"Ne kadar az 
yüksekten uçarsan, 
düştüğün zaman
 o kadar az incinirsin. 
"
Bir Tibet Atasözü
 
 
 
 

Daum, Zico, Fenerbahçe, Aragones, Euro 2008, Emre Belözoğlu, Volkan Demirel, Güiza, Aragones, Colin, Fenerbahçe, Alex, Uğur Boral, Luis Aragones

Birgün Gazetesi

 

Erkut Tekin

26 Kasım 2008


 

Ben Zico'yu özledim!..

Ne Daum’un sıkıcı ama sonuca giden futbolu, ne de Zico’nun sabırla öğrettiği maç sonu mutlulukları. Dün geceki Fenerbahçe’de bunların hepsi özlenen değerler bütünüydü. Bu olumsuz tablonun varlığına rağmen, tribünlerdeki sarı lacivertlilerin inancı için gecenin en güzel tarafı dersek yanılmış olmayız.

Maçın başlama düdüğüyle birlikte umutlarında an be an azaldığı karşılaşmada, Aragones’in bazı tercihlerde hatalı olduğu söylemeye bilmem gerek var mı?.. EURO 2008 kampında bitirilen Emre Belözoğlu transferi için “bomba” benzetmesi yapan kimi meslektaşlarımızın o gün yazdığı yazıları yeniden okumasının zamanı geldi de geçiyor. Tecrübeli oyuncu, el freni edasıyla takımını yavaşlatmaktan başka hiçbir şey yapmadı yine. Koca 45 dakika içinde bir tek olumlu iş yapamayan Emre’ye kimsenin kızmaya hakkı yok. Zira Emre, hemen hemen 5 yıldır aynı Emre. Bu maçta sakatım dememesi bile onun adına olumlu sayılmalı bence. Tabii, bonservisi ve kendisi için verilen Sterlinlerin muhasebesini yapmak ayrı bir yetenek gerektirdiğinden konuyu ilgililerine bırakıyorum!

Oyunun henüz ısındığı dakikalarda Volkan Demirel’in klasikleşen hatası olmasaydı, belki de maçın sonunda yazılan bu satırların size seslenişi çok farklı olabilirdi. Çünkü Fenerbahçe bu sene öyle bir takım ki, geriye yaslandığını sandığınız her anın ardından rakibini sürklase edebiliyor. Hem de kabız Güiza’ya rağmen! Evet, eğer Güiza için bir benzetme yapılacaksa benim terciğim kabız olacak. La Liga’da penaltısız kral olan bu adam, yalnız oynamanın ne menem bir şey olduğunu sanırım artık iyice öğrenmiştir. En kötüsü de ona bunu öğretenin vatandaşı Aragones olması. Önce Türkiye’ye getirdi, sonra da yalnızlar rıhtımına…

İkinci golün ardından yaşanan dakikalarda başka gol yenmemesi sevindiriciydi. Eğer Volkan’ın melül melül baktığı o top direkten dönmemiş olsaydı, maç daha ilk yarıda boş tribünlere karşı oynanabilirdi. Neyse ki olmadı ve 0-2’lik skorla başladı ikinci yarı. Bu kez sahada esmer güzeli Cazım Cazım’ı (Colin mi deseydim?) gördük. Emre Belözoğlu’nun alternatifi olarak oyuna dâhil olan genç futbolcu, bir kez daha ne kadar özel bir oyuncu olduğunu hemen hissettirdi bizlere. Dedesiyle girdiği anlamsız çekişmelerin sonucunda habire kulübe cezası alan Colin’in iyi oyunuyla birlikte bir de gol atması, belki de futbolun Dede’ye 70’inden sonra öğreteceği son tecrübeydi. Kim ne derse desin, futbol hala yetenekli oyuncularla oynanınca güzel. Ve Colin, gerçekten yetenekli birisi.

Maçın 1-2 bitmesi, aynı zamanda Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi serüveninin de sona ermesi demekti. Ama bana asıl garip gelen Fenerbahçe’nin oynamaya çalıştığı futbol anlayışıydı. Kimse Fenerbahçe’ye takım savunması yapamıyor filan demesin. Tam tersi, bana göre Fenerbahçe, Alex’e rağmen gayet iyi takım savunması yaptı. Asıl sorun savunma yapması gereken en elzem olan yerin, yani defansın savunma yapamamasıydı. Yasin Çakmak, tüm iyi niyetine rağmen yetersiz bir futbolcu. En azından Fenerbahçe için böyle. Yedeğin de yedeği olan Can Arat zaten artık kayıp. Yaşlanan Carlos ve futbolu unutan Önder Turacı’yı da saydığınızda, önümüzdeki yıl aynı defans oyuncularının Fenerbahçe için ne derece tehlikeli olacağını anlarsınızdır.

Maçın hakemi için bir ara tribünler homurdansa da oyunun katiliydi demek imkânsız. Porto’nun attığı ikinci golde pozisyonu süzememiş olabilir, ancak kesinlikle art niyetliydi diyemeyiz. Zaten öyle olsaydı Yasin Çakmak’ı ilk yarı, Uğur Boral’ı da ikinci yarı ihraç etmemesi için hiçbir nedeni yoktu.

Sonuç olarak, bu sezona gelene kadar kendi sahasında 15 maçlık bir seri yakalamış olan Fenerbahçe, ne yazık ki, Luis Aragones yönetiminde galibiyetle yine tanışamadı. Sizce bu durum hafta boyunca çok konuşulan kimi eksiklerin “eksikliği” mi, yoksa sezon başında gururla sunulan çalımlı ve pahalı transferlerin yetersizliği mi? Kimbilir, belki de cevap maaşına zam istediği için Zico’ya yol veren Aziz Yıldırım’da saklıdır…



 

» Tekince Anasayfa

 


Türk Futbolu

Yazarlar | Özel Futbol Dosyaları | Futbol Videoları | Futbol Haberleri

Canlı Radyo Yayını ve Konuşamadıklarımız | Dünya Kupası Özel

Çok Özel Röportajlar | Tekinoktay Özel | 2007 Yılı Oskarları

Uydu Maç Yayınları | The Best Of

 

 

Küba

Erkut Tekin

 

 

 

 

 




 

 

 

Hot Affiliates Reklamları

 

Samui Adası

Dünyanın en güzel adası Samui.

Samui adası

 

 

En Ucuz Tatil

5 gece 6 gün
sadece 99 ytl.

99 ytl tatil

 

 

Maldivler

Dünyann en güzel tropik balayı adası.

Maldivler

 

 

Kos Adası

Hipokrat'ın adası Kos sizleri bekliyor.

Kos adası
 

 

İspanya Turları

Barcelona, Madrid, Valencia, Sevilla.

İspanya turları
 


Bulgaristan

Avrupa'nın yeni
eğlence merkezi...

Bugaristan turları

 

 

Sofya

Avrupa'nın yeni
eğlence merkezi.

Sofya otelleri

 

 

Full Moon Party

Dünyanın en güzel sahilerinde eğlence. Full Moon Party
 

 

Tropik Adalar

Dünyanın en güzel tropik adaları.

Tropik adalar

 

 

Phuket Balayı

Phuket Adası ve balayı tatili.
Phuket adası

 

 

Santorini Balayı

Dünyanın en güzel balayı adası.

Santorini adası

 

Bu sitede reklam ver