Turk bolu ve Besiktas'ın YILDIZI Ya

sin Sulun ile röportaj
Hürser Tekinoktay                           05 Ağustos 2004
Uyku Tulumları ve
Vincente del Bosque

''Beşiktaş geçtiğimiz son altı ayın en çok konuşulan takımıydı hiç kuşkusuz.
Mağlubiyetler ile dolu bir ikinci yarı, beklenmedik istifalar ve beklenmedik seyahat organizasyonları ile sürekli gündemde kaldı.
Hiç kimse Fenerbahçe'nin şampiyon olduğunun farkına bile varamadı neredeyse !
Hatta Fenerbahçe camiası ve yönetimi bile şampiyon olduklarının ve Şampiyonlar Ligine katılacakların farkına değillerdi ki bir kavga içine girmiş gidiyorlardı !
İşin ilginç tarafı, önümüzdeki günlerde Fenerbahçe şampiyonlar liginde oynarken, Beşiktaş yine gündemin ilk sırasına yerleşirse şaşırmamak lazım !

Gerçekten Beşiktaş'ta ilginç şeyler oluyor .
Geçen sezonun sonunda 11 futbolcu transfer edilip yeni takım oluşturulmaya başlandığında birilerinin gönderileceğinin mutlak hesabının yapılmış olması gerekirdi.

37-38 futbolcu ile bir takım çalışamayacağına göre yapılmadı denmesi her halde mümkün değil sanıyorum.
Bu bağlamda kontratı biten Giunti, Zago ve Adrian İllie ile mukavele yenilenmeyecekti.

Transfere hemen başlanırken, seçim öncesi basına imzalı anlaşması gösterilen Lothar Mattheus'un Alman olmasından ötürü , yeni başkanın açıklamasına göre Almanca bilen Tayfur Havutçu, İdari-Menajer-Futbolcu olacaktı.( Dünyada bir ilk gerçekleşiyordu!)
Son anda Mattheus'la anlaşmaktan vazgeçildi.

Almanca bilen Tayfur menajerlikte kaldı. İspanyolca bilen hoca Transfer edildi.

Bazı kişilere göre, Mattheus'un takımın içinde iki menajerin olmaması gerektiğini söylemesi ile istemediği yaşlı transferler bu ayrılığın nedeni idi
Çelişkiler ve sürprizlerle başlayan bu dönem eski yöneticilerin , yeni alınan oyunculara rayiçlerinin çok üzerinde paralar ödendiği söylentileri ile devam etti.

Kulübün içindeki personel kadrolarında değişikliklere başlandı.
Yeni hocanın görmesine fırsat tanınmadan Gökhan Zan ilk gönderilen oldu. Arkasından Eser ve Ali Cansun Avusturya kampına forvet yokluğunda bile götürülmedi.

Özellikle Ali Cansun'un santrfor olduğundan Vincente del Bosque'nin haberi bile yoktu.
Onu sadece bir kez Paf takıma karşı çift kalede ön libero oynattı !
Böylece 3 genç yetenek sessiz sedasız yerlerini jübile hazırlığındaki abilerine teslim ettiler .
Özellikle Kaan Dobra 2. ligde anlaşma yapmak üzereyken geri çağrıldı. Ve kendisinin bile beklemediği kampa götürüldü !
Kamp dönüşü başta Beşiktaş'ı daha evvel çalıştırmış olan yedi yabancı antrenörün de değişmez oyuncusu olan Yasin Sülün kendisinden altı yaş büyük oyuncular takımda dururken ve ligler başlamak üzereyken Okan Koç, Ümit Aydın ve Sinan Koloğlu ile birlikte kadro dışı kaldı .
Bu davranış Beşiktaş'ın önde gelen bazı isimlerince alt-yapıya nokta koymak demekti !
Bazılarına göre de Serdar Bilgili ve Transfer Komitesi Başkanı olan Hüsnü Güreli ile hesaplaşmak adına yapılmıştı.
Uygulamaların doğruluğu ve yanlışlığının tartışılması ayrı bir konu olabilir belki.

Ama 20 Milyon taraftarı olan 100 yıllık bir Camia içinde kişisel hesaplaşmaların getireceği yanlışların tartışması asla olamaz !
Beşiktaş yöneticilerinin aldıkları kararın doğruluğunun onaylanması adına Okan Koç'un özel hayatı ile ilgili bir takım duyurularda bulunması da hoş yakışık alan bir davranış değil.
Okan Koç Avrupa'da gelecek vaat eden en iyi 30 futbolcu arasında yer alıyor.
Okan'ın bu hale getirilmesinin nedenlerini tartışmak gerekirken, 21 yaşını yeni bitiren
bu gence dramatik bir senaryo yaratmanın hiç anlamı yoktu.
Ayrıca Okan'ın var olduğu iddia edilen gece hayatı ve yaptıkları site yönetiminden öğreniliyorsa durum daha da vahim değil mi !

Kaldı ki bu çocukların idare edilmesi için yüksek ücretler alan profesyonel kadrolar görevlendirilmişken!
Bu arada İspanya'da del Bosque'nin aldığı parayı örnek gösterip ayaklanan antrenörlerin ne kadar haksız olduklarını da Bosque Avusturya kampında site yönetiminin şikayet dilekçesini eline geçirerek göstermiş oldu !
Hayatı boyunca tek takımın formasını giyerek 100. yılda kazanılan şampiyonluktaki 34 maçın 23'ünde yer alan Yasin Sülün ''Bu şampiyonlukta bizim hiç mi payımız yok'' diyenlerle mukayese edildiğinde, bir çok Beşiktaşlıyı ve spor adamını üzecek.
Tüm bunlar olurken Ahmet Dursun'un 17 yaşındaki bir çocuk gibi denenmeye alınması ve bu uygulamayı yapan hocayı da tebrik etmemek elde mi !
Üstelik kendisi ''Sinan'da yüksek potansiyel var ama Veysel ve Carew var iken oynaması çok zordu'' demesine rağmen !
İşin teknik boyutu hayal kırıklığı yaratacak kadar ilginç.
''Sistemler arasında çok fark yok; bu ölümcül bir konu değil, 4'lü defansın büyük kulüp için daha mantıklı ve estetik olduğunu düşündük'' beyanları ile elindeki kadro yapısının ve futbolcu özelliklerine göre oynatmak istediği sistemin ne kadar sıkıntı yaratacağını görememesi, Hertha Berlin maçından sonraysa durumu '' Çok şeyler öğrendik'' diyerek ifade etmesi bir komedinin mi yoksa bir trajedinin mi başlangıcı olacak hep birlikte göreceğiz.
İktidara geldiğinde '' Bana yüz bin kişilik uyku tulumları hazırlayın'' diyen Francisco Bahamonde yani namı değer General Franco acaba haklı mıydı ?

Not;

Kaan Dobra 2.ligde Kocaelispor anlaşma yapmak üzereyken geri dönmüş sonrasında Okan Koç kadro dışı bırakılmıştı..

İlk yarı bitiminde Kaan Dobra ve Guiaro Ronaldo ile birlikte gönderilmesi kararı alınd ı. . .


Kaan Dobra daha sonra devre arasında tekrar Beşiktaş'tan ayrılıp Kocaelispor'a dönmiştür. . .

26 Ocak 2005,Spor Servisi

Real Madrid'in eski hocası V.Del Bosque başarılar ile dolu kariyer ve markasına rağmen,
sahip olduğu yetkiyi ve deneyimlerini çalışma prensipleri ile birlikte Türkiye'de kullanamanın sonucunda;
bu yazının yayınlanmasının ardından yaklaşık 5 ay sonra
26 Ocak 2005 günü görevinden alınmıştır.

27 Ocak 2005,Spor Servisi


Beşiktaş Yönetim Kurulu, Tayfur Havutçu'nun menajerlik görevinden alınmasına, Mehmet Ekşi'nin idari menajer olarak görev yapmasını kararlaştırdı. . . .

01 Kasım 2005, Spor Servisi

Konu ile ilgili yazılar



Birgün Gazetesinde yayınlanan diğer yazılar