Hürser Tekinoktay                           22 Eylül 2004
Isınırken İntihar

19 Eylül 2004 Pazar günü saat 19:39'da Carew'in saha kenarında sol üst adalesine önce soğutucu sıkıldığını sonra da bandaja alındığını gördük. Çektiği veya çekebileceği sıkıntıya çare üretilmek istenmesi gayet doğaldı.
Maçın devre arasına kadar, Carew'in hiçbir yüzde yüz koşu yapmadan içinde bulunduğu şartları amatörce denilebilecek duygular ve iyi niyet ile idare etmeye çalıştığı görüldü
Devre arasında durumun hiç kimse tarafından ciddiyetine varılmaması çok ilginçti.
Devrede soğuyan adale ikinci yarı başında iyice problem yaratacaktı bu sefer yüzde 50 bile işlev göremeyecekti.Nitekim 47 dakikada hiçbir zorlayıcı pozisyon yaşamadan Carew sekmeye başladı. Ve oyundan sekerek alındı!
20 Eylül Pazartesi günü Memorial Hastanesinde çektirilen MR sonucunu kulüp doktoru Yalçın Yavuzer şöyle açıklıyordu " Carew'in sol bacağı üst bölümündeki kas gurubunda yırtılma tespit ettik ! "
Eh bize de bravo demek ten başka hiçbir şey kalmıyor !
Aslında bu sakatlık Beşiktaş da bir ilk değil;
Sezon başından bu yana , sezona geç başlayan Pancu, Lig başladıktan sonra transfer olan Tayfun ve Juanfran dışında Okan Buruk, Cordoba, Sergen ile birlikte adale sakatlığı
( sertleşmesi) yaşayan 7. futbolcuydu Carew . ( Norveç'de oyun başında Oscar'ın sakatlanıp oyundan çıktığı dakikalarda Ahmet Yıldırım da, adalesinde problem yaşayarak bir süre sekti.)
Ancak Carew'in sakatlığı aynı Oscar Cordoba gibi maçın hemen başında olması da çok ilginç!
Maç başı adale sakatlıklarının iyi ısınmamaktan kaynaklandığı bilinmektedir.
Galatasaray maçı Norveç'deki gibi soğuk iklimin olduğu ısınma süresinin uzadığı bir havada yapılmıyordu
Ama Carew'in sakatlanması konuyu bilen ve ısınmayı görenler için pek yadırganmadı.
Beşiktaş takımının ısınmasının son bölümünde maçın 1. dakikasında olabilecek bir duruma karşı gerçekçi hazırlanmadığı görüldü.
Özellikle ısınmanın son bölümü adaleyi ve nabzı maçın hemen başındaki sporcunun yaşayabileceği şiddetli hareketlere karşı hazırlamalıdır.
Tabi ki hafta arası idmanlarındaki ısınmayı ve idmanları yaşayanlar diğer sakatlıklar ile daha da fazla konuyu dile getirebilirler.
Ama bu yaşananlar sonunda ; idman programları ve tüm çalışmalar acaba hala İspanyolca mı
yapılıyor diye düşünmemek mümkün mü ?
14 kişilik kısıtlı kadrolar ile mücadelesini sakatsız sürdüren bir çok Anadolu takımı varken , Beşiktaş'tan daha yüksek tempolu oyun oynayan Fenerbahçe'de de hiçbir sakatlık yaşanmazken , sezonun daha 6. haftası olmasına rağmen elinde en geniş kadro yelpazesi bulunan Beşiktaş'ta oynayan ve dinlendirilen futbolcuların sürekli sakatlanıyor olması da çok ilginç !
Bir başka ilginçlik de sezon başında tüm ön liberoların gönderilip, kadronun 27' ye çıkartılmasına ve bu kalabalık kadro ile Vincente Del Bosque'nin çalışma imkansızlığından şikayet etmesine rağmen "takıma ön libero lazım" demesi !



Birgün Gazetesinde yayınlanan diğer yazılar