Yıldırım Demirören
Yıldırım Demirören
 

Yıldırım DemirörenYıldırım Demirören

 

Hürser Tekinoktay                                            20 Ekim 2005
Dolmabahçe'de ki Ferrari . . .

Yıldırım Demirören'in Başkan seçildiğimde
getireceğim dediği Alman Futbolunun efsane ismi Lothar Matthaeus ...

Franz Beckenbauer ile UEFA Başkanlığı için yarışan Michael Platini; Pele, Maradona gibi Dünya futbolunun efsanevi futbolcularından biridir.

Gençliğinde sadece orta öğrenim tahsili görmesine karşın hayat Üniversitesinde kendisine hep profesör gibi davranılmıştır.

Futbolculuğunun son günlerinde futbolu bırakma kararı aldığında Juventus forması altında olağanüstü bir performans sergiliyordu.

Kendisine hayran olan kitleler tarafından hep en iyi hali ile hatırlanmak istediğinden futbola erken veda etmek onun için doğru bir karardı.

Zirvede iken futbolu bırakma kararını aldıktan sonra Juventus'un o yıllarda ki sahibi Gianni Agnelli'ye bunu nasıl açıklayacağını düşünürken geceleri uykularının kaçtığını kendisine yakın olanlar çok iyi bilir.

Son yılların en iyi ve en pahalı futbolcusu Platini, dünyanın en büyük işadamlarından olan Agnelli'ye bu kararı açıkladığında Agnelli, Platini'yi dinler ve 'benimle gel' deyip onu Ferrari fabrikasının içine götürür ve en yenilerinin başına geldiğinde de,

'Michael istediğin birini seç.Sen bana çok büyük mutluluklar yaşattın. Sana güzel bir elveda hediyesi vermek istiyorum' der.

Özel yapım Ferrarilerden birini beğenen Michael Platini Torino'dan Paris'e o Ferrari ile gider. O günden beri de Paris'teki evinin garajına bıraktığı Ferrari'yi hiç kullanmadan garajda tutmaktadır.

İşte yılların emekçisi bir futbol adamı kulübünden ayrılırken bu güzel tabloyu yaşamalıdır.

Bu tablo sadece centilmenlik veya medeniyet serenadı değil futbolun geçmişine ve istikbaline yapılan bir saygıdır.

Ülkemize de ise sadece Beşiktaş'ta forma giyen Rıza Çalımbay adeta bütün geçmişi bitirilerek Beşiktaş kulübünden gönderiliyor.
Rıza Hoca ''son isteğim Bolton Maçında sahada olmaktı, ben onlara bunu söyledim''diyor adeta sesi titreyerek.

Cevap ''maçı kaç kişi izleyecek iseniz tribünden yerinizi ayıralım''!
Oysa Malmö maçından sonra istifa eden Rıza Hocaya herkesin önünde ''Sonuna kadar arkandayız.Beraber geldik..Beraber gideriz…Kesin olmaz Beşiktaş'ın sana ihtiyacı var…Diyenler aynı kişiler değil miydi?

Rıza Hoca bu kişilerin Beşiktaş'tan kahraman gibi ayrılmasını istemedikleri için o gün istifa etmesini önlediklerini şimdi anlıyor!
Hâlbuki kendisi de İstanbul'da bir maç daha kaybedip ıslıklar ile gönderilmesinin beklendiğini aynı kendisinden saklanan Ailton transferi ve diğer birçok olayda olduğu gibi futbolculardan ve gazetecilerden öğrenebilirdi.

Rıza Hoca'ya bunu yapan ''onlara'' (!) ben de bir şeyler hatırlatmak isterim.
Rıza Hoca 494'lü ligde olmak üzere 662 kez Beşiktaş formasını giyen Beşiktaş'a efsane olmuş bir futbol emekçisidir.

Ayrıca 3 Yıl üst üste Şampiyon olan takımda tüm maçlarında ilk 11 olarak sahaya çıkmış 3 maçta sakatlanıp çıkmasına rağmen bir sonraki maçta yine takımının başında olmuştur!

Dünya da benzeri az bulunur bu durumu acaba hiç biliyor muydunuz?

Antrenörlük kariyerinin başında olan Rıza Hoca'yı değil Beşiktaş'ın mazisini ve bundan böyle şevk ile buralara gelmek için çalışacak Beşiktaşlıları da bitiriyorsunuz.

Korkarım ki bu koşullar altında günü kurtarmak adına göreve getirdiğiniz Gordon Milne'yi de bu kervana katacaksınız!

Yoksa günlük politikalar ile gelecek planı yapılmasının mümkün olmadığını büyükleriniz size söylemedi mi?

Seçim vaatlerinde Yıldırım Demirören'in ''başkan seçildiğimde getireceğim'' dediği Alman Futbolunun efsane ismi Lothar Matthaeus, Real Madrid'in hocası V.Del Bosque'den sonra Rıza Çalımbay'ın da başına gelenlerden sonra kendisinin kandırıldığına artık hiç mi hiç üzülmüyordur!

Bunları yapan kişiler acaba Beşiktaş'ın 3 gün sonra çok önemli bir Bolton maçı oynayacağını bilmiyorlar mı?

Yazının çıktığı gün Beşiktaşlı futbolcular belki 4-3'lük Fenerbahçe maçı gibi fantastik bir Escape to Victory 'Zafere Kaçış' maçı daha oynayacak ve Boltonu yeneceklerdir.

Ama böyle bir maç öncesi takıma, futbolculara malzemeciye, masöre, taraftara, camiaya ve elinde Beşiktaş A.Ş.'nin hisse senetleri bulunanlara bunu yapanları Beşiktaş'lılar hiçbir zaman unutmayacaklardır.

Çünkü Beşiktaş taraftarı yalan söyleyerek kendisini sürekli aldatan ve her fırsatta ''Timsah Gözyaşları'' dökerek ağlayan bir başkanı istemiyor.

Ve Beşiktaş taraftarı Bolton maçında kötü bir sonuç alınırsa Ferrari gibi gelenlerin Ferrari hızı ile gitmesini istiyorlar.

 

Not;

Gordon Milne Beşiktaş'a getirilmesinin üzerinden 1 yıl geçmeden adeta kovularak gönderildi.

*****

Beşiktaş eski Teknik Direktörü Gordon Milne, 78 bin İngiliz Sterlini alacağı olduğu iddiasıyla Siyah-beyazlı kulübe icra takibi başlattı.

Beşiktaş'ta 1987 ila 1993 yılları arasında teknik direktörlük görevi yapan Gordon Milne, Avukatı Nafi Pakel aracılığıyla İstanbul 12. İcra Müdürlüğü'nde 78 bin İngiliz Sterlini tutarında kalan bakiye alacağı için icra takibi başlattı.

06.02.2007 taSalı 08:03

Spor Servisi


20.
Hikaye,

"Soyunma odası sadece bana
ve
futbolculara aittir"
Johan Cruyff'ün Barcelona'da görev yaptığı ilk günde
Başkan Nunez'e söylediği söz ....

03 Kasım 2005
Konu
Tigana ve Soyunma odası
İstikbal Kimin

 

Türk Futbolu

Yazarlar | Özel Dosyalar | Futbol Videoları
Uydu Maç Yayınları | Canlı Radyo Yayını ve Konuşamadıklarımız |
Dünya Kupası Özel | Çok Özel Röportajlar | Tekinoktay Özel

 

Koh Samui Adası Forbes dergisi tarafıından Dünyanın en güzel 10 adasından biri seçilmiştir..


Yıldırım Demirören