Tuğrul AKŞAR

24 Şubat 2006

Premier Lig'de rekabet ölüyormu?

Deloitte'un 2005 tarihli raporuna göre günümüzde Avrupa futbolunun yıllık yarattığı gelir 10.4 milyar Euro'ya ulaşıyor. Yaratılan bu gelirin yüzde 53'ü beş büyük lig tarafından paylaşılıyor.


Bu ligler hepimizin yakından tanıdığı gibi İngiliz Premier Lig, İtalyan Serie-A, İspanyol La Liga, Alman Bundesliga ve Fransız 1.Ligi…Bu liglerin içinde gelirin paylaşımında aslan payını alan lig olarak ta karşımıza yıllık 2 milyar 30 Milyon Euroluk geliri ile Premier Lig çıkıyor. Premiership yarattığı katmadeğer ile bir yandan Avrupa futbolunu iktisadi ve mali olarak domine ederken;
diğer yandan da ulaştığı sportif başarılarla en fazla reyting toplayan lig olma özelliğini devam ettiriyor.

 

Endüstriyel futbolun ideal ligi, 1992 yılında yönetsel ve
örgütsel anlamda yeniden yapılanarak,
Premiership'e dönüştüğünde hiç kimse bu ligin, en yakın rakipleriyle arasındaki uçurumu bu kadar açacağını düşünmemişti. Gerçekten de Premiership'in bugün geldiği noktaya baktığımızda,
Premier Lig, en yakın rakibi konumundaki Liglerle arayı uzak ara açmış durumda…

 

Avrupa futbolunun bugünkü parasal büyüklüğüne ulaşmasında Premier Lig'in önemli bir rolü bulunuyor.


Futbolun endüstriyelleşmesi ve futbol pastasının büyütülmesinde Premier Lig önemli bir kilometre taşı durumunda…Endüstriyel futbolun evrimsel gelişimi içerisinde Premiership öncesi ve sonrasını iyi analiz etmek gerekiyor.

 

Bu anlamda Premiership öncesi ve sonrası futbolun parasal gelişimi ile sportif etkinliğini rekabetçi denge açısından analiz etmek, endüstriyel futbolun gelişimini algılamak bakımından sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.

 

İngiliz Futbol Ligi, Premiership öncesi yıllık 170 milyon Sterlin, yani yaklaşık  260 milyon Euro'luk bir gelir yaratırken; 1992'den 2004 yılına kadarki  geçen sürede bu gelir yüzde yediyüz artarak 1 milyar 326 milyon Sterlin'e  (2.30 Milyon Euro) ulaşmış bulunuyor.


tablo

Bu dönemde toplam oyuncu ücretlerinin de 75 milyon Sterlin'den 811 milyon Sterlin'e yükselerek, tam yüzde dokuzyüzseksenbir oranında bir artış kaydettiğini görüyoruz.

 

Yine aynı süreçte Premier Lig'in yarattığı ortalama Operasyonel karlılığın gelişimine baktığımızda; Premiership kulüplerinin operasyonel karlarını yıllık ortalama üzerinden yüzde üçyüzelliüç oranında arttırabildiğini gözlemliyoruz. Bu bağlamda 1992'de PL ekipleri yıllık ortalama 33 milyon Sterlin operasyonel kar yaratabilirken; 2003/04 sezonunda bu rakam 149 milyon Sterlin'e ulaşmış bulunuyor.

 

1992 yılında Premier Lig'de toplam 170 milyon Sterlin gelirin %43'ü Ticari; %48'i maç günü gelirlerinden ve %9'u da yayın gelirlerinden oluşurken; 2003/04 sezonunda toplam 1.326 milyon Sterlin (yaklaşık 2.030 milyon Euro) gelirin bileşimine bakıldığında, ticari gelirlerin toplam içindeki payının %25'e; maç günü gelirleri payının da %30'a düştüğü; buna karşılık naklen yayın gelirlerinin %45'e yükseldiği görülmektedir.

 

Premier Lig'e dönüşüm sürecinin başında oyuncu ücretleri/ toplam
gelir rasyosu da önemli bir artış göstermiştir. Başlangıçta bu rasyo %44 iken;


2003/04 sezonunda bu oran %61'e yükselmiş durumda…

 

Yıl

ciro

ucretler

Ucret/Gelir

91/92

170

75

0,44

92/93

202

96

0,48

93/94

241

117

0,49

94/95

323

145

0,45

95/96

346

163

0,47

96/97

464

218

0,47

97/98

582

305

0,52

98/99

670

391

0,58

99/00

772

478

0,62

00/01

937

562

0,60

01/02

1132

706

0,62

02/03

1246

761

0,61

03/04

1326

811

0,61

Premier organizasyona geçilmesiyle birlikte gelir kaynaklarını daha da arttıran Premiership 1992'de daha fazla seyirciye ulaşabilmek amacıyla stat yatırımlarına da büyük bir hız vermiştir.
1992 yılında daha Premiership'in başlangıç yıllarında stat yatırımları için  İngiliz futbol yönetimi yıllık 83 milyon Sterlin bütçe ayırabilirken; stat yatırımına ayrılan ve harcanan yıllık bu tutar 2003/04 sezonunda 202 milyon Sterlin'e ulaşmış görünüyor.

Stat yatırımlarına ayrılan harcama bütçesinin arttırılması, stat kapasitelerini de önemli ölçüde büyütmüştür. Premiership öncesi 24.900 kişilik ortalama bir  stat kapasitesi mevcutken; bu kapasite Premiership ile 38.621 kişiye yükselmiş bulunuyor.


Buna paralel olarak ortalama seyirci sayısında da ciddi bir artış gözlemleniyor.


Premiership başlangıcında 17.676 kişi olan ortalama seyirci sayısı, geçen  12 yıllık süre içinde %107 artarak 36.690 kişiye ulaşmış durumda…


Buna göre 1992 'de statlarda toplam doluluk oranı %71 iken; artan kapasiteyle bu oran 2003/04 sezonunda %95'e kadar yükselmiş bulunuyor.


Bu süreçte toplam kapasite % 55 artarken; ortalama seyirci sayısı da %107 oranında bir artış kaydetmiştir.

Premiership'te stat yatırımlarına ilişkin son on yıllık gelişim aşağıdaki tablo ile okurun dikkatine sunulmaktadır.

Kaynak: Mustafa TAHA, ''İngiliz taraftarlar Statyumlardan Keyif Almıyorlar'',

 

1989'da yaşanılan "Hillsborough Faciası" ile beraber İngiltere'deki stadyumlarda birazda zorunluluktan dolayı yeni düzenlemelere gidildi. Bu yeni düzenlemelerle 1990 sonrasında özellikle orta ölçekli denilebilecek bazı İngiliz kulüpleri, stadyumlarında yenileme çalışmaları yaparak değişiklikler gerçekleştirirken, bazıları da daha geniş kapsamlı olarak hareket ettiler ve yeni stadyumlar inşa ettiler.

 

Yeni stadyumların en önemli özellikleri 20 bin ve üzerinde kapasiteye sahip ve tamamının koltuklu olmasıydı.
Konforlu sayılabilecek bu yeni stadyumlar her şeye rağmen İngiliz taraftarları  pek mutlu edebilmiş gibi gözükmüyor. (TAHA, a.g.m. ayrıca bu konuda bkz.
Craıg McGILL, Futbolun Karhanesi, İthaki yayınları, Şubat 2006, İstanbul, Sh.32-33)
Rekabet temelinde Premier Lig'in organizasyonel ve yönetsel yapısındaki değişikliklerin mali, iktisadi ve tesis(altyapı) anlamında pratikteki sonuçlarını yukarıda tartıştık.
Şimdi de Premier Lig'in bu yapısal değişiminin, sportif anlamda İngiliz futbolunu nasıl etkilediğini analiz edelim.

İngiliz kulüplerinin bu dönem içinde (1992/2005) Avrupa'da oynadığı dört finalden üçünü kazandığını görüyoruz. 1992/2005 arasında;
" Liverpool 2000/01 sezonunda UEFA; 2004/05 sezonunda Şampiyonlar Ligi Kupası'nı " Man.Utd. da 1998/99 sezonunda Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kazanırken;
" Arsenal 1999/2000 sezonunda UEFA Kupası'nda Galatasaray ile final oynamıştır.

1992'den itibaren Premier Lig'de şampiyon olan kulüpleri aşağıdaki tabloda görmekteyiz.


Bu tablo rekabetin nasıl bozulduğunu ortaya koyması bakımından büyük bir önem arzediyor.


Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere geçen 12 yıllık süre içinde Man.Utd.'ın açık ara üstünlüğü bulunuyor.


Bu bağlamda Premier Lig'in kuruluşundan bu yana Man.Utd. tam sekiz kez şampiyon olurken;
Arsenal'in üç kez, Blackburn Rovers'ın ve Chelsea'nin birer kez Premier Lig'de mutlu sona ulaşabildiğini görüyoruz.

Sezon

Kulupler

1992/93

Manchester United

1993/94

Manchester United

1194/95

Blackburn Rovers

1995/96

Manchester United

1996/97

Manchester United

1997/98

Arsenal

1998/99

Manchester United

1999/2000

Manchester United

2000/01

Manchester United

2001/02

Arsenal

2002/03

Manchester United

2003/04

Arsenal

2004/05

Chelsea

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Premier Lig öncesi İngiliz Liglerinde şampiyon olan kulüplere ilişkin düzenlediğimiz
tablo ise aşağıda yer almaktadır. (Akşar, Endüstriyel Futbol, sh. 68)

 

Kulupler

Sampiyonluk Sayısı

Avrupa'da Kazandıgı
Kupa Sayısı

Liverpool

18

7

Manchester Utd.

7

4

Arsenal

10

3

Everton

9

1

Aston Villa

7

1

Sunderland

6

 

Newcastle Utd.

4

1

Sheffield Wednesday

4

 

Huddersfield Town

3

 

Wolverhompton Wanderers

3

 

Leeds Utd.

3

 

Blacburn Rovers

2

 

Preston North End

2

 

Portsmouth

2

 

Burnly

2

 

Tottenham

2

4

Manchester City

2

 

Derby County

2

 

Sheffield Utd.

1

 

Wet Bromwich Albion

1

 

Chelsea

1

4

Ipswich Town

1

 

Nottingham Forest

2

2

 

Yukarıdaki tabloları incelediğimizde; Premier Lig öncesi İngiliz Liglerinde 23 farklı kulübün şampiyonluğa ulaşmasına karşın; Premier Lig sonrası şampiyon olan takım sayısının hızla düştüğünü görüyoruz.


Şampiyon olan kulüp sayısının 23'ten dörde düşmesi, Premiership'te rekabetçi dengenin giderek bozulduğunu ortaya koyuyor.

Rekabetçi denge açısından Premier Lig'e bakıldığında Ligi domine eden kulüpler olarak karşımıza; Manchester Utd., Chelsea, Arsenal ve Liverpool çıkıyor.


Bu dört kulübün 2003/04 sezonu itibariyle yarattıkları toplam gelir 910 Milyon dolara ulaşıyor.


Premier Lig'in yarattığı toplam 2.030 milyon Euro'luk gelir (2,436 milyon dolar) dikkate alındığında,
dört kulübün yarattığı gelir Premier Lig'in %37.3'üne karşılık geliyor.
Ya da bir başka şekilde ifade edersek; bu dört kulüp, Premier Lig gelirlerinin yüzde 37.3'ünü kendi aralarında paylaşıyor. 20 kulübün yer aldığı Premier Lig'de kulüp başına düşen ortalama gelirin
121,8 milyon dolar olduğu dikkate alındığında, dört kulübün yarattığı katmadeğerin önemi kendiliğinden ortaya çıkıyor.

" Premier Lig'de bugüne kadar dört kulübün şampiyon olduğunu,
" Her ne kadar Liverpool'un Premiership şampiyonluğu bulunmasa da, PL'i domine eden ekiplerden birisi olarak son zamanlarda Avrupa Futbolu'nda çok önemli sportif başarılara ulaştığını,
" Beş kulübün ortalama seyirci sayısının 45.177 ulaşmasıyla, bu ortalamanın  PL ortalamasından 8.217 seyirci daha fazla bir ortalamaya sahip olduğunu, " Beş kulübün 156.9 milyon dolara ulaşan ortalama cirosunun, PL ortalamasından %30 daha fazla gerçekleştiğini, " Beş kulübün ortalama naklen yayın gelirleri 50 milyon dolara ulaşırken; PL'de bu tutarın 38 milyon dolar civarında olduğunu, " Beş kulübün oyuncularına ödedikleri yıllık ortalama ücretleri 128,2 milyon dolar gibi devasa bir tutara ulaşırken; PL ekiplerinin oyuncularına ödedikleri bu tutarın 65 milyon dolar düzeyinde kaldığını; bu rakamların
toplam ciro içindeki payı beş büyük kulüpte %70'e ulaşırken, PL'de ücret/Ciro ortalama rasyosunun% 62 civarında gerçekleştiğini, " Beş büyük kulübün ortalama borçları 117.6 milyon dolar mertebesindeyken;
PL' ekiplerinin ortalama borçlarının 33 milyon dolar düzeyinde olduğunu;
bu bağlamda beş Premiership ekibi faaliyetlerinin finansmanında %60 yabancı kaynak kullanırken;
PL'in diğer kulüplerinde bu oranın %49 düzeyinde olduğunu,
" Beş Kulüpte vergi öncesi ortalama 133 miyon zarar oluşurken
(bu zarar kaleminin bu kadar büyük olması Chelsea'den kaynaklanmaktadır);
PL'de bu zarar kaleminin 4.2 milyon dolar civarında gerçekleştiğini,

Görmekteyiz.

Kısacası beş Premiership ekibi İngiliz futbol pastasının %40.3'ünü kendi aralarında paylaşırken;
Lig'in yaratmış olduğu fonların %60'ı da yine bu kulüpler tarafından, kendi faaliyetlerinde
kullanılmak üzere PL'den çekilmiş bulunuyor.

Beş kulüp bu şekilde sahip olduğu geniş finansman kaynakları nedeniyle
oyunculara ödenen ücret tavanını da yükselterek, diğer kulüplerin rekabet
olanaklarını giderek zayıflatıyor.

Yukarıdaki tablo bize Premier Lig'de rekabetin giderek düştüğünü,
buna bağlı olarak dört kulübün diğer Premiership ekipleriyle sportif ve mali
olarak arayı açtıklarını gösteriyor. Premier Lig yapılanmasıyla İngiliz ligleri yönetsel,
örgütsel, mali ve iktisadi olarak kendilerini yeniden reorganize ederken;
futbol pastası da bu evrimsel süreçte olağanüstü büyümüş durumda...
Ancak büyüyen futbol pastası gelir dağılımındaki dengesizliği giderme yerine,
daha da arttırıyor. Ligi domine eden bu dört büyük kulübün reytingleri de
giderek yükselmiş vaziyette…Doğal olarak yükselen reyting bu kulüplerin
parasal gelirlerini de ciddi ölçüde arttırıyor.

Bugün Premier Lig'de her ne kadar rekabetçi denge, dengede rekabetten
uzak kurulmuşsa da reytingde bir düşüş gözlemlenmemektedir.
Oysa tersi durumun oluşması ve futbol kalitesinin hızla düşmesi beklenirdi.
Ancak PL, reytingi hala en yüksek lig konumundadır.
Burada üzerinde durulması gereken konu: rekabetçi denge dört büyük kulüp
lehine bozulmuş olmasına, yani haksız rekabet koşulları oluşmasına karşın;
futbolun kalitesinde bir düşüşün gözlenmemesidir. Bu gelişmeyi sağlıklı ve dengeli
olarak nitelendirmek pek mümkün görülmüyor. Ancak İngiliz futbolunun geçmişten
gelen köklü futbol kültürü ve endüstriyelleşme sürecini iyi yönetmeleri,
Premier Lig'in sportif ve mali yapısının bozulmasının önüne geçiyor.
Oysa rekabetçi dengenin bozulduğu, haksız rekabetin egemen olduğu liglerde,
futbolun kalitesi düşmekte; futbol dışı ögeler gelişip serpilmektedir.
Ancak İngiliz Ligi'nin sahip olduğu bazı momentumlar bugün böylesi bir
bozulmaya izin vermese de, yine de ortada patolojik bir durumun varlığını
görmemezlikten gelemeyiz.

Premier Lig'de Rekabetin Gelişimi

Premier Lig'in 1992-93 sezonundan itibaren Lig sıralamalarını baz alarak yaptığımız
aşağıdaki tablo,
bize Premier Lig'deki rekabetin yapısı ve değişimi hakkında önemli ip uçları veriyor.

Tabloya göre;

" Premier Lig'de ilk beşte yer alan kulüplerin sezon sonu topladıkları puanların
ortalamaları 73.47 puan iken; ligin sonunda yer alan son beş kulübün aldığı
puanların ortalamaları ise 36.98 puan olarak gerçekleşmiştir.
" Premiership şampiyonları ortalama 85,83 puan ortalamasıyla ligi tamamlamışlardır.
Ortalama 20 kulübün mücadele ettiği Premiership'te şampiyon olan kulüp bir
sezon boyunca oynadığı 38 maçta, maç başına 2.25 puan ortalama yakalayabilmiştir.
" Lig sonuncusu ise ortalama 29.25 puanla ligi bitirirken; maç başına 0.77 puan ortalamasıyla
oynamışlardır.
" İlk beşteki kulüplerin ortalama puanlarıyla,
son beşteki kulüplerin ortalama puanları arasında 36.48 puan farkı bulunmaktadır.
" Lig birincisi ile ikincisi arasında ortalama puan farkı 7.33 puandır.
" Lig sonuncusunun ortalama puanı, son beş takımın puan ortalamasından 7.73 puan daha azdır.

İngiliz futbolunda Süper Lig geçmişine bakıldığında son beşteki kulüpler arasındaki mücadeledeki
rekabet gücü, ilk beşteki kulüpler arasındaki rekabet gücünden daha yüksek görünmektedir.
İlk beşteki kulüplerin ortalama puanları ile lig şampiyonları arasındaki puan ortalaması,
son beştekinden daha yüksek görünmektedir. Puan farkı arttıkça rekabetçi denge
güçlünün lehine bozulmaktadır. Son beşte yer alan kulüplerin kazandıkları puanların,
ortalamadan sapmalarının daha küçük olması, Lig'in altındaki mücadeleyi daha rekabetçi kılmaktadır.

Rekabetçi denge bakımından olaya yaklaştığımızda; PL'de ilk beşte bugüne kadar toplam 14 adet kulüp yer alırken; son beşte ise 29 kulübün yer aldığı görülmektedir.

Premier Lig'de mücadele eden kulüplerin ortalama puan eğrilerinin gelişimi görülmektedir.
İlk beşteki kulüpler ile son beşteki kulüplerin ortalama puanları arasındaki farkın açıkça görüldüğü bu grafikte, lig sonuncusunun ortalama puanları stabil bir gelişim sergilemektedir.
Lig sonuncusunun yıllar itibariyle puanları 40 puanla- 19 puan arasında bir değişim gösterirken;
lig şampiyonunun puan değişim aralığı ise 78 ile 95 puan arasıdır.

PL'de şampiyon olan kulüplere bakıldığında ise bugüne kadar geçen 13 yıllık süre içinde
Man.Utd. (8), Arsenal (3), Chelsea (1) ve Blackburn Rovers (1) şampiyon olabilmişlerdir.
Bu anlamda Şampiyon olan kulüp sayısı devinim hızının düşük olduğu görülmektedir.

Tablo Mustafa TAHA'nın çabalarıyla www.fa.org' daki bilgilerden oluşturulmuştur.

Premier Lig'deki rekabetçi dengeyi ölçebilmenin yollarından birisi de; her sezon başına,
kulüplerin kazandıkları puanların standart sapmalarının tahmin edilmesidir.
Standart sapmanın büyümesi yukarıda da ifade ettiğimiz gibi rekabeti olumsuz etkilemektedir.
PL'de mücadele eden 20 kulübün ilk beş yıldaki kazandıkları puanların standart sapmaları
13.6 iken; son beş sezonda bu sapma 15.3 puana yükselmiştir. Bu nedenle PL'de
rekabet giderek bozulmuş ve haksız rekabete dönüşmüştür.
Rekabeti ölçümleleyebilmenin bir diğer aracı da PL'deki ilk beşte ve son beşte
yer alan farklı kulüp sayılarının değişim hızı ve sayısıdır. Bu bağlamda 1992/2005
arası PL'de aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere 14 kulüp ilk beşte yer
almıştır. Ancak Premier Ligin ilk altı yılında ilk beşte yer alan farklı kulüp sayısı 12 iken;
son altı yılda bu sayı sekize; son üç yılda da altıya düşmüştür.
Bu durum rekabetçi dengenin giderek bozulduğunun bir göstergesi olarak yorumlanabilir.

 

İlk Beşte yer Alan Kulupler  (1992/2005)

 

1

Man.Utd

12 Kez

2

Arsenal

10 Kez

3

Liverpool

9 Kez

4

Leeds Utd.

7 Kez

5

Chelsea

6 Kez

6

Newcastle Utd.

5 Kez

7

Aston Villa

2 Kez

8

Blackburn R.

2 Kez

9

Everton

1 Kez

10

Ipswich Town

1 Kez

11

Norw.City

1 Kez

12

Nottingham forest

1 Kez

13

QPR

1 Kez

14

West Ham Utd.

1 Kez

 

PL'de 1992/2005 arası son beşte toplam 29 farklı kulüp yer almıştır. Bu kulüpler aşağıdaki tabloda görülmektedir.

 

1

Derby County

2

Bradford City

3

Wimbledon

4

Sheffield Wed.

5

Watford

6

Everton

7

Coventry City

8

Bolton Wan.

9

Sunderland

10

Ipswich Town

11

Leicester City

12

Aston Villa

13

West Ham Utd.

14

WBA

15

Man.City

16

Leeds Utd.

17

Wolverhampton

18

Portsmouth

19

Crystal Palace

20

Norwich City

21

Southampton

22

Charlton Ath.

23

Blackburn Rov.

24

Nottingham For.

25

Barnsley

26

QPR

27

Oldham Ath.

28

Middlesbrough

29

Swindon Town

 

Yukarıdaki her iki tablodan çıkan kısa ve öz sonuç şudur. PL'in tepesinde rekabet azalır
ve parasal gelir yönünden daha büyük bütçeli kulüplerin lehine bozulurken; ligin dibinde ise
amansız bir mücadelenin yaşandığı görülmektedir. Yani, PL'de zirvede rekabet düşerken;
ligin dibinde rekabet artarak devam etmiştir.

 

» Tuğrul Akşar Ana Sayfa

 

Türk Futbolu

Yazarlar | Özel Dosyalar | Futbol Videoları
Uydu Maç Yayınları | Canlı Radyo Yayını ve Konuşamadıklarımız |
Dünya Kupası Özel | Çok Özel Röportajlar | Tekinoktay Özel

 






 

 

Hot Affiliates Reklamları

 

Samui Adası

Dünyanın en güzel adası Samui.

Samui adası

 

 

En Ucuz Tatil

5 gece 6 gün
sadece 99 ytl.

99 ytl tatil

 

 

Maldivler

Dünyann en güzel tropik balayı adası.

Maldivler

 

 

Kos Adası

Hipokrat'ın adası Kos sizleri bekliyor.

Kos adası
 

 

İspanya Turları

Barcelona, Madrid, Valencia, Sevilla.

İspanya turları
 


Bulgaristan

Avrupa'nın yeni
eğlence merkezi...

Bugaristan turları

 

 

Sofya

Avrupa'nın yeni
eğlence merkezi.

Sofya otelleri

 

 

Full Moon Party

Dünyanın en güzel sahilerinde eğlence. Full Moon Party
 

 

Tropik Adalar

Dünyanın en güzel tropik adaları.

Tropik adalar

 

 

Phuket Balayı

Phuket Adası ve balayı tatili.
Phuket adası

 

 

Santorini Balayı

Dünyanın en güzel balayı adası.

Santorini adası
 

 

Balayı Turları

Dünyanın en güzel köşelerinde balayı.

Balayı
 

 

Bayi Gezileri

Bayi Gezileri...
Teşvik gezileri.

Bayi gezileri
 

 

Tatil Alternatifleri

Turizm ve Seyahat hakkında her şey.

Turizm Tatil Seyahat
 

 

Euro 2008

Euro 2008 maç biletleri ve otelleri.

Euro 2008
 

 

İsviçre Turları

Zürich, Lozan, Genova, Davos.

İsviçre turları

 

 

La Liga Maçları

Nihat Kahveci ile
La Liga maçları.

Laliga maçları


 

Şampiyonlar Ligi

Şampiyonlar Ligi ve tüm dünya maçları.
Spor organizasyonları

 

 

Ucuz Uçak Bileti

Tüm dünyaya ucuz uçak biletleri.
Uçak bileti

 

Bu sitede reklam ver

 

 

Fatih Terim Özel Dosyası