Atıf Keçeci
05.05.2008
Demekki
Kabahatli Benmişim
SBeşiktaş
Kulübü'nde yapılan yanlışlıklar sonucu gelinen durum, kusurun kim ve
kimlerde olduğunun sorgulanmasını gündeme getirdi.
Geçtiğimiz haftalarda alınan son dakika puanları ile yanlışların üzeri sis
perdesi gibi kapattırıldı.
Gerçeklerin bir gün açığa çıkacağı unutuldu. İdari ve mali işlerdeki hatalı
davranışları dile getiren bu satırların yazarı, sudan nedenlerle son
kongrede konuşma yapmaması adına 3 ay uzaklaştırmaya tabi tutuldu.
Bu konuda disiplin kuruluna şikâyet ettirdikleri kişi ve onu yönlendirenler,
yıllardır kulübün sırtından geçinen eski amigolar.
Şeref Stadı'nın havuzundan elde edilen rantlar, günümüzde Akadlar spor
kompleksi içerisindeki halı sahaların sözde kiralanmasına kadar uzandı.
Ancak Beşiktaş kongre üyeleri arasında gerçekleri görüp ortaya cesaretle
çıkanlar, önce ibrasızlık, sonrasında hukuksal platformda kötü gidişin
sorumluları hakkında işlem başlattı.
Şikâyet konularının ağırlığını Fulya Projesi oluşturuyor. Bu üyeler, ihale
safhasından günümüze kadar geçen dönemde kulübün zarara uğratıldığını
düşünüyor.
İkinci teklif veren firma olan Koray İnşaat yetkilileri, kendilerine sunulan
şartname ile ihale sözleşmesinin aykırılıklar taşıdığını o tarihte
belirtmişlerdi.
Söyledikleri "Kat karşılığı değil yapımcı firmanın temin edeceği kredi ile
işi kulüp adına yapması" istenilmişti. İmalatlar başladı ve günümüze
gelindi.
Bundan sonrasında neler olup biteceği açılan dava sonunda belirlenecek.
Şikâyetlerinin ağırlıklı kısmında yapılan hatalı transferler nedeniyle
kulübün büyük zarara uğratılması var.
Burada başkan ve yönetimi T.Ticaret Yasası'nda tarif edilen "basiretli
tüccar" anlamında hareket etmeyerek "emniyeti suistimalle" suçlamaktadırlar.
Bu konuda öne sürdükleri nedenleri yanlış ve ederinden fazla bedel ödenerek
yapılan transferlerle kulübü aşırı ödeme yapmaya sevk ederek borcun
artmasına neden olunması.
Yıldırım Demirören dönemleri olan 2004-2008 transfer aylarında bonservis
bedeli ödenmiş ve sadece futbolcuya yapılan ödemelerle alınan birçok
oyuncunun sonrasında hiçbir gelir karşılığı olmaksızın gönderilmeleri.
Dava konusu edilen hususlar oldukça geniş bir yelpaze oluşturmuş. Bekleyip
yargı kararını göreceğiz.
Demek ki; bir Atıf Keçeci'yi susturmak artık yetmiyor.
Mideleri
ile değil, kulüpten nasıl rant sağlayacaklarına kafa yoranlar değil, sadece
tertemiz duygularla Beşiktaş sevgisi taşıyanların ortaya çıkması ile yeni
bir dönem başlatılmıştır.
Bu
hareket şimdiden oldukça taraf bulmuş ve giderek çoğalan bir topluluk haline
geleceği açıkça görülmektedir.
Günümüzde
gelişen olaylar bu arkadaşların haklılıklarını teker teker ortaya
koymaktadır. Kongrede bizzat başkanın ifade ettiği, "Del Bosque'ye bir ödeme
yapmayacağız." sözleri havada kalmış ve Demirören bir daha inanılırlığını
tüm spor camiası önünde yitirmiştir.
Zamanında 2,4 milyon Euro'yu ödemeyip kulübe 7,9 milyon Euro'luk bir yük
getirenler önce vicdanlarına hesap vermek zorundadır.
Bu ödeme Futbol AŞ bilânçosunu altüst etmiştir. İlk üç aylık bilanço dönemi
sonu olan 28 Şubat'ı takip eden 4. hafta sonunda İMKB'ye gönderilecek
bilançolar da nasıl bir aktif-pasif ve de öz sermaye rakamları ile
karşılaşacağız?
Tahmin
ediyorum ama açıklamama tebliğler imkân vermiyor.
Gün o kadar sıkıntılı ki basketbol kız ve erkek takımı paralarını
alamadıkları için idmana çıkmıyor.
Bu ayıp dahi şu anda koltuk işgal eden Başkan Demirören ve yöneticilerinin
yüzünü kızartmıyor.
Biz daha ne anlatıyoruz ki? Şimdi kendilerini beni Disiplin Kurulu'na
verdikleri için kutluyorum zira kabahatli demek ki benmişim!.
Artık koltuklarında oturup etraflarına da kongre
esnafını alarak ilk iş olarak sırıtaraktan cümbür cemaat "Sivas ellerinde
sazım çalınır" türküsünü icra edebilirler.
info@hursertekinoktay.com
Yazarlar |
Özel Futbol Dosyaları |
Futbol Videoları
|
Futbol Haberleri
Canlı Radyo
Yayını ve Konuşamadıklarımız
|
Dünya Kupası
Özel
Çok Özel Röportajlar
|
Tekinoktay Özel |
2007 Yılı Oskarları
Uydu Maç Yayınları |
The Best Of |