|
Hürser
Tekinoktay
06 Ekim 2005
Türk
Antrenörlüğü nereye ?
Türk Antrenörlerine niye şans tanınmıyor?
Türk Antrenörlerinin nesi eksik? Gibi bir çok soru ve fikir
ile yerli - yabancı antrenör tartışmaları sürüp gitmektedir.
Gerçekten sorun yerli yabancı sorunu mudur? Yoksa sosyo-kültürel
bir sorun mudur?
Yoksa Futbol Federasyonu Eğitim dairesinin sorunu mudur?
Kamuoyu maalesef bu konuları tartışmak yerine günlük yozlaşmış
konuları tartışmayı yeğliyor. Eğitim Dairesi yıllardır doğru
düzgün bir eğitim vermiyor.
Bunun yanı sıra gerçekten bu işi yapacak olan kişilerin önü
yıllardır kesiliyor.
Sadece ahbap çavuş ilişkileri sürmekte.
Federasyon Başkanının bile değiştiği yerde ise bu düzenek
sürüp girmekte.
Daha da sürecek gibidir.
Ancak gelinen noktada bir problem olduğu gerçektir.
Gençlerbirliği'nde Ziya Doğan'ın yerine Mesut Bakkal, Malatyaspor'da
Feyyaz Uçar'ın yerine Ziya Doğan, Samsunspor'da Şaban Yıldırım'ın
yerine ..., Trabzonspor'da Şenol Güneş'in yerine
Vahid Halilhodzic, Ankaragücü'nde Adnan Şentürk'ün yerine
Saffet Susiç getirildiler. Bunlara ek olarak Çaykur Rizespor'da
Metin Yıldız, Diyarbakırspor'da Hüseyin Kaplar, Denizlispor'da
Giray Bulak, Vestel Manisaspor'da Levent Eriş görevlerinden
ayrılan diğer hocalar. Bu saydığım isimler daha henüz ligin
8 haftası dolmuşken yaşanan ilginç durumun kahramanları konumundalar.
Peki, bu hocalar ne kadar kabahatli veya acaba tek suçlu hocalar
mı?
Tabii ki ''Sürekli hoca değiştiren bu yöneticiler kendilerinde
ne kadar hata buluyorlar?'' diye sormak, Anelka'nın elinden
daha önemsiz olduğu için bir türlü malum medyamız tarafından
gündeme gelemiyor!
Hatırlanacak olursa Gheroghe Hagi ile birlikte çalışan Metin
Yıldız Hagi Galatasaray'dan ayrıldıktan hemen sonra onun hakkında
söylediği hoş olmayan sözlerden sonra Rizespor'un başına getirilmişti.
O günler de bu beraberliğin fazla sürmeyeceği Rizespor yönetimi
dışında herkes tarafından biliniyordu!
Diğer taraftan Denizlispor eski başkanı Mustafa Baysal, Rıza
Hocanın Denizlispor'dan ayrılmasından sonra ''bir daha Akademi
mezun olmayan antrenörle çalışmam''demişti.
Rıza Hocadan sonra anlaşılan akademili Giray Hoca'nun geldiği
durum da ortada!
İlginç olan ise Levent Eriş'in yaşadıkları. Manisaspor'u 3
Ligden alıp önce 2 B'ye oradan da 2 A'ya taşıyan Hocanın başarıları
bir anda unutulup gitmiş ve yerine çok büyük paralar ile Mustafa
Denizli getirilmişti. Tabi Denizli ile beraber Süper Lig tecrübesi
hatta milli takım deneyimi olan futbolculara çuval ile paralar
verilip başarısız olunmuştu.
Aman Levent Hoca gel tekrar dendiğinde Levent Eriş takımın
başına geçmiş ve Denizli'nin başaramadıklarını başarıp daha
mütevazi bütçe ve takım ile şampiyon olmuştu.
Sezon başında ilk senesi olmasına karşın oynadığı oyun ile
tüm dikkatleri üzerine çeken Manisaspor, ligin 8. Haftasında
fikstür dezavantajına rağmen geçen yılın iyi takımları Gençlerbirliği,
Malatyaspor, Denizlispor ve Rizespor'un üzerinde olmasına
rağmen, Manisaspor yönetiminin, uzun süredir hatta Manisaspor'un
Trabzon deplasmanında elde ettiği galibiyetten sonra bile
Ersun Yanal ile görüşüp anlaşma yapması çok ilginç değil mi!
Ersun Yanal kendisinin görevden alınma şekline hiç rahatsız
olmamış ki bu faaliyetlerde bulunmuş.
Tabi Ersun Hoca'ya da hemen sormak lazım geçen yıl kadroda
olan Cafer bu senede Manisaspor'da olsa acaba yine bu işin
peşinden koşup imzayı atar mıydı?
Tabi bu görünüm yetmezmiş gibi Beşiktaş'ta her an görevi bırakacağı
beklenen Rıza Hoca'nın yardımcısı Gökhan Keskin, Aykut Kocaman'dan
sonra Rıza hocanın ekibinden de ayrıldı. Aynı Feyyaz Uçar'ın
Denizlispor'da Rıza Hocadan ayrılması gibi!
Tabi işin bir de Aykut Hoca cephesi var. Fenerbahçe maçından
sonra görevi bıraktım deyip tekrar başladı. Oysaki bırakmasına
sebep gösterdiği tartışmalı gol kararı ile durum 2-1 olmuş
ve son 15 dakikaya hala galip olarak girmişti.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi Çanakkale Dardanelspor'un başında
iken rakibi ile gizlice anlaşıp iki takımın birden Teknik
direktörü olan Dr. Hayrettin Üstündağ'a ne demeli?
Hele maç sonundaki puanın yeni takımına yazılması olayı daha
da ilginç bir hale sokmadı mı?
Bundan böyle gizli anlaşma yapan futbolcusuna bir şey diyebilir
mi acaba Ankara Üniversitesinde Doktora yapan hocamız?
Aynı bir zamanlar DGM bant kayıtlarında bahis çetesi ile konuşan
Antrenörün Trabzonspor'un başına gelip, sonucunda da 2 yıl
sonra Gökdeniz'in bahis olaylarına karışmasına bir şey diyememesi
gibi!

Birgün
Gazetesinde yayinlanan diger yazilar
|