|  
			Trabzonspor, 
			Braems, Milne, Şenol Güneş, Ersun Yanal, Gençlerbirliği, Yattara, 
			Isaac, Colman 
			 
              
		  
		
					 
					Müslüm Kemal Gülhan  
			
			14 Kasım 2008
 
			
			
			Yanal'ın Trabzonsporu   
						  
			
			Anadolu’da şampiyon olabilme imkânına sahip tek takım 
			Trabzonspor’dur. Öncelikle bunu belirtmekte yarar olduğu 
			kanısındayım. Çünkü şampiyonluk takımın yakasına yapışan bir 
			misyondur...   
			
			Eğer bunu kaybederseniz bir daha yenilemek zor olur.
 Trabzonspor belirli aralıklarla bu potaya girdi ve çıktı; Braems, 
			Milne, Şenol Güneş zamanları iyi örneklerdir... Bundaki en önemli 
			değer ise şampiyonlukları yaşaması ile bu sürecin içinde olduğunu 
			kanıtlamasıdır.
  
			
			Bu süreç aslında kültürel bir takım unsurları da içinde barındırır.
 Önemli olan bu yapının kaybolmamasıdır, eğer kaybolursa her şey 
			sıradanlaşır. Tabii ki ortada ne misyon ne de kültürel kazanç kalır.
 İşte yıllardır Trabzonspor bu kırmızı çizgide gidip gelmektedir.
 Zaman zaman kırmızı çizgiyi aşmaya çalışsa da iç ve dış faktörlerin 
			etkisinden kurtulamayarak kendini imha etmiştir. İşin komiği bu 
			olumsuz faktörlerin çoğunu şehrin kendisi oluşturmuştur.
 Futbolun gelişim süreci içindeki yeniliklerin global olmasının 
			Trabzonspor için uyumsuzluğun ana nedeni olduğuna inanmaktayım. 
			Neden olarak şehrin kendisinin muhafazakâr yapısı ve bunun takımı da 
			etkileyerek beklentilerin anlık ve kontrolleri altında olma 
			kaygısıdır.
  
			
			Var olanı kaybetmek kaysı ise Türkiye gibi ülkelerde paranoya 
			sebebidir; sebep sonuç ilişkisine dair analizleri olmayan toplum 
			paranoyasıdır.
  
			
			Gelelim Ersun Yanal’a…
 Aslında başlangıç olarak hepimizi heyecanlandıran yapıya sahip 
			konumdaydı Ersun Yanal.
 Var olanın dışında idi…
 Sıradanlaşmaya inat konumdaydı…
 Sanki bizi ifade eder durumdaydı…
  
			
			Ta ki Gençlerbirliği’ni çalıştırırken şampiyonluğa üç maç kala 
			Fenerbahçe’den aldığı teklif ile allak-bullak olarak takımı 
			şampiyonluktan etmesine kadar.
 Sonra Milli Takım’daki iyi performansı ile her şeyi toparlayıp 
			Trabzonspor’a geldi.
  
			
			Ersun Hoca"nın prensip sahibi olması takdir edilen hususların 
			başında gelir. Çünkü taktiksel olarak Türkiye’de hiçbir teknik 
			direktörün taktiksel bütünlüğü ifade eden oyun prensipleri yoktur.
  
			
			Tamam bu prensipler doğru hoş da… Yıllardır bu rakip sahaya topu 
			atarak, baskı kurarak, topu kapıp gole gitmenin hiç mi grup ve takım 
			taktiği olmaz...
  
			
			Hiç mi takımdaki oyuncu isimleri ve yetenekleri bu taktiği 
			etkilemez?
 İşte Trabzonspor…
  
			
			Madem rakip saha da topa sahip olup kısa yoldan gole ulaşmak 
			istiyorsun, niye bu tip oyuncular ile oynamıyorsun?
  
			
			Defans kurgusunun doğruluğu yanında…
  
			
			Neden sağda Yattara, solda Barış. Onların ortasında Isaac oynamıyor?
  
			
			Neden aynı özelliklere sahip Gökhan ve Umut beraber ilk on birde 
			oynuyorlar da biri oynamıyor?
  
			
			Neden Selçuk ve Colman yan yana oynamıyor orta alanda?
 Neden Selçuk gol menzilinin dışında kalıyor, üstelik asist yapma ve 
			şut atma özelliği en iyi olan oyuncuyken?
  
			
			Eğer bir taktiksel prensibiniz var ise bunu doğru zaman da doğru 
			adamlar ile oynamak zorundasınızdır. Eğer başarılı olmak hedefinizde 
			var ise.
  
			
			İşte Beşiktaş maçı…
 İkinci yarının ilk yirmi dakikasında Isaac kulübede, barış kulübede 
			ve Trabzonspor gol için saldırıyor...
  
			
			Umut ve Gökhan ise gol için aynı şeyi düşünüp kendi alanlarını 
			daraltıyorlar…
  
			
			Tamam şimdi değişiklik olacak derken olmuyor, sonra Yattara çıkıp 
			Isaac oyuna giriyor…
  
			
			Birbirini tamamlayıcı unsurlar sahada yok, taktiksel isimler sahada 
			yok, taktiksel bütünlük sahada yok.
  
			
			Nasıl başarı gelir?
 Nasıl var olan değiştirilir?
 Nasıl ezber bozulur?
 Nasıl umut sürer?
 Tabii ki maç kaybedilir.
 
 
 
 
 
			»  Müslüm 
              Kemal Gülhan Anasayfa   
                      
                      
					
					
					Yazarlar |
					
					Özel Futbol Dosyaları | 
					
					
					Futbol Videoları 
					| 
					Futbol Haberleri
					
								  
					
					
					Canlı Radyo 
					Yayını ve Konuşamadıklarımız 
					| 
					
					Dünya Kupası 
					Özel  
					
					
					Çok Özel Röportajlar 
					
					 
					|  
					
					Tekinoktay Özel |  
                      
						
						
						2007 Yılı Oskarları
						
								  
					
					
					Uydu Maç Yayınları |
					
					The Best Of  
					   
					  
				
 |