Süleyman
Seba Beşiktaş
defterini kapatmadığını söyledi
. .
Sanem
Altan,Beşiktaş'ın Efsane Başkanı Süleyman Seba ile yaptığı
röportajda Süleyman Seba Beşiktaş defterini kapatmadığını
söyledi.
Beşiktaş defterini kapatmadım . . .
Süleyman
Seba; "60 yıl bu kulübün içindeydim. Ondan
sonra çıkıp bana küfür ettirdiler. Ama ne oldu, rüzgâr ekenler
fırtına biçti. Küfürle gelenler, küfürle gitti." "Beni
istemeyenler, çıkmış 'Geri dön' diyorlar. Millet yalaka olmuş.
Şu an rahatım yerinde ama dönüş işi ilerde düşünülecek bir
konu."
* Futbol oynamış bir başkansınız. 16
yıl da başkanlık yaptınız. Başkanlık hayâliniz o futbolculuk
günlerinde mi başlamıştı?
Süleyman Seba; "Beşiktaş'ta 1945'ten 1954'te dizimde
meniskus çıkana kadar futbolculuk yaptım. O günlerde Beşiktaş'a
başkan olma hayâlim yoktu açıkçası. 1954'ün sonunda futbolu
bırakınca arkadaşlarla birlikte 'İdealist grup' diye bir oluşum
kurduk. Ama sizi temin ederim bugünkü gruplara benzemeyen
bir gruptu, Beşiktaş'ı destekliyorduk. Muhtelif başkanların
yönetiminde bulundum sonra. Bir dönem geldi, arkadaşlar başkan
olmamı istediler. Sanırım 1978-79'daki bir kongrede biz girmeye
teşebbüs ettik ama mali imkanlarımız yetersizdi, 'Beşiktaş'ın
menfaati' dedik ve çekildik. Ondan sonra 1984'te rahmetli
Mehmet Üstünkaya ile -ki onun Beşiktaş tarihinde ayrı bir
yeri vardır- seçime girdik. Çok efendice bir kongre oldu.O
zaman da ufak tefek şeyler oluyordu ama maazallah bugünkülere
hiç benzemezdi. 88 oy farkla kazandım ve başkanlık serüveni
öyle başladı. 2000 yılında da bıraktım."
* Peki nasıl bir 16 yıl geçirdiniz Beşiktaş'ın
başında?
Süleyman Seba; Kolay değil.
Onu Allah'la ben bilirim. Çünkü imkansızlıklar içerisinde
geldik. Ama mümkün mertebe bu imkansızlıkları, Beşiktaş'ı
sevenlerin de katkılarıyla bertaraf ederek yöneticilerimizle
birlikte iyi birşeyler yaptığımız ümidindeyim."
* İnönü Stadı, Fulya Projesi, Akaretler,
Ümraniye Tesisleri hep sizin döneminizde yapılan ya da başlatılan
projeler, değil mi?
Süleyman Seba;"Evet,
Ümraniye'nin tapusu bizim dönemimizde alınmıştı. 49 yıllığına
almıştık orayı. Ayrıldığımız zaman aşağı yukarı altyapısını
hazırlamıştık. Sonra gelenler orayı bitirdiler. Neler yaptıklarını
görmedim. Beşiktaş da orada-burada kamp yapma derdinden kurtuldu.
O 55 dönümün dışında 90 dönüm daha almıştık. Biz ayrıldıktan
sonra gelen arkadaşlar ne yapıyorlar kalan yerleri, bilmiyorum.
Fulya Projesi'nde bizden önceki yönetimlerin, rahmetli Hakkı
kaptanın ve Hikmet Çetin'in de dahli var. Fulya'yı sadece
49 yıllığına bize vermişlerdi. Geçmişte arkadaşlarla burayı
almak için uzun uğraşlar verdik ve almayı başardık. Beşiktaş'ın
öz malıdır Fulya. İnşallah iyi değerlendirirler. Bazı spekülasyonlar
yapılıyor o projeyle ilgili... Anlamadığım için onlara dahil
olmuyorum, dışarıda kalıyorum."
* Veda konuşmanızda Fulya Projesi'nden
de bahsetmiştiniz. Şimdi yıl 2006 ve Fulya hâlâ Beşiktaş'ın
gündeminde. Neyi çözemiyor Beşiktaş?
Süleyman Seba;"Belediyeyle
bir sorunları vardı ama galiba bağlanmış, öyle duyuyorum.
Bir organizasyon meselesi. Ama bugüne dek bazı organizasyonları
çözdüğümüz için, ben 'Bu da çözülebilirdi' diye düşünüyorum.
Biz bu projeyi daha çabuk ve daha iyi yapardık sanırım."
* Beşiktaş'a hâlâ küskün müsünüz?
Süleyman Seba;"Biraz
öyle sayılır. Bunca zaman, 60 senedir içindeydik bu kulübün.
Ondan sonra çıkıyorlar, tatsız olaylar yaşatıyorlar bize.
Bizler duygusal insanlarız, kolay değil. Yaptıklarımızı bir
tarafa bırakın ama tribündeki protestolar insanı üzüyor. Beşiktaş'a
birşeyler yapmaya gelmiştik. O şeyleri de yaptık ve kulübü
daha iyi vaziyetlere getirdik O yüzden Beşiktaş'ın bana verdiği
tepkilere tahammül edemedim."
* Sizin zamanınızda Beşiktaş taraftarı
nasıldı?
Süleyman Seba;"Valla
gayet munisti emin olun. Ufak tefek şeyler yaşanırdı tabii.
Bana diyorlar ki, 'Birşeyler söylesene, koca kulüpte neler
oluyor? diye. Kalkıp da şu anda kulüpte neler oluyor desem,
'Fırsattan istifade ediyor, yine ortaya çıktı' derler, uğraşamam
bunlarla."
* O dönemlerde taraftarla yönetimin
ilişkisi nasıldı?
"O zaman Çarşı Grubu dediğiniz şey 10-15 kişiydi. Böyle
büyük gruplar yoktu. Kulüp başkanlarının tavizleri dolayısıyla
bozuldu taraftarlar. Dolayısıyla istedikleri gibi bağırabiliyorlar.
Beşiktaş'ı sevenler de var aralarında. Çarşı o zamanlar bir
simgeydi. Şimdi ise farklı anılıyor. Artık bunun çözülmesi
zor."
* Siz kime küstünüz? Taraftara mı?
Süleyman Seba;"Herhalde.
Hakları yoktu beni yerin dibine sokmaya. Veda konuşmamda bir
yerde nezaket çerçevesi içinde söyledim yaşananları. Toplum
o kadar riyakâr ki... Bizim arkamızda koşanlar daha sonra
sırt çeviriyor."
* En çok kime kızdınız?
Süleyman Seba;"Taraftarın
o hareketlerine, 'Ahmet Dursun, Seba gitsin" demesine...
En çok ona kızdım. Ahmet hâlâ duruyor da Seba nerede? Haksız
yere bunu yapıyorlar. Şimdi kalkmış aynı taraftarlar, internette
falan 'Biz yanlış yaptık' falan diyorlar. Ben onlara bakmıyorum
bile."
* Siz tatsız bir şekilde bırakmak zorunda
kaldığınız için mi sonraki kongrelere gitmediniz?
Süleyman Seba;"Tabii.
Sistemin dışına çıktım tamamen. Bir Hasan Arat'ın katıldığı
kongrede oy kullandım, o kadar."
* Ayrılmanızın ardında bir tek taraftarın
tepkisi mi yatıyor, yoksa anlatmadığınız başka şeyler mi var?
Süleyman Seba;"Yoo,
yoo tamamen bu. Tamamen taraftarın tepkisi."
* İsteseniz bırakmayabilir miydiniz?
Süleyman Seba;"Olabilirdi,
bırakmayabilirdim. Bazı arkadaşlarım da 'Bırakma' dediler."
* Beşiktaşlı'sınız, onursal başkansınız.
Beşiktaş'ı içinizden atmak mümkün değil ama duygusal olarak
Beşiktaş defterini kapattınız mı?
Süleyman Seba;"Yok
kapatmadım. Öyle bir şey yok."
* 6 senede statta maça hiç gittiniz
mi?
Süleyman Seba;"Hayır.
Artık TV'den izliyorum. Bir daha küfür yemeye tahammülüm yok."
* Size 'Geri gel başkan' diye teklifler
geldi mi hiç?
Süleyman Seba;"Okuyorum,
internette filan... Onun için söylüyorum, yalaka olmuş millet."
* Gel deseler, geri döner miydiniz bıraktıktan
sonra?
Süleyman Seba;"Bu
ileride düşünülecek bir şey değil. Şu an rahatım. O yükün
altına girmek istemem. İyi bir ekiple olsa da zor. Ama böyle
birşey olursa ilk önce size söyleyeceğim, hiç merak etmeyin."
Bilgili borçlarla ilgili beni kandırdı
* Serdar Bilgili de küfürden dolayı küserek
gitti. Onu nasıl bulurdunuz?
Süleyman Seba;"Onu
hiç değerlendirmem bile... Bir tabiri vardır eskilerin: 'Rüzgâr
eken firtına biçer' Bu bağıranlar parayla tutulmuş adamlar.
Benim etrafımda da 'Sayın başkanım, abiciğim' diyen adamlardı.
Onun için toplum çok yozlaştı. Böyle değildi yahu Beşiktaş,
böyle değildi. Sadece Beşiktaş toplumu değil, Türkiye'de mesela
15-20 sene geri gidin böyle şeyler yoktu. Adam maça gidiyor
neredeyse bir baltası eksik."
* Serdar Bilgili'ye karşı Hasan Aral'ı
desteklemiştiniz. Bunun nedeni neydi?
Süleyman Seba;"Hasan
benim yönetimimdeydi, iyi bir arkadaştı. Ama eline geçen fırsatı
kaçırdı. Ona bazı şeyler söylemeye çalıştım, uzun uzun anlattım
ama maalesef o da tavizkâr tutumlara girdi. Gitti, 100 küsur
oyla kaybetti. Halbuki başkanlık hakkıydı. Keza Fikret Orman
da öyle. Ama Serdar Bilgili'yi de tebrik ettim. Evime geldi
Hüsnü Güreli ile oturduk, konuştuk. Ben imza istedim."
* Ne imzası?
Süleyman Seba;"Beşiktaş'ta
duyduğumuza göre borç zirveye gelmiş. Gelecek olanlar bu borcu
ödeyecek. Ben 6 milyon $ borç bırakmıştım, 85 milyon $ olmuş
şimdi. Ben ayrıldıktan sonra evime geldi Serdar Bilgili, ona
dedim ki 'Bakın beyler, biz yönetim olarak bir karar aldık
Bizden sonra hangi yönetim gelirse mali, teknik, altyapı konularında
herşeyi ortaya dökeceğiz. Eğer şüphelendiğiniz şeyler varsa
sizin ve bizim yönetimden arkadaşlarımız oturup karşılıklı
müzakere etsin. Tamamsa, karşılıklı imzalayacağız' dedim.
Nitekim öyle oldu. Ayrıca 'Bu imzalar atıldıktan sonra sakın
sorun çıkartmayın' dedim. Ama tam düşündüğüm gibi, 1.5 ay
sonra o 6 milyonu 16 milyon yapıp 'Seba 16 milyon $ borç bıraktı'
dediler."
'Bana küfrettirenler yanımda dolaşırdı'
* Sizin ayrılmanız için küfür eden taraftarları
arkadan yönlendiren biri var mıydı, yoksa bu doğaçlama bir
tepki miydi?
Süleyman Seba;"Evet,
onların kim olduklarını da biliyorum. Ben başkanken yanımda
dolaşanlardı. Sonra da dolaştılar ya etrafımda, neyse..."
* Dostlarınızın ihanetine uğradığınızı
düşünüyor musunuz?
Süleyman Seba;"Meşhur
bir söz vardır: 'Dostlarım dostlarım, ben en çok dostlarımdan
korkarım' diye. Meşhur bir İngiliz mütefekkirinin sözüdür
bu. Ben bu lafı tabii ki, boş yere kullanmadım. Bu işler böyle.
Gittikçe daha kötüleşiyor, insan ondan üzülüyor."
Lucescu'yu göndermek en büyük hataydı
* Takımı nasıl buluyorsunuz?
Süleyman Seba;"Nasıl
bulacağım... Vallahi televizyonu şöyle bir açıyorum, netice
kötüyse kapatıyorum. En çok Gordon Milne'in getirilmesine
ve onun da gelmesine hayret ediyorum. Geçenlerde Gordon bana
mektup yazmış, 'Sizinle beraber olmayı çok arzu ettim, ulaşamadım'
diye. O zaman rahatsızlığıma denk gelmişti. Şimdi buluşacağız.
Buluşunca ilk sorum 'Niye Beşiktaş'a geldin?' olacak. Altyapıyı
düzenleyecekmiş. Sor bakalım bir gelmeden 'Kulübün vaziyeti
nasıldır' diye, değil mi? Bana sorması da önemli değil. Ama
sorsaydı, ne yalan söyleyeyim, 'İyi tetkik et' derdim. Bakalım
Beşiktaş eski Beşiktaş mı?"
* Siz Beşiktaş'ın Del Bosque'yi getirmesini
nasıl değerlendirmiştiniz?
Süleyman Seba;"Del
Bosque isim yapmış bir zat. Yalnız, buraya yanında 2-3 kişilik
ekibiyle gelmiş. Bu adam İspanya'dan ilk kez çıkıyor, geliyor.
Memleketi tanımaz, Türk sporunu tanımaz, onu tanımaz, bunu
tanımaz. Yönetimden birini veya itibar edeceğiniz bir futbolcuyu
yanına verin. Geldi, sonra 3 ayda çekti-gitti. Sonra da duyduğumuza
göre UEFA'da problemi var. Lucescu iyiydi. Niye yolladılar?
Adam şampiyon oldu 100. yılda, sonra neler olup bitti, hepsi
muamma..."
* Tigana'nın Sergen'i disiplini bozduğundan
dolayı istemediği söyleniyor...
Süleyman Seba;"Bence
Sergen artık yavaş yavaş şeyini bitiriyor. Yaşı da geldi.
Hocanın takdirine bağlı. Oynadığı zaman oynuyor da şimdi sakattı,
falandı-filandı, son zamanlarda görev alamıyor. Sergen konusunda
doğrusu neyse o olsun."
Çakıcı'yla ilgim vallahi yok
* Önceki federasyonun başkan vekili Hasan
Doğan '100. yıldan sonra Beşiktaş'a bir operasyon yapıldı'
demişti. Buna katılır mısınız?
Süleyman Seba;"Ben
sporda böyle bir şeye katılmam. Gözümle görmeden inanmam.
Bu tür olayların gözle görmesi de olmaz, öyle pislik atar
gibi... Buna da karşıyım. Ama bu zat böyle bir söylemde bulunuyor,
kimse de 'Ne operasyonu kardeşim?' diye sormuyor. Son İsviçre
maçı da her şeye gölge düşürdü. Türk spor kamuoyunun beklentisiyle
bir şey yapıldı ama FIFA kalktı, cezayı verdi."
* Futbolun devletle, mafyayla ilişkisi
son dönemde yakınlaştı mı sizce?
Süleyman Seba;"Bizim
dönemde böyle şeyler yoktu. Şimdi gazeteler 'Var' diyor. Nasıl
olabilir, hayret ediyorum. Bu, futbolun getirdiği ranttan
kaynaklanır sadece. Sistem bozuldu zaten, sistem kalmadı."
* Çakıcı'yı siz üye yapmadınız mı peki?
Süleyman Seba;"Öyle
sanıyorum ki kulübe 1984'ten önce üye oldu. Gazetelerde de
'Seba'ya kongreyi Çakıcı kazandırdı' diye söylemler çıktı.
Vallahi billahi benimle ilgisi yoktu onun. Belki ilk kongrelere
gelmiştir. Biz üye alınırken emniyete soruyorduk. Bazen de
adli sicile soruyorduk."
* Başkanın babası Erdoğan Demirören'le
herhangi bir yakınlığınız var mı?
Süleyman Seba;"Özel
dostluğum yok. Ama Yıldırım'a babasının para verdiği söyleniyor."
Yazarlar |
Özel Futbol Dosyaları |
Futbol Videoları
|
Futbol Haberleri
Canlı Radyo
Yayını ve Konuşamadıklarımız
|
Dünya Kupası
Özel
Çok
Özel Röportajlar
|
Tekinoktay Özel |
2007 Yılı Oskarları
Uydu Maç Yayınları
|