Arkasspor, Erkek
Voleybol, Galatasaray Bayan Basketbol Takımı, Türk Futbolu, Turkcell
Süper Lig, Erkut Tekin
Erkut Tekin
26 Mart 2009
Arkasspor ve Dişi Aslanlar
Söze tebriklerle başlamak lazım. Hem Arkasspor Erkek Voleybol
Takımı’na hem de Galatasaray Bayan Basketbol Takımı’na gitsin bu
tebrikler. Hınca hınç dolu salonlardan, peşlerindeki gazeteci
ordusundan ve bol sıfırlı kontratlardan bihaber olmalarına karşın,
çıkıp parkelere, aslanlar gibi mücadele ettiler.
Türkiye’de futbol dışındaki spor branşlarının içler acınası halinden
hepimiz haberdarız. Hatta Turkcell Süper Lig’de bazı takımların hâlâ
kokoreççi reklâmlarıyla ayakta kalmaya çalıştığını düşünürsek; bu
acı tabloya futbolu da eklememiz farz oluyor.
Bu acı tabloda maalesef aslan payını futbolun dışında kalan ve de
özellikle amatör vasıflı branşlar almakta. Ancak ne hikmetse son
dönemdeki tüm ciddi başarıları yine bu amatör branşlar sayesinde
yaşıyoruz.
Örnek mi? Arkasspor Erkek Voleybol ve Galatasaray Bayan Basketbol
Takımları.
Arkas ismi kulağımıza pek aşina gelmese de, Arkas firmasının spora
ve tesisleşmeye verdiği önem gayet aşikâr. Zaten voleybol takımının
başarısı da hiç kuşku yok ki; verilen bu önem sayesinde gerçekleşti.
Aksi takdirde 1999 yılında kurulmuş bir 2. lig takımının 10 sene
bile dolmadan 2 birinci lig, 1 Türkiye Kupası ve bunların üzerine
bir de Avrupa Çalenç Kupası alması başka nasıl açıklanabilir ki?
Elbette bu başarının sahibi sadece teknik ekip ve sporcular değil.
Arkas Holding Yönetim Kurulu’nun da en az onlar kadar payı var.
Üstlendikleri “Sosyal Sorumluluk Projesi” kapsamında voleybol,
yelken ve briç sporlarına var güçleriyle destek oluyorlar. Şu ana
dek en bilinen başarıları voleybolda oldu ama briç ve yelkende de
yabana atılmayacak işler yapmaktalar.
Özellikle 2008 yılında yelken sporunda Avrupa ve dünya çapında
dereceler alınması, ülke yelkenciliği için çok önemli bir gelişme
olarak görülüyor.
Arkasspor’un bir önemli farklılığı da kendi yağıyla kavrulan bir
kulüp olması. Arkas Holding bünyesindeki 41 şirketin Arkasspor’a
sponsor olması, yaşadığımız kriz günlerinde dayanışmanın
perçinleşmesini sağlamakta.
İkinci olarak yüzümüzü güldüren yine bir amatör branş oldu.
Galatasaray Bayan Basketbol Takımı’nın FIBA Eurocup’da finale
yükselmesi birçok otoriteyi bile şaşırttı. Zira deplasmanda alınan
14 sayı farklı mağlubiyetten sonra yaratılan genel hava “darısı
seneye” tadındaydı. Dynamo Kursk karşısında ilk maçta alınan farklı
yenilgiye rağmen, rövanşta ortaya konulan muhteşem oyun, doğal
olarak sayı farkının da bizden yana olmasını sağladı.
Geçen senede aynı kupada yarı final keyfi yaşayan sarı-kırmızılı
ekibin, bu kez mucize sayılacak performansı sayesinde finale
yükselmesi sadece sportif başarıyı temsil etmiyor. Bunun dışında, bu
finalle beraber Türkiye basketbolunun hem popülerliği hem de çıtası
yükselecektir. Fenerbahçe, Beşiktaş gibi diğer takımlarımızın da
önümüzdeki yıllarda buna benzer başarılar almaması için hiçbir sebep
yok. Bunun için belki de müessese kulüpleri yerine biraz daha semt
ve şehir kulüpleri kavramını yeniden öne çıkarmak gerekmekte.
2 Nisan günü finalin ilk maçında yine bir Rus ekibiyle karşılaşacak
olan “Dişi Aslanlara” olan güvenimiz tam. Ellerinden gelen en iyi
sonuçla İstanbul’a dönsünler, ondan sonrası kolay!
»
Tekince
Anasayfa
Yazarlar |
Özel Futbol Dosyaları |
Futbol Videoları
|
Futbol Haberleri
Canlı Radyo
Yayını ve Konuşamadıklarımız
|
Dünya Kupası
Özel
Çok Özel Röportajlar
|
Tekinoktay Özel |
2007 Yılı Oskarları
Uydu Maç Yayınları |
The Best Of