Hürser Tekinoktay                            30 Aralık 2004
Truva Atları

Ünlü ozan Homeros'un destanlarına konu aldığı meşhur Truva savaşları akıl almaz entrikaların çevrildiği yıllar boyu süren kanlı savaşlardır.
Mitolojiye göre Çanakkale'nin 30 km güneyindeki Truva'nın ele geçirilmesi esnasında kullanılan , aslında tuzak olan , içi asker dolu tahta Truva Atı bu destanın en can alıcı noktasıdır hiç kuşkusuz.
Atv spor yöneticileri, basketbol maçlarının yayın haklarını alma başarılarından sonra geçtiğimiz hafta Lucescu ile yaptıkları röportaj ile bir başka başarıya imza attılar .
Röportajda Lucescu'nun Sinan Engin'den "hayattaki en büyük hatam" diye söz edip.
Beşiktaş'ın içinde Sinan'ın takımı bölüp adeta Truva atı rolünü üstlendiğini ifade ediyordu.
Sinan Engin'in verdiği cevaplar ise hem Beşiktaş'a , hem sportmenliğe hem de kapalı çarşıda memlekete döviz kazandırarak ekmek parasını kazanan hanutçular için büyük haksızlık !
Özellikle Lucescu için ağıza alınmayacak kelimeler sarf etmesi çok büyük talihsizlik!
Tabi yayınlanan bantın hukuksal bazı sıkıntılar yaratabileceğinden tamamının verilmediğini de düşünürsek, vah Beşiktaş'ın haline !
Şimdi Lucescu'nun dediklerine ve olan kronolojiye bir bakarsak ;
11 Eylül 2003 Perşembe akşamı Kıvanç Oktay, Ümraniye Tesisleri'ne yapılması planlanan çim saha projesini Serdar Bilgili'nin kendisinden habersiz olarak başkasına verdiği için istifa etmişti.
Bu istifaya Oktay ile birlikte Cannes'da bulunan Yıldırım Demirören' de katılmıştı.
İstifalara bu ikili ile aralarından su sızmayan bir çok konuda da özel destek gören Sinan Engin'in de iştirak edeceği beklenirken , Engin yaptığı açıklama ile görevine devam edeceği söylemişti.( Ancak aradan bir yıl geçtikten sonra , o tarihlerden itibaren kulüpten maaşını almasına rağmen görevine devam etmediğini de açıkça söylemekten geri kalmadı !)
Demirören'lerin Avukatı dönemin yönetim kurulu üyesi Levent Erdoğan istifalara katılmış ancak ikilinin istifalarından dönmesi ile birlikte kendisi açıkta kalmış ama sözünden dönmemişti !
Bu tarihe kadar Beşiktaş, uzun zamandır yenilgi yüzü görmeyip rekora koşuyordu .
Yıldırım Demirören ve Kıvanç Oktay daha sonra yönetim kurulu toplantılara katılmamış ancak Galatasaray maçı devre arası ve maç sonrası Galatasaraylı futbolcular ile içkili ve yumruklu kavgalara karışmaktan eksik kalmamışlardı!
Ligin ilk yarısının sonu gelinceye kadar Ekim,Kasım ve Aralık aylarında bir sürü çalkantılar olmuş ve nihayet devre arası gelmişti.
Yıldırım Demirören'in 25 Ocak 2004 tarihinde oynanan ligin ikinci yarısının ilk maçı olan Samsunspor maçına Serdar Bilgili'den intikam almak için C.Daum'u maça getirdiği dedikodularına 1.dereceden Akrabası olan Federasyon Başkanı , maçın hakemi Cem Papila ve Sinan Engin'de eklenince dedikodular ve huzursuzluk ayyuka çıkmıştı!
Bu maç öncesi Beşiktaş'ın Fenerbahçe'den 8 puan önde olup, 18 aydır yenilmeyen şampiyon bir takım olduğu da bir başka gerçekti!
25 Ocak 2004 tarihinden sonra önlenemeyecek çöküş başlamıştı.
Giunti, Ahmet Dursun kavgası gibi genç ve deneyimli futbolcular sırasıyla Lucescu'nun üzerine yürümeye başlıyorlar , başarı dolu takımda önlenemeyen huzursuzluk git gide büyürken , birileri de bıyık altından gülüyordu (Bkz. Lucescu Röportajları)
İşin ilginci bu tarihten birkaç ay bile geçmeden takımda önlenemeyen kavgaların yanı sıra Beşiktaş Travel ile birlikte bir çok skandal peş peşe geliyor ve sonunda da küfürler sebep olarak ( ! ) yönetim istifa ediyordu .
Yaşanan bu olayların ardından Yıldırım Demirören'in kongrede aday olması ve istifa eden diğer yöneticilerin bu yeni oluşumda yer almasına kesin gözüyle bakılıyordu.
Küfüre tepkiler oluşurken Serdar Bilgili "bana küfür ettirenler benden sonra buraya gelecekler" diyerek bildiği bir çok gerçeği acaba dilemi getirmişti ?
Evet Bilgili yönetimi sonrası Takım Kaptanı Tayfur Menajerliğe getirilirken Lucescu'nun tercümanı Sinan Serhatlıoğlu Lucescu'nun gitmesine ve tercümanlığı başkasının yapmasına rağmen yine Kulüp de hatta kulübede kalıyordu !
17 mayıs 2004 günü kendisine verilen bir davette konuşan Demirören"
Beşiktaş'ı önümüzdeki yıl şampiyon yapacağız. Ben, maddi ihtiyaçları karşılayıp para vereceğim. Çalışma arkadaşlarımı yapacakları işe göre seçtim. Özümüzü döneceğiz Beşiktaş'ı borçlandırmanın da gereği yok. Takımımızı ve taraftarı İnönü Stadı'ndan mahrum etmenin de."
Diyerek verdiği vaatlerin karşılığının hiçbirini yerine getiremediği gibi Beşiktaş'ı 8.haftada şampiyonluk yarışından koparmış, maddi ihtiyaçlarını karşılamak için para vermemiş, borç 3 ayda 3 misline çıkmıştı !
Çalışma arkadaşlarına vereceği işleri, dışarıdaki insanlara vermiş, bedava verilen biletlerin de cinayetle sonuçlanmasına sebep olunmuştu.
Verilen cezalar ile de taraftar İnönü Stadında maç seyretmekten mahrum edilmişti.
Yine "Özkaynak bizim için çok önemlidir" denmesine rağmen bir çivi bile çakılmamıştı.!
Bunların hepsini bir kenara bırakın Devletin Savcısının 4 yıl ağır hapis cezası istediği; Alaattin Çakıcı'nın 'kadim dostu' olan kişi, gayri resmi sıfat ile görevlendirildikten sonra "Efendim kendisi futbol departmanında gönüllü çalışıyor, biz resmi bir görev vermedik" diyerek insanları aptal yerine koymaları da işin en kötüsü değil mi ?
Peki ya Erol Evcil'in ahçısı ve bahçıvanı meşhur İbrahim Sarı'da futbol departmanında gönüllü olarak çalışmak isterse, o zaman ne diyecekler ?
atv'nin başarılı yöneticileri ve tüm medya kuruluşları alın teçhizatlarınızı elinize, başlayın şimdi Ümraniye'den Acıbadem hastanesine, Akatlar'dan Akaretlere ve Fulya kontratlarına kadar ,Truva Atlarını tespit etmeye .
Beşiktaşlılar ilk kez bu kadar öfke ve sabırsızlıkla bu atların tespitini bekliyorlar.
Adnan Bostancıoğlu'nun önceki gün Birgün gazetesinde ki yazısında dediği gibi Gerçek Beşiktaşlılar artık temiz kalmaktan başka hiçbir şey istemiyorlar!

NOT ; Bu yazı Birgün Gazetesinde yayınlanan ,yazının orjinal metnidir . . .

Konu ile ilgili yazılar