Hürser
Tekinoktay
25 Mayıs 2006
Lig
Bitti . . .
Türkiye liglerinin son haftasına kadar
herkes ligimizin düşük kalitesinden konuşuyordu.
Ancak ne olduysa ligin son haftası Fenerbahçe'nin Denizlispor
deplasmanında galip gelemeyip şampiyonluğu kaybetmesi ile
birlikte ligimiz birden bire Premier-lige döndü!
Son hafta oluşan sonuçlar ise bütün ölçüm ve değerlendirme
birimlerini altüst etti.
Kim neye göre başarılı idi. Kim neye göre başarısız idi!
En yakın rakibine 2 maçta da yenilip hiç gol atamayan aynı
zamanda kupada da elenen Galatasaray yılın en başarılı takımı
olurken, Denizlispor'a karşı son dakikada direkten dönen top
ile yılın en başarısız takımı görüntüsü Fenerbahçe'ye uyduruldu.
Üstüne üstlük Türkiye Ligi, Türkiye Kupası ve Şampiyonlar
liginde futbolumuza renk ve heyecan getiren Fenerbahçe takımının
ve kulübünün Başkanı son bir haftada kendini de başarısız
görüp istifa etti.
Tabii olay sadece başkanın istifası ile kalmayacak gibi. Yönetim,
teknik kadro hepsi bir kaos ortamı yaratacak şekilde olayları
geliştirecek.
Canaydın istifa!
Fenerbahçe'de durum böyle iken yıl boyunca yönetim ve başkanına
istifa diye bağırılan Galalatasaray kulübü Başkanı "Yılın
Başkanı" olurken futbolcularına saldırılan Galatasaray
takımı yılın mucize takımı oldu.
Diğer taraftan oyuna sonradan girip önce beraberliği sonra
son saniyede galibiyeti getiren golleri atan Hasan Kabze başarı
Oscar'ını almalı iken Oscar'ı golleri yiyen takımın kalecisi
Cordoba aldı!
Şampiyon olup olamayacaklarını 16 dakika boyunca ekranlardan
takip eden Galatasaraylı futbolcular bir anda kahraman olurken,
Asbaşkanları Adnan Polat ise bir başka öne çıkan kişi idi.
Vakti zamanında boya ve telsim reklâmlarına çıkan Fatih Terim'den
sonra Polat'ı da bundan böyle saat reklâmlarında görürsek
hiç şaşırmamak lazım…
Her ne kadar C.Daum, Adnan Polat'ın göreve gelmesi ile birlikte
Türkiye'de artık hiç bir saat doğru göstermez" diye başkanını
ikaz etmesine rağmen reklâm spotları da" Pertev saat…
Geleceği bile gösteren saat" ! Olursa hiç şaşmamak lazım!
Sergen'e de bir Oscar!
Beşiktaş cephesinde ise değişen hiçbir
şey yok… Tüm gerçek Beşiktaşlılar üzüntü ve cefa içinde.
Beşiktaşlılar geçtiğimiz iki sezonun hüsranını hafifletecek
kupa sevinci bile yaşayamadılar.
Kazanılan kupanın kendilerinden başka (hatta müzelerine bile
gitmeden) her yere götürülmesi ne mi üzülsünler, yoksa Başkanlarının
Galatasaray'ın şampiyonluğunu dilemesine mi! üzülsünler…
Birde Başkanın kupa ile birlikte 100.Yılda kaçan şaibeli şampiyonluk
dönemindeki futbol federasyonu başkanı olan kişinim büyüklerine
gitmesi de cabası!
Galatasaray maçında maç öncesi oluşan ortamın ve maçın faturasının
Oscar Cordoba'ya çıkması da Beşiktaşlılar için bir başka üzücü
taraf.
Çünkü bu maç öncesi pahalı bir lokantada yemeği yiyen Oscar
değildi!
Kaybedilen bir sürü oyuncuya karşı, yerlerine Beşiktaş ile
dokusunun uyuşmasının zor olacağı futbolcuların transferlerinin,
hem de gerçek değerlerinin çok üzerinde alınmaya başlanması
ise bir başka konu.
Tüm bunlar olurken Beşiktaş Kulübü Başkanı'nın Radyospor'da
Sergen ile ilgili söylediği;
"Sergen'in zamanında Beşiktaş'tan ayrıldığını unutmamak
lazım. Sergen o zaman gereğini yaptı. Şimdi de biz gereğini
yapıyoruz"
sözleri 2 yıldır kaptanlık bandı verilen, her fırsatta övgü
dolu sözler söylenilen Beşiktaş'ın içinden yetişmiş bir değere
karşı kötü bir rövanş kültürünün varlığını ve maalesef Beşiktaş
cephesinde hiçbir şeyin değişmeyeceğini gösteriyordu.
Birgün
Gazetesinde yayınlanan diğer yazılar
|