Bir
spor yazarı ile tartışma, "Yorumsuz"
29.07.2006
Hüseyin Özkök
Sevgili Okuyucular, bu yazımda sizlere
kendisine bir eleştiri mesajı yazdığım bir spor yazarıyla
adını vermeden aramızdaki yazışmaları yorumsuz yayınlamak
istiyorum. Bu konudaki karar ise sizlerindir.
Sayın T.....İyi günler
Hatırlıyorum Business Channel'da Tuğrul Akşar'ın da katıldığı
bir
programda İtalya olayları için, ceza veremezler buna UEFA,
FIFA izin vermez çünkü endüstriyel futbolun bu takımlara ihtiyacı
var demiştiniz.
Tuğrul Akşar ki Endüstriyel Futbol ve Futbol Ekonomisi kitaplarının
da yazarı kendisi, biliyorsunuzdur, endüstriyel futbol böyle
şeyleri kaldıramaz İtalya ceza kesin verir demişti.
Siz, biliyorsunuz, Hakan Şükür'e de futbolcu gözüyle bakmazsınız,
kendisi Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu olduğu
halde. Dolayısıyla bu konuda da yanılmanız daha birçok konuda
olduğu gibi hiç beni şaşırtmadı.
Saygılar iyi çalışmalar.
Hüseyin Özkök
Hüseyin kardeş;
Üzüm mü yemek istiyorsun bağcı mı dövmek?
Bana gıcıksan daha tutarlı sebepler bul lütfen.
Ne ilgisi var İtalyan şikesiyle
Hakan Şükür'ün!
Seyret ve izle bakalım ne olacak İtalya'da akşama da kanaltürk'ü
izle oraya da çıkacağım.
Sen bana takmışsın...
İyi izle de bir şeyler öğren...
İtalya'da daha iş bitmedi...
Karar her an değişebilir iyi izle...
Sonra da övgü yağdır bana!
Sevgiyle kal
T…
T… Bey merhaba
İlk önce yanıtınıza içten teşekkür ederim.
Size gıcık ya da takmış falan değilim sadece olaylara bakış
açınız bana uymuyor hepsi o ki bunu eleştirmek ve size de
uygun bir dille iletmekte hakkım. Oraya e-mail adresi koyuyorsanız
buna katlanacaksınız.
Hakan Şükür'le İtalya'nın alakası yok tabi ama sizin olaylara
genel bakış açınızla yakından ilgisi var ikisinin. Dolayısıyla
hem tutarlı hem de üzüm ya da bağcı ile alakasız.
Beni izle bir şeyler öğren demişsiniz.
Sizi yıllardır izliyorum ama sizden henüz bir şey öğrenemedim
ne yazık ki ben öğrenmek için inanılmaz çok çaba gösteren
ve araştıran biriyim.
Dilerseniz Radyospor'da yaptığım programları siz de bir dinleyin
ve yazılarıma bir göz atın.
Saygılar.
Hüseyin Özkök
Hüseyin kardeş;
Bakış açım sana uymuyorsa o zaman okumayacak ve izlemeyeceksin!
Okuyor ve izliyorsan da beni olduğum gibi kabul edeceksin.
Tenkitlerin yersiz ve haksız...
Beni illa beğeneceksin veya aynı fikri paylaşacağız diye bir
şey de yok!
Ancak; fikrim fikrine uymuyor diye bana hududu aşan iğneleme
yapamazsın!
Oraya e mail adresi koyuyorsanız buna "katlanacaksınız"
demek de ne demek?
Katlanmıyorum ve böyle giderse bir daha muhatap da olmak istemiyorum.
Tavrın ve ifadelerin hoş değil, emir koyucu!
Ayıp!
Senin nasıl beni okumama hakkın varsa benim de var...
Sonra;
Hakan Şükür olayı... Sen hala aynı kafadasın. Belli Hakancısın
ve beni taşlamak için bekler haldesin... Onun için iki aykırı
olayı birbirine bağlamaya çalışıyorsun. İkazıma rağmen...
Demek ıslah olmazsın!
Dahası;
"Sizi yıllardır izliyorum ama sizden henüz bir şey öğrenemedim"
diyerek kendi algılama yeteneğini ortaya koyuyorsun, yıllarca
bir şey öğrenememişsen o senin hatandır!
Bak şimdi oku da öğrenmeye devam et;
Yazındaki hatalarını sıralıyorum;
"...bakış açınız bana uymuyor hepsi o ki bunu eleştirmek
ve size de uygun bir dille iletmekte hakkım."
Düşük bir cümle, ayrıca dahi manasına gelen de takısı da birleşik
yazılmış, doğrusu şöyle olmalı;
"...bakış açınız bana uymuyor hepsi o, ki bunu eleştirmek
ve size uygun bir dille iletmek de hakkım."
Ya da; "sizi uygun bir dille uyarmak da hakkım."
Devam ediyorum;
"Sizi yıllardır izliyorum ama sizden henüz bir şey öğrenemedim
ne yazık, ki ben öğrenmek için inanılmaz çok çaba gösteren
ve araştıran biriyim."
İnanmıyorum çünkü
"Sizi yıllardır izliyorum ama sizden henüz bir şey öğrenemedim,
ne yazık ki ben öğrenmek için inanılmaz çok çaba gösteren
ve araştıran biriyim."
'İnanılmaz'la 'çok' bir arada kullanılmaz! Ya; "inanılmaz
çaba gösteren biriyim" ya da "Çok çaba gösteren
biriyim" denir.
Ayrıca;
Çaba da gösterilmez, harcanır!
Bitmedi;
email / e-mail
Tabi / tabii
Neyse umarım bundan sonra öğrenirsin...
Radyospor'a gelince; seni zevkle dinleyeceğim...
Sevgiyle kal …
T… abi (kardeş dediğiniz için ben de bari abi, pardon ağabey
diyeyim)
Teşekkür ederim Türkçe hatalarımı belirtmişsiniz, sayenizde
Türkçe'm gelişecek. Ancak geçin bence bu Türkçe hatalarını
siz, çünkü dersimiz Türkçe değil.
Futboldan konuşuyoruz ve bal gibi birbirimizin ne dediğini
çok iyi anlıyoruz.
Yıllardır sizden bir şey öğrenememem benim hatam değil. Ben
geçen yıllar içinde bir çok kaynaktan çok şeyler öğrendim
ama sizin bana sizi izlediğim dönemde herhangi bir katkınız
olmadı spor konusunda. (Yaşım 45, 15 yıl 9 ülkede yaşayıp
çalıştığımı ve 3 lisan konuşabilecek yetenekte ve Gelişim
Spor ekolünden olduğumu da belirteyim).
Zaten uzun zamandır ne tv yorumlarınızı izliyorum ne de yazılarınızı
okuyorum dediğiniz gibi. O programı da Tuğrul Akşar için izlemiştim,
yani isterseniz bir de siz düşünün bunun nedenini ben insanlara
ne verebiliyorum diye.
Benim tavrımı hoş bulmamışsınız. Peki "iyi izle de bir
şeyler öğren" diye emir koyucu cümle kuran siz değil
misiniz?
Bana üstü kapalı "yeteneksiz" demek sonra oturup
uzun uzun beni Türkçe hataları ile iğnelemek nasıl bir şey?
İğneleme yapan sizsiniz dolayısıyla iğneleme konusunda ben
de aşağı kalmam aynen sizin kalmadığınız gibi, belirteyim.
Şu aşağıdaki son mailinizde ilk cümlenizi benim ilk mailimden
sonra kullansaydınız hiç bir diyeceğim olmazdı.
Orada bir adres vardı ben de buraya eleştirimi yolladım hepsi
bu. İkinci mailimde katlanacaksınız derken bunu kastetmiştim,
çünkü oraya o adresi insanlar size ulaşsınlar diye koyuyorsunuz.
Tabii ki ayrıca maillerimi okumama hakkına da sahipsiniz.
Ben Hakancı değilim Hakan'ı futbolcu olarak çok beğenen ve
takdir eden biriyim.
Siz ise Hakan'ı bunca yaptıklarına rağmen asla beğenmeyen
belki de yegâne kişisiniz Türkiye'de. Hakan konusunda ön yargılı
olduğunuzu yıllardan beri düşünmüşümdür. Aynen İtalya olayında
olduğu gibi.
Orada da önyargılı olduğunuzu düşünüyorum. İşte iki olayın
birbiri ile bağlantısı sadece "önyargı" başka bir
şey değil. Sizin yapınız bu. Geçmiş yazılarınıza baktım da
"İtalya şampiyon olur diyene şaşarım" demişsiniz.
Hâlbuki Radyospor'da Hürser Tekinoktay olur demişti. Şaşırmayın
ama o teknik adam işi hepimizden iyi biliyor.
Bu hafta zaten cezalar konusunda kim haklı göreceğiz. Siz
en son yazınızı 13 Temmuz günü yazmışsınız cezalar ise 14
Temmuz günü açıklandı. O zaman yazın işte bu cezalar kaldırılır
diye itirazlar görüşülmeden.
Bir belge olsun. (H:Ö'nün notu: 20.07 tarihli son yazısı yayınlandı
bu konuda hiçbir kelime yok) Cezalar tamamen kalkarsa gelip
elinizi sıkarım, özür de dilerim. Ancak ben sizin bir spor
gazetecisi olarak cezaların kalkmasını beklemenizi değil helal
olsun İtalyanlara beni yanılttılar ne cezalar verdiler demenizi
beklerdim.
Ben size söyleyeyim en fazla Juventus'un puanını -20, -15
falan yaparlar o kadar.
Sizinle yazışmak yine de zevkti.
Zaman ayırdığınız için sağolun.
İyi çalışmalar.
Hüseyin Özkök
T… … Ağabey
Siz Türkçe üstadısınız ama isterseniz şu linke bir tıklayın
ve çaba göstermek var mıymış yok muymuş bir bakın. Onlar yanlış
yazmışsa bir zahmet bir mail atın onlara da, düzeltsinler.
(Bknz.. tdk.gov.tr )
"Onu kurtarabilmek için olmayacak şeylere saldırmak derecesinde
bir çaba gösteriyorsunuz."-
H. R. Gürpınar.
Saygılar.
Hüseyin Özkök
Bu son 2 mesajımdan
sonra ise kendisinden başka yanıt alamadım.
NOT; "" T.... olarak betimlenen
harf yazarın soyadının baş harfini temsil eder....
#
Hüseyin
Tarık Özkök'ün
Birgün Gazetesi ve hurserTekinoktay.com
için yazdığı yazılarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Hüseyin
Tarık Özkök'ün yazıları
|