Futbol, Türk
Futbolu, Dünya Futbolu, Fatih Terim, Küresel Kriz, Capello, Mourinho,
Inter, Milan, Aragones, İspanya, Lippi, İtalya
Müslüm Kemal Gülhan
25 Ekim 2008
Beton Osman
Başlığa bakıp ta sakın osman veya osmanlar hakkında yorum yapacağımı
sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
İnsanların isminin önüne bir takım lakaplar koyularak onları tarihe
mal etmeleri ülkemizde bir gelenek olmuştur. Aslında bu tabir bir
tasvirden başka bir şey değildir. Tasvirin hikmeti de yaptığı işte
saklıdır.
Beton, lağım, mikro, çingene, ördek, kral, prenses, kasap gibi bir
takım lakaplar o kişilerin birikim ve kişiliklerinin birer
yansımasından başka bir şey değildir. Hangi branşta veya dalda
olursa olsun.
Siyaset, sanat, spor dallarında da aynı şey geçerlidir. İşin ilginç
tarafı bu saptamanın toplum tarafından kabul görmesi halinde asla
unutulmamasıdır.
Ama önemli olan kişinin hak ettiği lakabı yakıştırmaktır. Aksi halde
kişisel hırs veya kıskançlık saptamanın yerini alır ki bu amaç
sapması olur.
Yani lafı gediğine koymak gerekir. Yoksa gedik sizde oyuk oluşturur
ve içinden çıkamazsınız.
Günümüzde sporumuza yön veren, özellikle futbola yön veren kişilerin
katkıları babında nasıl bir tasvir ve lakap gerekir onu saptamakta
yarar var.
Mesela Aragones’e; dede diye hitap ediliyor, tasvir sizin.
Daum’ma; dahi deniliyordu. Dahilik mi, delilik mi, fantezileri mi?
belli değildi.
Dünyada da buna benzer olgular yaşanmaktadır, çoğu kendi iç
bünyelerinde oluşmuş ve ülkelerinin içinde kalmış olmakla beraber
bazıları var ki dünyaya mal olmuştur. Bizde ise genelde kendi
taraftar gruplarının verdiği bu sevgi yansıması unvanlar gelip
geçicidir, çabuk verilir, çabuk geri alınır.
İmparator dendiği zaman akla sadece Franz Beckenbauer gelir; çünkü
ona bu değeri veya unvanı dünya spor kamuoyu vermiştir veya
yakıştırmıştır.
Burada can alıcı nokta; meslek olarak yaptığınız işin sizin
tarafınızdan sunumundaki kalite ve etik değer olarak kamuoyunu
tatmin edebilmesidir. Aksi taktirde kendiniz de sizin isminizin
önüne koyulan unvanda tartışma konusu olur.
Tartışma ortamı başladı mı artık her konu tartışma sürecinin
etkisine girer, doğrular veya yanlışlar havada uçuşur.
İşte Terim’in maaş konusu; aslında iyi bir örnek, çünkü yapılan iş
ile ortaya koyulan para arasındaki çelişki kamuoyunu rahatsız
etmektedir. Her ne kadar ülke içi imparator değerine sahip olsa da.
Bazı gazetelerin değerli spor müdürleri ve yazarları Avrupa’daki
teknik direktör maaşlarını örnek vermişler.
Birincisi Fatih Terim, Capello gibi İngiltere Milli Takımı’nı
çalıştırıp 7.2 milyon avro para kazandı da itiraz mı edildi?
İkincisi Mourinho 9 milyon avroyu Portekiz’de hangi takımdan
alabilir.Terim İnter’ den 9 milyon avro aldı da itiraz mı edildi.
Üçüncüsü Aragones İspanya Milli Takımı’ndan, Lippi ise İtalya Milli
Takımı’nda kaç para alıyor veya alıyorlardı?