Franck Ribery, özhan canaydın, Galatasaray, sivasspor, Bülent 
				uygun, almina tude, Fransa da yılın futbolcusu
				
               
 
              	
               
                  
		
		Erkut Tekin
				  
                 
                  
                 19 Aralık 2007
 
				 
				
				Ferraribery
					
                  
              
				
				 Franck Ribery ile ilk olarak 31 Ocak 2005 
				yılında tanışmıştık.
Franck Ribery ile ilk olarak 31 Ocak 2005 
				yılında tanışmıştık.
				Galatasaray onu ara transferin son gününde Fransa’nın Metz 
				kulübünden aldığında birçoğumuzun kim bu dediği bir oyuncuydu.
				
				
				Çelimsiz, isimsiz ve yüzündeki yaralarla yepyeni birisiydi tüm 
				spor kamuoyu için. Hatta transferi vatandaşı Nicolas Bilal 
				Anelka’nın Fenerbahçe’ye imza attığı döneme denk geldiği için 
				“tesadüfe inananlar” ona “Anelka’nın bonusu” ismini takmakta 
				gecikmemişti. 
				
				Ancak Franck Ribery’deki yeteneğin farkına varılması da fazla 
				gecikmedi. 
				
				Florya Metin Oktay Tesislerinde bir idmanı izlerken gördüğüm şey 
				ise benim Ribery’e olan hayranlığımın asıl sebebiydi. 
				
				Takımın tamamı şimdiki adıyla Jupp Derwall Antrenman Sahasına 
				çıktığında Fransız oyuncu bütün arkadaşlarının ve teknik ekibin 
				elini sıkarak başlamıştı ısınma turlarına. 
				İdman sonunda aynı hareketi bir daha yapıp binaya girişini 
				izlediğimde onun işine ve ekibine olan saygısını daha iyi 
				anlayarak ayrılıyordum bende Florya’dan. 
				
				Kendine has bir kültürün ve yapının farklılığıydı Franck Ribery. 
				Oynadığı maçların birçoğunda takımının en iyisiyken bir gün 
				ansızın çekip gitti Galatasaray’dan. 
				
				O, kültürünün ona öğrettiği biçimde gitmişti İstanbul’dan. Komik 
				bir transfer taksitinin zamanında ödenmemesi, sözleşmesini tek 
				taraflı feshetmesine yeterliydi Franck Ribery’nin. 
				
				Özhan Canaydın, verdiği umut dolu mesajlarda “Ribery gelip özür 
				dileyecek ve tekrar bu formayı giyecek” diyordu ısrarla. “Aksi 
				takdirde onu alan Marsilya, ya 10 milyon avro tazminat 
				ödeyecekti, ya da Franck Ribery’nin futbol hayatı bitecekti” 
				Canaydın’a göre. 
				
				 Ama kaçan balık büyüktü. Ne Ribery döndü Galatasaray’a, ne de 
				Galatasaray istediği parayı alabildi Marsilya’dan.
Ama kaçan balık büyüktü. Ne Ribery döndü Galatasaray’a, ne de 
				Galatasaray istediği parayı alabildi Marsilya’dan. 
				
				Sonra bildiğimiz fırtına esmeye başladı Avrupa’da. Fransa ligi 
				tabiri caizse dar geliyordu bizim “façalı bonus’a” Önce Fransa 
				Milli Takımıyla Dünya Kupası finali yaşadı, ardından da 25 
				milyon avro gibi uçuk bir rakama Bayern Münih’e transfer oldu.
				
				
				Şimdilerde Alman futbolseverleri mest etmekle meşgul olan 
				Fransız oyuncu, bu hafta kartvizitine bambaşka bir unvan daha 
				ekledi. Gösterdiği performansla Thierry Henry’nin 3 yıldır abone 
				olduğu Fransa’da yılın futbolcusu ödülünü kazandı Ribery. 
				
				Daha dün Ali Sami Yen’in çimlerinde izlediğimiz bu adam için 
				Başkan Canaydın şimdi ne düşünüyor bilmem ama Ribery, 
				Galatasaray taraftarının gönlünde hala “Scarface ve Ferraribery” 
				olarak yaşamaya devam ediyor…
 
				
				
				Arda, Servet ve Almina Tude
				
				
				Franck Ribery cephesinde bu gelişmeler yaşanırken, Galatasaray 
				mevcut şartlar içinde lider olmanın mutluluğunu yaşadı bir hafta 
				aradan sonra. Ama Arda Turan ve Servet Çetin’in saha içinde 
				yaptıkları tartışma, alınan galibiyetten daha çok ses getirdi 
				kanımca. 
				Hiçte melodik olmayan bu sesi korkarım ki Galatasaray taraftarı 
				sezon boyunca birçok defa daha duyacak. Zira Kalli’nin maç 
				sonrası suya sabuna dokunmayan bir tavırla yaptığı “ne yapayım, 
				kovayım mı onları?” açıklamasıyla topu yönetime atması bende bu 
				kanıyı doğuruyor. 
				
				Stattan eve dönüp Lig Tv’deki Maraton programını izlediğimde ise 
				bir başka duruma tanık oldum ne yazık ki. Sivasspor teknik 
				direktörü Bülent Uygun 
				 yanında kızı Almina Tude ile birlikte 
				kameraların karşısındaydı. Almina’nın uzatılan mikrofona 
				söylediği şeyleri duyunca içimi kaplayan utanç ve isyanı 
				anlatmamın imkânı yok sizlere. “Maçı Galatasaraylıların arasında 
				izledim ama maç boyunca sürekli babama küfür ettiler. Bunu bir 
				türlü anlayamıyorum”
yanında kızı Almina Tude ile birlikte 
				kameraların karşısındaydı. Almina’nın uzatılan mikrofona 
				söylediği şeyleri duyunca içimi kaplayan utanç ve isyanı 
				anlatmamın imkânı yok sizlere. “Maçı Galatasaraylıların arasında 
				izledim ama maç boyunca sürekli babama küfür ettiler. Bunu bir 
				türlü anlayamıyorum” 
				diyordu küçük Almina titreyen sesiyle. 
				
				O an Almina Tude ile aynı yaşlarda olan kendi oğlumu düşündüm. 
				Neler hissedebileceğini anlamaya çalıştım bir süreliğine. İnanın 
				bana midem bulandı. 
				
				Verdikleri 40Ytl karşılığında bir çocuğun kalbini böyle 
				şerefsizce kırabilen insanlarla aynı renkleri sevmenin ironisini 
				yaşadım içimde. 
				
				Umarım o görüntüleri bunu yapanlarda izlemişlerdir evlerinde. Ve 
				yine umarım ki babaları o maça giden çocuklar, “sende küfür 
				ettin mi baba?” diye onlara sormuşlardır.
				
				Hepinize iyi bayramlar dilerim…
				
 
				
				
                
                Özel Malta 
                Milli Maçı Fatih Terim ve Olaylar 
                Özel
               
                
                  ve 
                  Beklenen Dosya; 
                  Fatih Terim Dosyası, Fatih Terim video,
                  Fatih Terim 
                  ile ilgili tüm ayrıntılar..
                  Fatih Terim Dosyası >
               
 
              » 
                 Tekince 
                Anasayfa
            
              
              
             
                
              Yazarlar |  
              Özel Futbol Dosyaları |  
                
              Futbol Videoları
                
               Uydu 
              Maç Yayınları |   
               
              Canlı Radyo Yayını 
              ve Konuşamadıklarımız
                
              Dünya Kupası Özel 
                
              |   
              Çok Özel Röportajlar 
              |   
               Tekinoktay 
              Özel
            
 
              
				
