Mental antrenman konularımdan biri de “Liderlik” konusudur. Liderlik, doğumla gelen bir özellik değildir.
Vizyon sahibi olan, iyi iletişim kurabilen, belirsizlikler ve kötü zamanlarda akıllı ve cesur davranabilen, bunların yanında insanların yeteneklerini değerlendirebilen herkes lider olabilir.
Dolayısıyla bir teknik direktör/koç/antrenör için en büyük mücadelelerden biri, aksilikler veya hatalardan sonra huzur ve güveni sürdürmede sporcularına yardım etmektir.
Böyle bir durumda antrenör öncelikle, kendini kontrol edip sükuneti ve güveni devam ettirmelidir.
Antrenörün sükuneti göstermesi ile sporcu, zorluklar ile nasıl başa çıkılacağını gözlemleyerek öğrenebilir. Yani bir takımın karakteri hocasının karakteriyle örtüşür diyerek son günlerin tartışılan ismi Bülent Uygun hakkında bazı yorumlarda bulunmak istiyorum.
Kariyerinin başında olan ve bence Sivasspor’da önemli başarılara imza atmış olan Bülent hocanın Sivasspor’u şampiyon yapmasını çok istiyorum. Ancak bu konuda önünde çok ciddi bir engel var.
O da Bülent Uygun! Bir röportajında Bülent Uygun şöyle demişti: "Sivasspor şampiyon olsun üç gün ıssız adaya gideceğim.." Bülent hoca, yaşadığı aşırı stresi çok güzel ifade etmiş.
Zihinsel, ruhsal ve bedensel olarak zorlanmaya başladığını anlatan bu cümle ile Bülent hocanın şampiyonluk veya başka bir hedef ile ilgili kaygıyı uzun süreli ve yoğun yaşadığını anlıyoruz.
Fenerbahçe maçlarında alınan farklı yenilgilerin akabinde Ankaraspor'un attığı golden sonra hocanın kulübeyi teklemeyerek kırması ve maçtan sonra hakem Deniz Çoban'a UYGUNSUZ ! yaklaşımı ileriki günler için hiç de olumlu işaretler değil. Zaten duyguların önemli bir özelliği, var olan durumun algılanmasına bağlı olarak ve subjektif yargılama sonucu ortaya çıkmasıdır.
Dolayısıyla Bülent Uygun’un hakem ile ilgili yaşadığı hiddet, incinmişlik ve nefret gibi olumsuz duygular da subjektiftir ve maç sonrası açıklamaları da akılcı değil duygusal açıklamalardır. Hakem ile ilgili söylediklerinin yanında karşılaşmaya mutlak galibiyet parolasıyla çıktıklarını, Fenerbahçe'ye karşı ligde ve kupada aldıkları başarısız sonuçların ardından oluşan moral bozukluğunu düzeltmek, taraftara galibiyet armağan etmek ve zirvedeki puan farkını daha da artırmak için mücadele ettiklerini söylemesi bile başlı başına sorundur.
Bu nedenle Bülent Uygun, maça ve lige taşıdığı düşünceleri tekrar yapılandırmalı, her maç için aynı hazırlanmayı yapmalıdır. Mesela ligdeki FB maçında kırmızı kravat ve beyaz gömlekli takım elbise ile maça çıktı. Halbuki normal de böyle giyinmiyor.
Her zaman dediğim gibi sadece sporcuların değil antrenörlerin de mental destek almaları gerekiyor.
Dolayısıyla şampiyonluk yarışı çok zordur ve şartlar
ne olursa olsun Bülent hoca, sabırlı ve soğukkanlı
olmalıdır. Çünkü duyguların bulaşıcı olduğu
unutulmamalıdır diyerek Bülent hocaya ve Sivasspor’a
başarılar ve bol şans diliyorum…
