Ahmet Akçan, Kalli, Feldkamp, Abdullah Avcı, hikmet karaman, 
				Serkan Çalık, Ümit Karan, Hakan Şükür, Adnan Polat, Hasan Şaş, 
				Tobias Linderoth, Galatasaray-Fenerbahçe maçları, Sabri 
				Sarıoğlu, River Plate-Boca Juniors maçları, Celtic -Glasgow 
				Rangers maçları
				
               
 
              	
               
                  
		
		Erkut Tekin
				  
                 
                  
                 12 Aralık 2007
 
				 
				
				Derbinin Düşündürdükleri
					
                  
              
				İnanmak ile inandırıcı olmak arasındaki 
				ince çizginin Herr Feldkamp için pek bir şey ifade etmediğini 
				son Fenerbahçe derbisinde yeniden gördük. 
				
				Belli ki bu durum onun için “Alman olmakla, Almancı olmak” kadar 
				benzer bir vaziyet. Hâlbuki tecrübeli çalıştırıcının en azından 
				Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan maçlardaki “pozitif 
				ayrımcılın” farkına varması gerekirdi. 
				
				Pozitif ayrımcılık diyorum çünkü bu ülkedeki her türlü sportif 
				kepazeliğe ve kirliliğe rağmen, rekabetin ve futbol heyecanının 
				en üst noktaya tırmandığı maçlardır bu derbiler. 
				
				İsteseniz de başka bir örneğini diğer takımlar arasında bulmanız 
				mümkün değildir. 
				
				Ayrıca bu sadece Galatasaray ve Fenerbahçe 
				taraftarları için geçerli olan bir durumda değildir. 
				
				Dünya futbolunun nabzını tutan tüm otoritelerde böyle düşünür.
				
				Açın www.footballderbies.com sitesini ve bakın bakalım dünyanın 
				bir numaralı derbisi hangisiymiş? 
				
				River Plate-Boca Juniors ve Celtic FC.-Glasgow Rangers FC. 
				maçları kadar, hatta onlardan bile daha değerlidir bizim 
				derbimiz. 
				
				Aralarındaki tek fark ise dünya çapındaki derbilerin hemen 
				hepsinin temelinde bir sınıf, din ya da mezhep ayrılığı yatarken 
				Galatasaray-Fenerbahçe arasında bu tarz bir ayrımın hiçbir zaman 
				olmayışıdır. 
				
				Futbolun sosyolojisini inceleyenlerin dahi şaşırdığı bu durum 
				avantaj mıdır yoksa değil midir varın orasına siz karar verin.
				
				
				Belli ki Galatasaray-Fenerbahçe maçlarındaki kaybetmenin verdiği 
				hüzün kadar kazanmanın sevinci de işte bu yüzden büyük oluyor.
				
				 İşte sırf bu gerçek bile, “beyaz 
				tilkinin” malum inadından vazgeçmesine yetmeliydi Cumartesi 
				akşamı.
				
				Sezon başından beri uyguladığı sistemle gerçek bir karmaşa 
				yaratmıştı zaten Kalli. 
				
				Takımda yaptığı revizyondan, bir sağ bir sol bek oynattığı Hasan 
				Şaş’a, 4 forvetli benchten, sağ açıkta denediği Tobias 
				Linderoth’a kadar uzanan bu serüvende en son görülen ilginçlik 
				ise Fenerbahçe maçında Sabri Sarıoğlu’nun ön libero olarak 
				oynatılması oldu. 
				
				Elbette her teknik adam bu uzun maratonda zaman zaman mecburi 
				hamleler yapma zorunluluğu duyar ancak neredeyse yarım sezonun 
				tüketildiği 15. haftaya kadar takımınızın iskeletini 
				şekillendiremediyseniz ortada ciddi bir sıkıntı var demektir.
				
				Beraberliğin bile hem liderlik, hem de şampiyonluk adına çok 
				önem taşıdığı bu maçta özellikle forvet tercihini hemşerisi 
				Serkan Çalık’tan yana kullanan Kalli’nin, 2-0 dan sonra Ümit 
				Karan ve Hakan Şükür’den medet umması da bir hayli enteresandı.
				
				
				Tartışma yok ki Galatasaray, bu tarz tercihlerle 
				İ.B.Belediyespor gibi rakipler karşısında 2-0 dan elbette maçı 
				çevirebilecek güçtedir ama eğer Fenerbahçe ile oynuyorsanız, o 
				zaman avans verilecek bir takıma karşı oynamadığınızın farkında 
				olmanız gerekir.
				
				Aslında tamda bu noktada bir başka sorunu irdelememiz lazım. 
				Galatasaray’ın Kalli ile anlaştığı günlerde tüm spor medyası 
				yardımcı antrenörün kim olacağını tartışıyordu. 
				
				İsimler arasında en çok Abdullah Avcı ve 
				Hikmet Karaman’ın adı geçerken Feldkamp’ın ısrarıyla Ahmet Akçan 
				geçmişteki gibi yeniden bu görevin sahibi olmuştu. 
				
				Oysa Galatasaray yönetimi, estirdiği değişim rüzgarında 
				Kalli’den sonra uzun yıllar kulübe hizmet edecek birinin 
				yardımcı antrenör olacağını ima etmişti. 
				
				Ama sonunda inatçı Alman’ın fendi Adnan Polat’ı yendi ve Ahmet 
				Akçan Galatasaray’ın yardımcı antrenörü oldu. 
				
				Şimdi sorarım size, Feldkamp öyle ya da böyle bu görevi 
				bıraktığında Ahmet Akçan, Kalli’nin kaldığı yerden devam 
				edebilir mi? Bence asla! 
				
				Kanımca şimdi Galatasaray yönetimi, 
				Abdullah Avcı’nın performansını gördükçe Kalli’yi ve Avcı’yı 
				neden ikna edemediklerini düşünüyordur. 
				
				Düşünmekte haklılarda…
				
 
				
				
                
                Özel Malta 
                Milli Maçı Fatih Terim ve Olaylar 
                Özel
               
                
                  ve 
                  Beklenen Dosya; 
                  Fatih Terim Dosyası, Fatih Terim video,
                  Fatih Terim 
                  ile ilgili tüm ayrıntılar..
                  Fatih Terim Dosyası >
               
 
              » 
                 Tekince 
                Anasayfa
            
               
             
             
              
					 
					
					
					Yazarlar |
					
					Özel Futbol Dosyaları | 
					
					
					Futbol Videoları 
					| 
					Futbol Haberleri
					
								
 
					
					
					Canlı Radyo 
					Yayını ve Konuşamadıklarımız 
					| 
					
					Dünya Kupası 
					Özel
 
					
					
					Çok Özel Röportajlar 
					
					 
					|  
					
					Tekinoktay Özel |  
                      
						
						
						2007 Yılı Oskarları
						
								
 
					
					
					Uydu Maç Yayınları |
					
					The Best Of
 
              
				
