Nuri Şahin ve Diğerleri

Avrupa Futbol Şampiyonasına katılabilmek için önümüzdeki iki maçında büyük önemi var.

Klâsik deyimle ya kazanacağız, ya kazanacağız türünden maçlar bunlar.

Her ne kadar ilk rakibimiz Moldova olsa da çantada keklik demek saflık olur. Ardından oynayacağımız Yunanistan’ı anlatmaya gerek dahi yok.

Grubumuzda oynadığımız son 5 maçı mercek altına aldığımızda (ki bunlara deplasmanda 1–4 yendiğimiz ilk Yunanistan karşılaşması ve son maçta 3–0 yendiğimiz Macaristan da dahildir) belirgin bir şekilde düşüşte olduğumuz ortada.

Tüm bunların üzerine Fatih Terim hoca ve Emre Belezoğlu
polemikleri arasında tüketilen son bir ayı da eklersek bazı şeylerin olması gerektiğinden farklı geliştiğini görüyoruz.

Ayrıca spor medyasının, su misali hangi kaba doldurulursa o kabın şeklini aldığı omurgasız yapısıyla, doğrulara minimum katkı sağladığı gerçeğini saklamamak lâzım.

O halde bu konuları kendimize dert edindiğimize göre, belki de birçok okurumuzun hoşuna gitmeyecek ama bilinmesi gereken bazı konuları söylemek de bizim vazifemiz.

Yaklaşık 70milyonluk nüfusumuzla Avrupa’nın en kalabalık birkaç ülkesinden biriyiz.

Özellikle genç nüfus oranımızın yüksekliğiyle de bir hayli övünürüz.

Ama gelin görün bugün Süper Lig’de ki 18 takımın içinde top koşturan yerli oyuncuların azımsanmayacak bir oranı gurbetçi futbolculardan oluşmakta. Daha doğrusu Avrupa’da yaşayan 3 milyon kadar insanımız, Türkiye’de yaşayan 70 milyon Türkiyeliden daha “yetenekli”. Amacım sizleri sinirlendirmek değil tabiî ki.

Yetenek, mevcut gerçeği anlatabilmek için kullandığım bir kelime sadece. Bilimsel doğrulardan uzak ve ekonomik imkânsızlıkların aczinde kalmış alt yapı gerçeklerinin doğurduğu bu sonucu kim reddedebilir ki?

Problemi çözecek kurum olan TFF, bir yandan yabancı kotası şart derken, diğer yandan elimizdeki yetenekleri eğitecek kurumsal atakları bir türlü hayata geçiremiyor.

Halbuki sınırsız yabancı oyuncu özgürlüğü olan Hollanda, üst üste 2 yıldır hem U21 şampiyonluğunu kazanıyor hem de her yıl bir çok genç yıldızlarını dünyanın en prestijli liglerine pazarlıyor.

Demek ki sorun yabancı serbestliğinde değil.

Sorun kendi çocuklarımıza gerekli bilimsel eğitim ve ilgiyi veremememizde.

Birde işin başka yönü var. Son birkaç yıldır özellikle Almanya kökenli 21 yaş sınırındaki Türk gençlerini millileştirme politikası adı altında bir şeyler yapılmaya çalışılmakta.

Bırakın bu çocuklar kendi tercihlerini kendileri yapsınlar. Çünkü onları seçmeye zorladığımız şey sadece milli takım belirlemek değil.

Onlara her türlü eğitimi ve yatırımı yapan ülke vatandaşlıklarından da feragat etmelerini istiyoruz. Oysa bu hiçte kolay bir seçim değil.

Nuri Şahin’i hatırlıyorsunuz değil mi? Bundesliga’da forma giyen en genç oyuncu olduğunda nasılda gurur duymuştuk onunla.

Öyle ya bizim evlâdımızdı neticede. Ama Almanlarda öyle düşünüyordu ve kendi milli takımlarına davet ettiler.

O bizi tercih etti.
Hatta 8 Ekim 2005 tarihinde Almanya ile yaptığımız özel maçta ilk defa milli olup, Almanlara birde gol attı.

Sonra ne oldu? Özel maçlar dışında bir defa A Milli (4 dk.), bir defa da U21 Milli
takımında yer buldu.

Resmi olarak Türk Milli Takımını tercih ettiği 08/10/2005 tarihinden
bu yana sadece özel maçların oyuncusu

olarak kalması kafalarda soru işaretleri bırakıyor.

Belki ileride resmi maçlara da çağırılacaktır, ama bu yetenekteki bir oyuncu Alman milli takımında kalsaydı, şimdiye dek oynayacağı resmi maçların sayısı ve alacağı süre kesinlikle bundan çok fazla olacaktı.

Avrupa’nın Wonderkid adayı Nuri’nin

Milli Takım serüveninin kısırlığı maalesef tüm kariyeri içinde olumsuz olmakta. Biz şimdi aynı pozisyonda, kendi takımında performans sergileyemeyen 33’lük Tümer Metin ile hedefe kilitlendik.

Nuri Şahin gibi birçok oyuncunun aklında bunlar var.
Türk Milli takımını seçip sonrada kariyer yitirme korkusuyla baş başa kalan bu gençleri anlamak gerekiyor.

Serdar Taşçı, Mesut Özil, Barış Özbek ve diğerlerinin ülkelerini sevmediğini söylemek insafsızlıktan başka bir şey değildir.

Avrupa Şampiyonasını hedef gören bir ülkede, hala kendi çocuklarımızın farkına varıp, gerekli çalışmaları yapamıyorsak bunun adı hata olamaz. Tek kelimeyle iş bilmemektir bu.

Eğer 70 yılda bir UEFA şampiyonluğu ya da Dünya Kupası 3.lüğü bize yeter diyorlarsa zaten buna söylenecek bir söz yok.

Not: Fatih Tekke’nin Zenit takımında kadro dışı bırakıldığı hakkında söylentiler var. Önümüzdeki günlerde milli takımda görürsek şaşırmayalım derim

Not; Nuri Şahin ve Roy Makaay'lı Feyenoord Hollanda liginde
7 maçta 6 galibiyet ile lider durumdadır.
Nuri Şahin'in Alman Bundesliga'sından sonraki yurt dışındaki ilk deneyiminde Feyenoord'lu taraftarların gönlünde şimdiden taht kurmuş ve orta saha da oynamasına karşın 2 gol kaydını muvaffak olmuştur.

Özel Malta Milli Maçı Fatih Terim ve Olaylar Özel

ve
Beklenen Dosya;
Fatih Terim Dosyası, Fatih Terim video,
Fatih Terim
ile ilgili tüm ayrıntılar..
Fatih Terim Dosyası >

» Tekince Anasayfa