Sahte Okey !

Okey oyunu aşağı yukarı hepimizin bildiği yaşamının bir döneminde mutlaka oynamış olduğu bir oyundur.

Bu oyunda (aslında esas adı “joker” olan) “okey” olarak adlandırılan bir taş vardır. Bu taşın üzerinde bir şekil vardır ve bu şekil bu taşı diğerlerinden yani sayılardan görüntü olarak ayırır.

Normalinde joker olarak kullanılan taş yada kağıt çok değerlidir ve oyunun içinde her yerde kullanılır.

Ancak okey oyununda bu joker yerine geçen okey denen taş okey olarak her turda başka bir taş kullanıldığından ve ancak o kullanılan taşın yerine geçebildiğinden “sahte okey” olarak adlandırılır. Yani görüntü olarak çok şeyler yapar gözükür ama fiiliyatta aslında neredeyse hiçbir şey yapmaz.

Şimdi bunun bir futbol yazısı içinde ne işi var diye mutlaka soruyorsunuzdur. İşte Türk futbolunda da kendisinden çok şey beklenen ama aynen sahte okey gibi pek de bir şey yapamayan futbolcularımız vardır.

Bunların başında benim düşünceme göre Emre Belözoğlu gelmektedir.

Daha küçücük yaşta Galatasaray tarafından keşfedilen Emre büyük yeteneği ile Türk futboluna çok büyük futbol değerleri katacak bir izlenim vermişti işin en başında.

Sonra 16 yaşında A takım kadrosuna girdi. Peki bu son 11 yıla, yani bugüne kadar baktığımızda Emre Belözoğlu’nun o büyük yeteneği ile doğru orantılı olarak oynadığı kulüp takımları ve Milli Takım’a ne kadar faydası oldu?

Bir Hagi’nin 5 yılda verdiklerini gösterdiklerini Emre 11 yıl içinde ne kadar yapabildi?

Benim hatırladığım Emre’nin Galatasaray, Inter, Newcastle ve Milli Takım’da mutlaka bazı iyi maçları ve güzel golleri oldu.

16 yaşında Beşiktaş’a attığı gol var, Mallorca maçında attığı gol var, İtalya ve İngiltere ve Milli Takım’da birkaç güzel golü var hepsi o.

Ama insaf o yetenekte bir adam izin verelim de o kadar da oynasın ve atsın.

Bence bu kadar futbol yeteneği olan biri için 11 yılda neredeyse hiç bütün bunlar.

Emre ne yazık ki bu güne kadar futbolundan çok futbol dışı olaylarla daha çok gündeme geldi. Daha ilk olarak ehliyetsiz iken Mercedes alarak gündeme gelmişti.

Bundan sonra saha içinde futbolundan çok karıştığı olaylarla gördüğü kartlarla gündeme geldi Emre Belözoğlu. Bunları tek tek saymaya gerek yok.

Ayrıca Emre benim gözlemediğim maç içerisinde hakemi aldatmaya yönelik hareketlere sıklıkla baş vuran bir oyuncu olmuştur hep.

Dolayısıyla Emre Belözoğlu aynı okey oyununda bulunan sahte okey taşı gibi çok heybetli görüntü vermesine rağmen aslında ne futbolumuza, ne oynadığı takımlara yararlı olmamış hatta gördüğü kartlar aldığı cezalar ile zararı da dokunmuştur.

Emre neden böyle? Tamam Emre’nin bu olaylara karışmasında mutlaka onu “motive” eden insanların rolü büyük. Ama ne olursa olsun İtalya ve İngiltere (özellikle de İngiltere) gibi profesyonelliğin doruklarına çıkmış ülkelerde tam 6 yıldır bulunan, o havayı soluyan biri eğer hala kendi iradesini mantığını kullanamayıp dolduruşa geliyorsa bence dolduran değil suçlu dolduruşa gelendir.

Niye Hamit-Halil Altıntop dolduruşa gelmiyorlar da Emre Belözoğlu geliyor.

Bu tamamen kişilik meselesi diye düşünüyorum. Şimdi Emre’nin önünde bir 6-8 yıl daha var.

Ya bu sürede artık gerçek Emre’yi gösterecek ve en azından iyi anılarak futbola veda edecek yada futbol dışı olaylarla anılarak futbol hayatını sonlandıracak. Olay ne Fatih Terim’in nede başkasının, tamamen kendi ellerinde.

Not: Bu yazı 1 yıl önce yayınlanmıştır…

Hüseyin Tarık Özkök'ün
Birgün Gazetesi ve hurserTekinoktay.com için yazdığı yazılarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Hüseyin Tarık Özkök'ün yazıları