.
S: Tamam abi aynen gördüğümü
çalarım ya, o maçlarda kendimi ezdirmeyeyim, daha güzellerine
lazım olacak.
A: Yok yok sakın sakın ya bunlar
bilmiyor bu işleri
S: Evet.
A: Yani sana bir şey söyleyeyim,
bi adamdan bir şey istiyorsun da yani yapılacak iş var, yapılmayacak
bir hedefleri olsa dersin ki...
S: Yani abi bi de Harun gitti
ya bunların maçına.
A: Haa.
S: Erzurum’a abi inanılmaz kötü
takım diyor, ben demiştim o zaman, Erzurum’u kolla Dardanel’in
bir b..ku. yok, hani diyor abi berbat takım diyor ya hiçbir
özelliği yok diyor.
A: Tamam görüşürüz.
S: Ben tamam Ali abiyle görüştüm
derim ona.
A: Tamam.
Ali
Fevzi Bir - Samet Aybaba...
‘İyi olacak
bizim için’
Samet: Efendim.
Ali Fevzi Bir: Samet Aybaba
Hoca Aliço.
S: Ha merhaba abi.
A: Ha şimdi yatırdım onları
ayrıldım.
S: Tamam abi.
A: Dediğim gibi rahatına bak.
S: Eyvallah çok sağol ya.
A: Tamam mı?
S: Tamam iyi olacak bizim için.
A: Hadi Allah’a emanet ol.
S: Sağol çok teşekkür ederim.
A: Hadi başarılar.
S: Sağol, sağol.
Sen
Arpayı yolla ben Maçı Ayarlarım>>>
|
|