Barış Ertül Ve Türkiye Futbol Ligleri...
Türkiye Futbol Ligi...Türkiye Ligi ...
Türk Milli Takımı, Türk Futbol Hakemleri

Barış Ertül

31 Mayıs 2007

Bitmeyen Tartışma

Türk futbolunun bilmişleri hala tartışıyorlar:
Futbolumuz kaliteli mi, değil mi?
Diyorlar ki, Türkiye şampiyonu 70 puan toplarken İspanya lideri de zaten 72 puan toplayabilmiş.

Türkiye ligine kalitesiz demek doğru değilmiş. Büyüklerle küçükler arasındaki fark kapanıyormuş. Daha ne olsunmuş…

Türkiye'de düşen gol ortalamasının cevabı da hazır: Türk takımları takım savunmasını öğrenmişler.

Fazla gol olmamasının gerçek sebebi çekişmedeki, mücadeledeki yükselişmiş. Bak sen…

Yahu kardeşim; şifreli mifreli değil, düpedüz açık kanallar, beş kuruş para istemeden haftada en az yedi tane maç yayını yapıyor Avrupa'dan.

Hadi internette ancak tavla oynamayı biliyorsunuz, bari biraz maç izleyin maç…

Bir bakın bakalım, en iyi takım savunması yapan takım kaç top çalabiliyor bir maçta.
Bir bakın bakalım, teknik kapasitesi en düşük takım, kaç top kaptırıyor rakibine.

Büyük liglerin büyük takımlarına değil; sıradanlarına, hatta kümede kalmaya oynayanlarına bakın.

Nasıl bir pas trafiğine sahipler?
Hangi tempoda oyun kuruyorlar?
Rakip kaleye gidene kadar kaç kez top kaybı yaşanıyor?
Kaç yan pas, kaç dikine pas yapıyorlar?

Şu bizim takımlar arasındaki dengelenmeye, mücadeledeki yükselişe gelince:
Açık söyleyelim, bizim futbolumuzdaki mücadele iki tane on yaşındaki çocuğun kavgası gibi.
On yaşındaki çocuklar güçlü değildirler. Doğru dürüst kavga etmesini de bilmezler. Ama ikisi de on yaşında olunca kıran kırana olur doğal olarak kavgaları da…

Diğer liglerle bizim ligimizi karşılaştırıyorlar çokbilmişler.
Yahu bu nasıl bir mantıktır Allah aşkına?

İspanya'daki lider Real Madrid'in, bizim 70 puan toplayan şampiyonumuzdan sadece iki puan fazla topladığına bakacaklarına; keşke o aynı ligin 11.sırasındaki 48 puanlı takımı Espanyol'un, UEFA Kupası'nda finale çıktığını görebilseler.

Üstelik finaldeki rakibi Sevilla da aynı milletten. Veya İtalya'da lig şampiyonu Inter'den (sezon başı düşürülen 8 puanı da eklendiğinde) 28 puan eksik toplayan Milan'ın Şampiyonlar Ligi şampiyonu olduğuna bir bakabilseler.

Üstelik finalde, İngiltere şampiyonu Manchester United'dan ligde 21 puan eksiği olan Liverpool'u yenerek.

Aynı bağlamda Mısır 1.Liginde 73 puan toplayan Al Ahly'den bahsetme gereğini duymuyorum bile, saçma sapan örneklemeler yapan arkadaşları daha da utandırmamak için.

Beyler, Türkiye'nin en iyileri Avrupa'nın vasat takımları karşısında sapır sapır dökülüyor.

Şampiyonumuz bir, lig ikincimiz iki ön eleme oynamak zorunda devler liginde.

Dünyanın en büyük derbisi diye şişirdiğimiz maçlarımızı bir bizim yayıncı kuruluş veriyor, bir de belki Azerbaycan televizyonu.

Eurosport Hollanda liginin özetlerini veriyor, Danimarka'yı veriyor, Türkiye'nin ise maalesef adı bile geçmiyor.

Adımızın telaffuz edildiği tek platform, yurtdışından bol sıfırlı futbolcuları ithal ettiğimiz transfer piyasaları.

Peki, karşılığında kaç futbolcu ihraç ettik dışarı? Kendi topraklarımızda yetişen kaç futbolcumuzdan kaç para girdi futbol ekonomimize?

Kaç teknik adamımız Avrupa'da takım çalıştırıyor ve başarılı oluyor?

Türk hakemleri nerede ve kimlerin maçını yönetebiliyor dünyada?
Var mı Türk futbolu diye bir ekol? Endüstrileşen dünya futbol ekonomisinde Türk futbolunun marka değeri ne kadar?

Ya Türk Milli takımının durumu?

Hiç sormayın, o zaten FIFA klasmanında serbest düşüşte.

Birileri de çıkmış hala futbolumuzdaki kaliteyi tartışıyor ya!

Pes… Dünya aldı başını gidiyor kardeşim! Uyanın artık!

Diğer Yazıları;

Futbol Terörü ve Özeleştiri Refleksi 25 Mayıs 2007

Fenerbahçe Analizi 22 Nisan 2007

Fenerbahçe AZ Alkmar Analizi 5 Şubat 2007

Akatlarspor ve Gönülden Futbolsevere… - 25 Kasım 2006

Barış Ertül'den; Türk Futboluna Yapısal Bakış Sempozyumu