|
Yıldırım
Tükenmez
Tamer Güney'in
Dramı
_____________
Tamer Güney
konusuna biraz olsun açıklık kazandırmak amacındayım..
Ernest JACKY nasıl ki Avrupa’da tanınıyorsa, Tamer
Güney hocada Türkiye’de aynı .....
İki yıl önce Antalya Belek’te yapılan teknik direktörler seminerine
Avrupa’nın gençlerden sorumlu Fransız futbol adamı (altyapıcısı)
Ernest
JACKY’ de konuşmacı olarak
davet edilmiş di.Fransız hoca o gün Belek’te özelliklede altyapıya
ilişkin konuşurken salondaki antrenör adaylarına çok önemli
bilgiler aktardı, mesajlar verdi.
Futbolla ilgilenen hemen herkesin o konuşma metnini bulup
okumasını çok isterdim.
Henüz 6 yaşlarında bebek diyebileceğimiz
çocukların hem sosyal, hem özgüveni yerinde kişilikli; kendini
ifade edebilen, hem de çağa uygun futbolcular olarak nasıl
yetiştirildiğini ve katlanılan sıkıntıları Ernest hoca dinleyicilere
sırasıyla anlatmıştı.
Yalnız konuşma esnasında gençlerin duygusal dünyasını tanıyan,
çalışmaktan yılmayan, sabırlı, tutarlı, özverili, gözünü para
hırsı kapatmamış öğreticiler olmaksızın bu işlere başlanılmayacağının
altını da Fransız hoca önemli bir ayrıntı olarak kalın
çizgilerle çizdi.
Sonuç olarak şu anda Fransa’da altyapıcı diyebileceğimiz
altyapılarla ilgilenen sayısız uzman yetiştirici bulunmakta.Hepside
kendilerini gençlerin futbol gelişimine adamış, kazanımlarını
başka alanlara tahvil etmeyen, bir yandan çalışırken bir yandan
da gözü başka fırsatlara dikmeyen insanlar…
Bütün bunları niye mi anlatıyorum? Günlerdir hem kamuoyunu
hem de basını meşgul eden, Fenerbahçe eksenli Tamer Güney
konusuna biraz olsun açıklık kazandırmak amacındayım..
Ernest
JACKY nasıl ki Avrupa’da
tanınıyorsa, Tamer Güney hocada Türkiye’de aynı konuda bilinen,
altyapıda isim olmuş, uzman biri. Benim aklıma da ilk onun
adı gelir.
Yıllarca federasyonda eğitim için hizmet verdi. Fatih
Terim’le birlikte Galatasaray’ın altyapı oluşumuna
öncülük yaptı. Ancak belli ki rahata alıştı, erken yoruldu
henüz daha 3 yıl bile dolmadan kendi elleriyle kurduğu düzeni
terk etti.
Gündüz Tekin Onay’ın, Tamer Güney’in kurslarda
defaten azgından bizzat dinledim: Bir altyapıdan ortalama
verim alma süresi 8 ile 10 yıldır.
Gelgelelim eylemle söylem birbirini pek tutmuyor. Bu öğretiyi
genç antrenörlere aktaran hocamız yeri ve zamanı geldiğinde
yeşil dolarların cazibesine kapılabiliyor ve Fenerbahçe’nin
teklifine tanım yerindeyse balıklama atlıyor.
Yelkenini dolar gücüyle şişirerek, arkasına bakmaksızın Florya’dan
Kadıköy’e geçiyor. Belli ki futbolcu olması için onun ellerine
teslim edilen minik futbolcu adayları umurunda değil..”Ben
çıkarı gördüm mü terk ederim, benim değer yargım budur” demeye
getiriyor.
Paranın yüzünün sıcak olduğunu bilirdim ancak bu denli kavurucu
olabileceğini düşünmemiştim. Adı futbolla, saygıyla anılan,
yetmiş yaşına merdiven dayamış, kendini gençlere adamış bir
bilim insanı; sahip olduğu bir çok şey varken para için oradan
oraya savrulsun.
Yetmiyormuş gibi bir de neredeyse iflah olmayacağı kimi idarecileri
tarafından bile tescil edilmiş Fenerbahçe’nin yaptığı teklifi
kabul et..Ne o onlarca teknik adamın yapamadığını ben yaparım
deyip ortaya atıl. Böyle bir riske dahası kumara 40 yıllık
hoca neden gereksinim duyar. Peki ne oldu.. Eğrisi doğrusuna
denk gelmedi.
Kırk yılda biriktirilen hem saygınlık hem de kariyer yitirildi.
Bunlar sadece Tamer Güney
hocanın kaybettikleri. Bu konuda fazla müdahaleci olamayız.
Hayat da, kariyer de, saygınlık da onun...
Peki Fenerbahçe’nin kaybettikleri: Sonuç olarak UEFA’da
olsa Şükrü Saraçoğlu stadında yabancı takımları izlemek için
sezon başında yıllık kombine bilet alan mağdur taraftarların
durumu.. Türkiye ekonomisine direkt ve dolaylı katkı sağlayan
tur şirketlerinin bütün programlarını Göztepe maçıyla iptal
etmesi basite alınabilir mi?
Sonrasında Tamer Güney hocanın “ben
hiçbir hata yapmadım” demesi bu rezaleti örter mi?
Bursa spor karşısına genç takımla çıkmak, olmadı deyip bir
sonraki hafta komple takımı tekrar eski haline dönüştüren
siz değilmiydiniz.
Unutulmamalı ki Fatih Terim şu anki konumunu UEFA’ya
kalabilmesine borçlu. Fatih hoca ligde şampiyonlukları bir
bir topluyordu ama UEFA’nın kazanılmasına kadar Avrupa’da
sırtı yerden kalkmıyordu.
En uzun yolculuklar,serüvenler bir adımla başlamıyor mu?
Şunu bir türlü anlamış değilim, yurtdışından bir dolu masraflar
yaparak, konuşmacı olarak sürekli insanlar getiriyoruz; onları
saatlerce ilgiyle dinliyor, övgüyle alkışlıyoruz.
Ama sonuç da konuşulanlara, tavsiyelere hiç kulak asmıyor,
bildiğimizi okuyoruz.
Ernest
JACKY Türkiye’ye daha
önceleri de geldi. Demek ki bilgili ve nüfuslu biri. Federasyon
bunun farkında. Peki federasyon kim?
Haluk Ulusoy’dan sonra Gündüz Tekin Onay ..Tekin
hoca kim? Tamer Güney’in kadim dostu,
mesai arkadaşı.
Tamer hocayla futbolun nabzını tutan bir türlüde bırakmayan
futbol gönüllüsü(!) Şu durumda hangisi doğru:
Tamer hocanın yaptıklarımı, yoksa konuşmalarının hepsini hayata
geçirmiş Fransız futbol adamının söyledikleri mi?
Benim kafam karıştı. Yarın herhangi bir yerde veya seminerde
bir antrenör adayı hocam “altyapıcımı yoksa üst yapıcımısınız
” diye soracak olsa “ne iş olsa yaparım mı” denilecek.
Yoksa benim söylediklerimi yapın, yaptıklarımı yapmayın kurnazlığının
arkasına mı gizlenilecek?
Yaş belli bir noktaya gelmiş, tecrübe
ve meslek hayatı 40 yılı geçmiş. Ne var ki yeni yetme bir
antrenörün dahi yapmayacağı hatalar bunca deneyime karşın
3-5 haftaya sığdırılmış.
Ne diyelim hayırlısı. Bence de Tamer Güney
hocamızın kabahati yok.
Kabahat hocamızı ayartıp, kafasını karıştıranlarda !
|