Barış
Ertül Ve Futbol Terörü...Türk Kültürü...
Fenerbahçe...Beşiktaş... Galatasaray...
Adnan Polat... Yıldırım Demirören...
Aziz Yıldırım, Ali Koç, Mahmut Uslu
Barış
Ertül
05
Şubat 2007
Özeleştiri
Refleksi
Amerika'nın birçok şeyini saatlerce
eleştirebilirsiniz. Ama Amerikan toplumunu, Amerikan kültürünü
bir konuda tartışamazsınız: Özeleştiri Refleksi.
Amerika, gelmiş geçmiş en başarılı
ve parlak başkanlardan biri olan Bill Clinton'ı, Monica Lewinski
ile birlikte karıştığı seks skandalından ötürü 300 milyon
Amerikalı'nın önünde ve canlı yayında sorguya çekmiş; en ince
(ve belki de lüzumsuz) detayları anlattırarak O'nu utançtan
yerin dibine sokmuş bir toplumdur.
Amerika, sanatçısıyla, sivil toplum
kuruluşlarıyla dünyanın en güçlü hükümeti olan kendi hükümetini
ulusal ve global politikaları dolayısıyla en ağır şekilde
aşağılayabilen, yargılayabilen bir toplumdur.
Biliyor musunuz şu anda Amerika'da
en fazla konuşulan adam kim? Michael Moore.
Hani "Fahrenheit 9/11" filmiyle Bush'a, o dünyanın
en güçlü adamına, belki de hayatında yediği en büyük darbeyi
vuran yönetmen. Moore şu anda Cannes'da.
Amerikan sağlık sistemindeki çarpıklıkları ve dejenerasyonu
ortaya koyan, Amerikan rüyası denen kavramın altında yatan
garabeti tüm çıplaklığıyla ortaya koyan çalışmasıyla tüm dünyanın
huzurunda.
Michael Moore'un, "Sicko" yani Hasta adındaki bu
yeni filmiyle, tüm Amerika'daki sağlık sistemini baştan aşağı
değiştireceği konuşuluyor.
İşte bize evvel emirde, hemen, şu anda,
acilen, derhal, vakit kaybetmeksizin lazım olan da; Michael
Moore'un Amerikan toplumu adına temsil ettiği bu özeleştiri
refleksini hayata geçirmemizdir.
Zira, sporda (ve hatta her konuda) toplum olarak özeleştiri
yapmamızın zamanı gelmiş de geçmektedir.
Bizim ilgi alanımız spor ve özellikle
futbol olduğuna göre:
Spordan sorumlu bakanlık da Federasyon
da artık aynaya bakmalıdır.
Galatasaraylılar artık Adnan Polat,
Ergun Gürsoy, Yurdeşen Karahasan gibi yöneticilerinin tarzını;
"Fenerbahçe'yi Galatasaraylı'lar kurdu" diyen Duygun
Yarsuvat'ı; "Galatasaray'ı sevmeyen ölsün" diyen
eski başkanlarını; Ali Sami Yen Stadı'nda yaşanan son rezaleti
tartışmaya başlamalılardır.
Beşiktaşlılar artık "Ahmet dursun,
Seba gitsin" diyen, Serdar Bilgili'yi küfüre boğarak
gönderen, İnönü Stadı'ndaki Şeref Tribünü'ne gelen misafirlerlerine
beş on metre mesafeden en ağıza alınmayacak hakaretleri edebilen
bir kısım taraftarını; Yıldırım Demirören tarzı yönetimini;
en önemlisi de Süleyman Seba'nın sadece Beşiktaş'a değil,
Türk Futboluna bıraktığı mirası olan Beşiktaşlılık duruşunu
ve bugünkü Beşiktaş'ın o duruşa ne kadar yakın durduğunu tartışmaya
başlamalılardır.
Fenerbahçeliler artık Aziz Yıldırım,
Mahmut Uslu, Ali Koç, Murat Özaydınlı tarzı yönetici yapısının
Fenerbahçe'ye ve Türk Sporuna büyük resimde ne kadar fayda
ve zarar getirdiğinin hesabını; camia içi antidemokratik zihniyet
bir tarafa, camia dışındaki Fenerbahçe algılamasının ne noktada
olduğunu, kaderi Cumhuriyetin kuruluş mücadelesinden bu yana
Türk halkının kaderiyle özdeşleşmiş olan Fenerbahçe'nin, Fenerbahçe
taraftarları dışındaki toplum tarafından nasıl görüldüğünü
ve bunların sebeplerini tartışmaya başlamalılardır.
Devir her camianın özeleştiri refleksini
ortaya koyma devridir. Yoksa ne spor ruhu kalacak, ne marka
değeri, ne futbol endüstrisi…
Esasında Türk toplumu, Türk kültürü;
Amerikan toplumu ve kültüründen çok daha köklü ve zengindir.
Onların yaptığını yapabilmemiz gerekir. Onların yaptığını
yapabilmemiz şarttır.
Aksi takdirde, süratle ve şiddetle,
kan ve gözyaşına doğru ilerliyoruz.
Diğer
Yazıları;
Fenerbahçe
Analizi 22 Nisan
2007
Fenerbahçe
AZ Alkmar Analizi 5
Şubat 2007
Akatlarspor
ve Gönülden Futbolsevere…
- 25 Kasım 2006
Barış
Ertül'den; Türk Futboluna Yapısal Bakış Sempozyumu
Yazarlar |
Özel Futbol Dosyaları |
Futbol Videoları
|
Futbol Haberleri
Canlı Radyo
Yayını ve Konuşamadıklarımız
|
Dünya Kupası
Özel
Çok Özel Röportajlar
|
Tekinoktay Özel |
2007 Yılı Oskarları
Uydu Maç Yayınları |
The Best Of |