türban, davutpaşa, kirlenmek güzeldir, ortaköy skandalı, 
				galatasaray, feldkamp, kupa derbisi, fenerbahçe, alex, uefa, 
				süper kupa, hıncal uluç, zico, fener, mehmet demirkol
				
               
 
              	
               
                  
		
		Erkut Tekin
				  
                 
                  
                 07 Şubat 2008
 
				 
				
				Kim Demiş Bal Diye
					
                  
               
				
				
				
				Malum, gündem türban olunca birçok önemli olayda güme gidiyor 
				son zamanlarda. Mesela Davutpaşa'da patlayan hayatlar! Bir hafta 
				sonra hatırlayan olacak mı acep? 
				 
				
				
				
				Hayatımızın her alanını saran 
				kirlenmeyi deterjan reklâmındaki "kirlenmek güzeldir" sloganıyla 
				mı geçiştireceğiz yoksa?
				
				Politikada yaşanan çirkinlikler sporda da tüm hızıyla 
				yaşanmakta. Bunların en tazesini Hürser Tekinoktay verdi kendi 
				sitesinden bizlere. 
				 
				
				
				
				Ortaköy'de-ki kamuya açık bir spor alanının, 
				büyük bir kulübün eski yöneticileri tarafından siyaseten nasıl 
				iç edilmeye çalışıldığını öğrendik bu sayede. Merak edenler 
				http://www.hursertekinoktay.com adresinden bakabilirler.
				
				Tüm bunlar yaşanırken spor kamuoyunun gündeminde elbette 
				Fenerbahçe-Ga-latasaray maçı vardı. 
				 
				
				
				
				Son yazımda da 
				Galatasaray'ın bu maça gelene dek sezon başından beri neler 
				yaşadığını analiz etmeye çalışmıştım. 
				 
				
				
				
				Mevcut şartlar 
				Fenerbahçe'yi favori gösterirken, Galatasaray'ın tüm 
				sıkıntılarına rağmen üç cephede de yoluna devam etmesi 
				otoriteleri bile bölmüş, büyük çoğunluğu Feldkamp'ı "ballı" ilan 
				ederken, bir kısmı da "bilinçli" addetmişti. 
				 
				
				
				
				Pazar gecesinin 
				Kaili için böyle bir anlamı vardı. Belki bu tartışmalar onun 
				umurunda bile değildi ama onu tartışanlar için önemli bir 
				sınavdı kupa derbisi.
				
				Bu yıl tüm maçlarına "oynamak" için çıkan Galatasaray, ilk defa 
				"oynatmamayı" tercih etti. Çokta iyi uyguladı. 
				 
				
				
				
				Çünkü Fenerbahçe, 
				2 yıldır aynı oyun şablonunu mükemmel sergileyen bir ekipti. 
				Kanatlarıyla rakibinin üzerine kâbus gibi çökerken, ortadan da 
				Alex'in yetenek ve zekâsıyla işi bitiriyordu çoğu kere.
				
				Ancak Kaili bu kez hem Alex'i, hem de kanatları öyle bir 
				kilitledi ki, ev sahibi ekip belki de bu sezonun en silik 
				futbolunu oynamak zorunda kaldı. 
				 
				
				
				
				Oynattığı oyunu ve ketum 
				tavrını gördükten sonra geçen hafta sorduğum soruyu bir kez daha 
				soruyorum şimdi. Şakacı ihtiyar Kaili, gerçekten "ballı mı
				
				SEVİNMEK İÇİN ERKEN
				Evet, sevinmek elbette bu oyunun bir parçası. Fakat 
				Galatasaray'ın sevineceği zamanı iyi bilmesi gerekiyor. 
				 
				
				
				
				Evinde 
				oynayacağın rövanş maçında alacağın gollü bir beraberlikle dahi 
				kupaya veda etmek varsa sahada futbolcuların, kenarda da 
				yöneticilerin zafer görüntüleri vermesinin hiç gereği yoktu.
				
				Eğer sen bu ülkede UEFA ve Süper Kupayı kazanan tek takımsan ve 
				bu başarıları daha uzun süreler senden başka hiçbir Türk 
				takımının kazanamayacağını iddia ediyorsan buna uygun davranmak 
				zorundasın. 
				 
				
				
				
				Aksi takdirde senin büyüklüğün acımasızca sorgulanır 
				ve sen bu sorgunun şahidi değil "sanığı" olursun!
				
				HINCAL ULUÇ
				Hıncal Uluç, geçmişte birçok gazeteci adayının idolüydü. Medyacı 
				ağzı ile Hıncal ağabeydi o. 
				 
				
				
				
				"Sarı kırmızı kaşkol" isimli kitabı, 
				yaşı benim gibi 40 civarında olan tüm Galatasaraylıların başucu 
				kitabı sayılırdı. Zaman Hıncal ustayı zirveye taşıdı.
				
				Doğru yorumlar ve yaptığı gazetecilikle bunu ziyadesiyle hak 
				ediyordu zaten. 
				 
				
				
				
				Ama o zirvedeyken dosttan çok düşman kazandı. 
				Hatta yetmedi, düşmanlar yarattı kendine. 
				 
				
				
				
				Eleştirmemdeki maksat 
				derin futbol bilgisine gölge düşürmek ya da entelektüel 
				birikimini görmezden gelmek filan değil asla. Haddime de düşmez 
				zaten.
				
				Ancak uzunca süredir köşesinden sağa sola saldırmasını insanları 
				aşağılamasını ve en önemlisi kötü üslubunu gördükçe etme eyleme 
				usta diyorum. 
				 
				
				
				
				Dünkü yazısında Zico'ya "korkak adam", Kalli'ye de 
				"cinayet işleyen adam" demiş yine. Yetmemiş, "bu Galatasaray'ı 
				bana versinler iki takım yapar, ikisiyle de Fener'i yenerim" 
				demiş.
				
				Deme böyle Hıncal usta. Daha düne kadar Kaili için "bu ülkenin 
				en genç beyinli hocasına oynattığı futbol için teşekkür ederim" 
				diyen sen iken, deme şimdi böyle. 
				 
				
				
				
				Yanlış bilmiyorsam sende 1939 
				doğumlusun. Yani seneye bir büyük 70'lik olacaksın inşallah.
				
				Mehmet Demirkol ile girdiğin anlamsız düellodan aldığın yara 
				henüz kapanmadan yeni cepheler açma kendine. 
				 
				
				
				
				Sarı-kırmızı kaşkol 
				adına gel eskiye dönelim. Adın gibi "Hınç" alma. Bırak silahı.
				 
		
		
		
		
		Bu konu ile ilgili yorum 
		yapmak için tıklayın.
				
				
                
                Özel Malta 
                Milli Maçı Fatih Terim ve Olaylar 
                Özel
               
                
                  ve 
                  Beklenen Dosya; 
                  Fatih Terim Dosyası, Fatih Terim video,
                  Fatih Terim 
                  ile ilgili tüm ayrıntılar..
                  Fatih Terim Dosyası >
               
 
              » 
                 Tekince 
                Anasayfa
            
              
              
             
                
              Yazarlar |  
              Özel Futbol Dosyaları |  
                
              Futbol Videoları
                
               Uydu 
              Maç Yayınları |   
               
              Canlı Radyo Yayını 
              ve Konuşamadıklarımız
                
              Dünya Kupası Özel 
                
              |   
              Çok Özel Röportajlar 
              |   
               Tekinoktay 
              Özel
            
 
              
				
