Sabri Sarıoğlu,
Semih Şentürk, Milli Takım, Galatasaray, Kayserispor, Kalli
Erkut Tekin
08 Temmuz 2009
Sabri'n Sonu Felakettir
Sabri Sarıoğlu’nun son vukuatını duyunca ister istemez hafızamda
saklı detaylar bir anda gözümün önüne geliverdi.
Valla ne yalan söyleyeyim, son senelerde sportif olumluluk anlamında
bir tek Almanya karşısında Semih Şentürk’e yaptığı asist ve Bordeaux
maçının sonunda attığı gol kalmış bende.
Sportmenlik anlamında ise koskocaman bir “0” (yazıyla sıfır)…
Yani, yıllardır Milli Takım’ın ve Galatasaray’ın değişmezi olan ve
bu kariyeri daha 20’li yaşlarına bile girmeden yapan bir sporcunun
kartviziti bu kadar mı kötü olmalı?
Olumsuzluklarına bakmak bile istemiyorum. Bir çırpıda aklıma dolu
şey geliyor. Mesela Fenerbahçe derbisindeki görüntüsü, Kayserispor
maçında yaşattıkları, Kalli döneminde disiplinsizlikleriyle kadro
dışı kalışı, rakibi ve rakip taraftarı sürekli kışkırtan ve ettiği
küfürlerle herkesi çileden çıkaran Sabri…
Ve tüm bunların yarattığı doğal duygu sonucu Sabri Sarıoğlu,
Galatasaray taraftarı tarafından bile benimsenmiyor. Hem de uzunca
bir süredir… Ancak gerek Uğur Uçar’ın koca bir sezonu sakat
tamamlaması, gerekse o bölgeye başka takviye yapılmaması yüzünden
Sabri sürekli kendisine kadroda yer buldu.
Hollanda kampında yaşanan kötü olaydan sonra işte bunlar geldi
aklıma…
Daha önce de Sabri üzerine birkaç sefer cümleler kurmuştum
yazılarımda. Ve hemen hepsi, yukarıda bahsi geçen tatsız olaylarla
alakalıydı. Açıkça söylemeliyim, Sabri Sarıoğlu’nun üst düzey bir
sporcuda olması gereken ahlaka sahip olduğuna inanmıyorum. Hatta
daha da ilerisi, bu tarza sahip sporcuların, kulüplerine büyük
zararlar verdiğini düşünüyorum.
Ancak her şeye rağmen, Sabri’nin Hollanda kampında bir taraftarla
yaşadığı kötü olayda suçlu olarak lanse edilmesi tek kelimeyle
haksızlıktır. Sabri’nin tepkisi için abartılı diyebiliriz ama asla
haksız diyemeyiz. Çünkü bir fotoğraf teklifini reddettiği için
soyuna sopuna küfür edilen kişi Sabri’nin ta kendisidir.
Senelerden beri sporcuların kitlelere karşı sorumlu olduklarını
yazıp duruyoruz. Peki ya o kitleleri oluşturanlar? Onların hiç mi
sınırları yok?
Düzgün pas veremeyince futbolcunun anasını, gol kaçırınca karısını,
orta yapamayınca bacısını si..n taraftarın hiç mi haksız yönü yok?
Yahu tamam, Sabri çok terbiyeli bir adam değil belki ama bir
fotoğraf çektirmedi diye ona ana avrat sövenin hiç mi suçu yok?
Bunca zaman sonra Sabri’yi savunacağım hiç aklıma gelmezdi ama
kampta yaşanan bu olay sonrası herkesin geçmişine bakarak Sabri’yi
yargılaması bana hiç de adil gelmedi.
Elbette olayın bir de şu yönü var.
O taraftar Sabri’ye niçin küfür etti? Neden buna benzer şeyler
Galatasaray’da hep Sabri Sarıoğlu, Ümit Karan ya da Hasan Şaş gibi
kişilerin başına gelir de Arda Turan, Hakan Şükür, Ergün Penbe gibi
eski yeni diğer oyuncuların başlarına gelmez?
Sanırım bizlerin ve Sabri gibi oyuncuların ilk önce bu sorunun
cevabını bulması gerekiyor…
İçinde sevgi ve sempati barındırmayan, sadece kazanma hırsı ve
agresifliğin olduğu bir ilişki, mutlaka bir gün yerini böylesi
nefretlere teslim eder.
Yani demem o ki; bu saatten sonra Sabri ve türevleri ağızlarıyla kuş
bile tutsalar onlara duyulan negatif duygulardan asla
kurtulamayacaklardır.
O yüzden de Galatasaray’ın Sabri’ye, Sabri’nin de Galatasaray
taraftarına sabretmesine hiç gerek yok. Birbirlerine daha fazla
zarar vermeden yolların ayrılması herkes için en iyisi.
Zira artık SABRİ’n sonu felakettir…
»
Tekince
Anasayfa
Yazarlar |
Özel Futbol Dosyaları |
Futbol Videoları
|
Futbol Haberleri
Canlı Radyo
Yayını ve Konuşamadıklarımız
|
Dünya Kupası
Özel
Çok Özel Röportajlar
|
Tekinoktay Özel |
2007 Yılı Oskarları
Uydu Maç Yayınları |
The Best Of