Bosna maçı, Brezilya maçı, Yıldıray, Messi,
Rooney, Avrupa Ulasal Şampiyonası, Dunga, fatih terim
Müslüm Kemal Gülhan
12 Eylül 2007
Ulusal takımın futbol yanlışları
Aslında bir haftadır çok yazılıp söylendi ama olsun çorbada
benimde tuzum olmasında bir zarar görmüyorum.
Öncelik Bosna maçı ile Brezilya maçı arasındaki
farklılıklardır. İki maçı aynı anda analiz etmek gerekiyor.
Maçlara çıkan kadrolara göz attığımızda Bosna maçının hatalı
kadrosunun, Brezilya maçında doğru olduğunu görmekteyiz.
Bosna ulusal takımı uzun iri yapılı olmasına rağmen, ulusal
takımımız düz, top ile adam eksilteme-yen kadro ağırlığı ile
oynamıştır.
Bunun en önemli belirtisi merkezdeki topla adam eksiltme
yeteneğine sahip Yıldıray'ın ve hareketli tek vuruş yapan
tek santrfor Ümit'in olmamasıdır. Sakat Rüştü'nün ve
Arda'nın ilk on birde oynatılması ise buna tuz biber
olmuştur. Brezilya maçında rakip çok hareketli ve top
kullanma becerisi üst düzeydeydi, biz ise aynı yapıda cevap
veremedik.
Üstelik Yıldıray'ı kaptan yaparak hem ilk maçtaki yanlışı
teyit etmiş olduk hem de onun gönlünü aldık. Bir şey daha,
Serdar ve Nuri anlamsız biçimde ulusal takımda oynadılar
üstelik tam onları ulusal ümit yapmışken. Gerçi ikisi de
yıldız adayı ama olsun daha sıraları var. Bizde öyle Messi, Rooney olmak kolay değil.
Her iki maçta da ASLANLAR gibi oynadık fakat birinde
yenildik birinde de Brezilya'yı ezdik hatta onlardan daha
iyi samba yaptık ama yenemedik, vallahi basın öyle yazıyor
ben bir şey söylemedim.
Gerçi biri Avrupa Ulasal Şampiyonası eleme grubu maçı,
diğeri ise hazırlık maçı tabiri caiz ise "GAZOZ CUP"; olsun
önemli değil maç maçtır.
Bosna maçında teknik heyet tedirgin ve stresliydi, Brezilya
maçında agresif ve kazanma azmi içindeydi, sanki
sıkıntılardan kurtulmak ve gündem değiştirme telaşı vardı.
Bir Dunga'nın duruşu vardı, birde Fatih Te-rim'in. Dunga'nın
duruşu hazırlık maçı analiz ruh hali içineydi, Terim ise
muhakkak kazanma telaşı içindeydi. Dunga sakin ve rahattı,
ne yaptığını biliyordu, Terim ise oyuna sürekli müdahale ile
Bosna maçındaki yanlışlıkları giderme stresindeydi.
Gerçekçi olmak gerekirse yapılması gerekenler Bosna
maçındaydı, Brezilya maçında değil. Ama maalesef yine
medyanın zorlaması ile sanki bütün hazırlıklar Brezilya maçı
için yapılmış havası yaratılarak başarısızlıklar gizlenmeye
çalışılmıştır. Unutulmamasında yarar var Yunanistan ve
Norveç maçlarında atılan altı gol ceza sahası dışındaydı ve
kalecilerin katkısı ile atılmıştır. Futbolumuz ise ceza
sahası alanına kadar topu taşıyacak taktiksel bir
organizasyona sahip değildir. Oynanan oyun gündeme bile
getirilmemiştir. Sorunun başlangıç noktası burasıdır.