Bülent Uygun, Sivasspor, yıldırım demirören, kayserispor, 
				Rizespor, gençlerbirliği, galatasaray
				
               
 
              	
               
                  
		
		Erkut Tekin
				  
                 
                  
                 18 Nisan 2008
 
				 
				
				Bülent Uygun'un Temennisi
					
                  
               
				
				
				
				En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim de içim rahat etsin. 
				“Sen bari yapma Bülent hoca...” 
				
				Sivasspor olarak Türkcell Süper Lige kattığınız heyecanı, 
				verdiğiniz tadı öyle çok seviyorum ki; daha sert bir sesleniş 
				yapmaya gönlüm razı olmadı.
				
				İzlemeyenler, duymayanlar için tekrar edeyim. Geçtiğimiz Pazar 
				günü, UEFA’ya, belki de Şampiyonlar Ligine gidebilmek adına çok 
				önemli bir engeli aştı Sivasspor. 
				 
				
				
				
				Bütün şampiyon adaylarının zorlandığı Kayseri deplasmanından 3 
				puan almak kolay iş değil. Üstüne üstlük bir gün önce, en yakın 
				rakibi Beşiktaş’ta kaybetmiş ki; tadından yenmez bir sonuç bu.
				
				İşte her şey bu kadar güzel giderken, Sivasspor Antrenörü Bülent 
				Uygun’un maç sonunda Lig TV’ye verdiği demeç, kanımca bütün 
				mükemmelliği berbat etti.
				
				Mikrofonlara “İnşallah biz Şampiyonlar Ligine gideriz, 
				Kayserispor da kupayı alır” diyen Uygun, beni bir anda birkaç 
				sezon öncesine götürüverdi.
				
				Hatırlarsınız elbette, benzer bir konuşmayı Beşiktaş Kulübü 
				Başkanı Yıldırım Demirören’den de duymuştuk. 
				 
				
				
				
				“Gönlümden ligi Galatasaray’ın, kupayı da Beşiktaş’ın kazanması 
				geçiyor” diyerek, o dönem herkesin tepkisini çeken başkan, 
				aslında bu söylemle hem Beşiktaş camiasını küçük düşürmüş, hem 
				de milyonlarca Beşiktaş taraftarının öfkesini toplamıştı.
				
				O gün yapılan bu konuşma hala yazılarımıza konu oluyor zaman 
				zaman. Öyle ya, tarihiyle övünen bir geleneğin başkanı böyle 
				şeyler söylerse, yazılıp, konuşulacaktır tabiî. Şimdi geldiğimiz 
				son noktada Beşiktaş’ın durumu ortada. 
				 
				
				
				
				Hakem hatalarına sığınarak basiretsizliğini örtbas etmeye 
				çalışan Demirören Yönetimi, aslında sadece “küçük düşünmenin” 
				bedelini ödüyor. Daha da doğrusu, bu bedeli Beşiktaş Kulübüne 
				ödetiyor.
				
				Oysa ben Sivasspor’un genç çalıştırıcısı Bülent Uygun’u daha 
				aklıselim bilirdim. Kendisinden önce yaşanılan bu abukluklardan 
				dersini alması gerekirdi. 
				 
				
				
				
				Eminim, Yıldırım Demirören’in söylediği o sözlere, geçmişte 
				Bülent hoca da en az bizler kadar tepki vermiştir. 
				 
				
				
				
				Ayıplamıştır, kızmıştır hatta. Çünkü profesyonel insanların 
				hislerini böyle ulu orta söylemesinin bir karşılığı vardır.
				
				Dilin kemiği yok. Sen böyle konuştukça, senin ve Sivasspor’un 
				attığı her adıma leke sürecek kişiler çıkacaktır ortaya. Buna 
				son oynadığınız Kayserispor maçı da dâhildir.
				
				Sivasspor’un Şampiyonlar Ligine katılma isteğine söylenecek bir 
				lafım yok. Tabiî ki istemeliler. 
				 
				
				
				
				Hem de öyle lig ikincisi olup da gitmeyi değil, Türkiye’nin 
				şampiyonu unvanıyla gitmeyi istemeliler. Onları, 50 yıllık lig 
				tarihinin “ezber bozan” takımı olarak görmeyi en çok 
				arzulayanlardan birisi de benim.
				
				Ama çok farklı bir kulvarda yarışan Kayserispor hakkında yorum 
				yapmak başka bir şey olmalı. Başarılar dilemek farklı, “İnşallah 
				kupayı alırlar” demek çok farklı.
				
				Hadi diyelim ki; Galatasaray bu kupayı defalarca kazandı diye 
				onun elenmesini istiyorsun. 
				 
				
				
				
				(Fenerbahçeli olduğun için elenmesini istediğini mevzubahis bile 
				etmiyorum) Ama diğer yarı finalistlerden Gençlerbirliği 
				(Galatasaray’ı iki maçta da yenilmeden eleyip finale yükseldi) 
				ve Çaykur Rizespor’a (çeyrek finalde Beşiktaş’ı eledi) haksızlık 
				etmedin mi?
				
				Yani uzun lafın kısası, kaş yapayım derken göz çıkarttın Bülent 
				hocam. Hem de Anadolu takımları lafını ağzından düşürmezken 
				yaptın bunu.
				
				Bırakalım Demirören ve onun gibiler küçük düşünsünler. Zira 
				onların büyük büyük şirketleri var. 
				 
				
				
				
				Futbolda kaybettikleri para ve itibarlarını, şirketlerine 
				döndükleri zaman nasıl olsa “piyasa ekonomisiyle” geri 
				kazanırlar.
				
				Ama sen, bildiğim kadarıyla tek geçim kaynağı futbol olan, 
				ilkeli birisisin.
				
				İşte bu yüzden uyma sen onlara Bülent Uygun… Uyma…
 
				
              » 
                 Tekince 
                Anasayfa
				 
            
               
              
					 
					
					
					Yazarlar |
					
					Özel Futbol Dosyaları | 
					
					
					Futbol Videoları 
					| 
					Futbol Haberleri
					
								
 
					
					
					Canlı Radyo 
					Yayını ve Konuşamadıklarımız 
					| 
					
					Dünya Kupası 
					Özel
 
					
					
					Çok Özel Röportajlar 
					
					 
					|  
					
					Tekinoktay Özel |  
                      
						
						
						2007 Yılı Oskarları
						
								
 
					
					
					Uydu Maç Yayınları |
					
					The Best Of
 
				 
              
				
