Hürser Tekinoktay                             27 Ekim 2005
Yelkenler Fora !

 

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, Başbakanlık müfettişleri Eyüp Özgüç, GSGM müfettişleri Erkan Altıok ve Subutayhan Karayel’den önceki Futbol Federasyonu dönemine ait kayıtların incelenmesini istemesi ile hazırlanan rapor inanılması güç sonuçları ortaya çıkartıyor.


Raporda, keyfi ve yanlış uygulamalar ile usulsüz işlemler neticesinde Türkiye Futbol Federasyonunun zarara uğratıldığı detaylı şekilde yer almaktadır.

29 Temmuz 2005 tarihinde Bakanlığa verilen 323 sayfalık raporda neler yok ki!
Federasyonun içinde görev yapan birçok kişinin, lebiderya harcamalarının yanı sıra kişisel harcamalarını bile federasyona ödettirdiği gözükmekte.

Bunların içinde çok acı olanları ise 10.000’lerce dolar maaş alıp küçücük yemek fişlerini ve harcamalarını bile Federasyona ödetecek kadar ufak işlerle uğraşmaları.

Hele Denizlispor’a Menajer olan Can Çobanoğlu’nun resmi görevli olarak gittiği ülke federasyonları temsilcileriyle yenilen yemek giderlerini beyan edip 686 Euro’luk bedeli bile Federasyonun muhasebesinden tahsil etmesi inanılır gibi değil.

Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Başkanı (TÜFAD) İsmail Dilber’in ise 27 Mayıs 2004 Tarihli 27041 nolu fişte Fransız Frangı’nın Euro olarak ibraz edilmesi ile 169,79 Euro fazla beyanda bulunmasına ne demeli?

İşin Trajik yanı ise Federasyonu zarara sokan sorumlulardan biri kabul olarak görülen ve Federasyondan ayrıldıktan sonra Beşiktaş Kulübünde Kulüp müdürü olarak göreve başlayan ve yaklaşık 3–4 ay önce görevinden ayrılan Orhan Saka’dan Yüz Milyarlarca lira tahsil edilmek istenmesi!

Günlerdir Futbol Federasyonu ile Tahkim Kurulu arasındaki Barış Deniz kavgası, yemeyenin malı deniz’e dönüşmüş!

O halde yelken şubeleri… Haydi, yelkenler Fora!

Peki, Federasyonun olduğu iddia edilen bu paralar kimin parası?

Tabi ki sokaktaki insanın parası… Sokaktaki çocuğun eğitim, sağlık parası, emeklinin geride kalan yaşam parası.

Bu paraları sadece Futbol Federasyonundaki bu kişiler mi heba etmekte?
Tabiî ki hayır genel anlamda birçok kulüp idaresinde böyle olmaktadır.

Amatör şube makbuzu ile profesyonel şube tahsilâtı yapanlardan tutunda hiçbir vasfı olmayan kişilere iş imkânı açıp onlara çuval dolusu para ödeyenler mi istersiniz.

Maalesef bu kişiler, futbolu gerçek sahiplerinden çalarak futboldan başka bir şeyi olmayan insanlara büyük haksızlık yapıyorlar.

Ödül yerine Kovun gitsin!


Bazıları da eski yöneticisinin kendisinden istediği belgeleri vererek hem işinden hem de sevdiği kulübünden kovuluyor.

Neymiş! o belgeler niye dışarı sızdırılmış. O belgelerin sızdırıldığı yer o işin eski sorumlusu!

Bir usulsüzlük var ise veya bir skandal var ise o belgeleri dışarı sızdıran çocuğa ödül vermek lazım değil mi?

Habertürk kanalında Şeref Tribünü isimli programda bu olayı ortaya çıkartanlar aleni bir şekilde suçlanıyor.
İnanılır gibi değil programı yapan gazeteci veya medya mensubu bir yolsuzluk ortaya çıkartırsa işinden kovulması mı lazım acaba?

Üstelik tüm Beşiktaş camiası tarafından Divan Kurulu başkanı Şeref Nasır’ın da bir önceki mali kayıtlarda bütçe yanlışları yapılıyor diye elindeki özel belgeleri Atıf Keçeci’ye verdiği herkes tarafından bilinmekte!
Tabi bu bilgiler Y.Demirören’in okul arkadaşı olduğunu ifade eden, programın yapımcısı Tuğrul Yenidoğan tarafından bilinmiyor mu? O da bilinmez!

Hile ve ahlak dışı faaliyetlere girerek bahis şikelerine karışan milli futbolculardan tutun da her türlü yolsuzluğu yapan yöneticilere kadar kirlenmiş bu ortamı temizlemek için topyekûn bir mücadele verilmeli.

Neymiş efendim ‘Gökdeniz’in milli maçlar sonrası ifadesini alalım, Alpay’ın tazminat kararını İsviçre maçından sonra verelim, Tahkim Kurulu milli maçı beklesin’ vs.

Tamam, çok güzel de günlük hesaplar yüzünden, gelecek nesillere nasıl bir spor anlayışı nasıl bir ahlak düzeni hazırlıyoruz acaba?

Konu ile ilgili yazılar



Birgün Gazetesinde yayinlanan diger yazilar






Please disregard the text below, it is intended for the Internet Spiders/Robots Turk Futbolu, turkiye