Rıza Çalımbay.... Kenan Başaran...
Sinan Engin....Yıldırım Demirören....Ertuğrul Sağlam....

Rıza Çalımbay'dan müthiş açıklamalar...

Referans Gazetesi'nden değerli gazeteci Kenan Başaran Rıza Çalımbay ile geniş bir ropörtaj yaptı.
İşte, içinde Rizespor'un da geçtiği bu söyleşinin tamamı;

09 Haziran 2007 Cumartesi 23:08
Kenan Başaran/Referans


Beşiktaş'taki hocalık görevinden istifa ederek ayrılan Rıza Çalımbay, "Tek hatam Demirören'e inanmaktı" dedi. Siyah-beyazlı takımın yeni teknik direktörü Ertuğrul Sağlam'a dışarıdan destek olduğunu belirten Çalımbay, Rıdvan Dilmen'in de kendisine yalandan destek verdiğini söyledi.

Rıza Çalımbay efsane Beşiktaş kadorunda sağ kanattan, Ali'ye, Metin'e ve Feyyaz'a yaptığı ortanın haddi hesabı yoktur.
Üstün bir mücadele gücüne sahip ve çalışkanlığı ile Beşiktaş takım kaptanlığına yükselmiş ve yıllarca bu görevi başarı ile yrütmüştür..

Futbolu sadece Beşiktaş’ta oynadı ve şampiyon olarak bıraktı. Beşiktaş'ın en çok şampiyon olan, en fazla formasını giyen oyuncusu olarak tarihe geçti Rıza Çalımbay.
Namı diğer 80'lerin çizgi film kahramanı Atom Karınca.

Futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlüğe başlayan Çalımbay, özellikle Denizlispor ile UEFA Kupası'nda 4. tura kadar yükselerek büyük başarı yaşadı.

Gittiği takımlara damgasını vuran Çalımbay, nihayetinde gözünü futbola açtığı Beşiktaş’ının başına hoca olarak da geçti. 1995’te “Atom Karınca” olarak ayrıldığı Beşiktaş’a 2004/05 sezonunun ikinci yarısında “Rıza hoca” olarak geri döndü.

Beşiktaş’ın evladı statüsündeki Rıza hoca, Real Madrid’in evladı sayılan Vicente Del Bosque’nin yerine geldi.

Şampiyonluk iddiası olmayan Beşiktaş, Çalımbay ile ikinci yarıyı tek bir yenilgiyle kapattı. Rıza hocalı Beşiktaş, ligin ikinci yarısının lideriydi ama sezonu 3. bitirdi.

Yine de Rıza hocalı Beşiktaş, bu “ölü sezon”da yıllarca unutulmayacak bir zafere imza attı: Beşiktaş, Kadıköy’de Fenerbahçe’yi 4-3 yenerken son 15 dakikada kalesini forvet oyuncusu Rumen Daniel Pancu korudu.

Kaleci Cordoba kırmızı kart görmüş, oyuncu değişiklik hakkı da dolduğu için maçın son bölümünde Beşiktaş kalesini golcü Pancu korumuştu.

Kalesinde böylesine büyük bir gedik veren Beşiktaş, Fenerbahçe’yi 4-3 yenerek unutulmaz bir skor kazandı.

Ne var ki yeni sezonun daha başında “evlat Rıza” ile yollar ayrıldı.

Rıza Çalımbay, hırslı bir sporcuydu ve bu karakter özelliğini hâlâ daha koruyor.

Şurası muhakkak: Rıza Çalımbay’ın aklı fikri hâlâ Beşiktaş’ta. Zira o, bir şeyleri yarım bırakmayı kabullenen biri değil.

Hele de başarısız olduğuna inanmadığı halde bir şeyler yarım kalmışsa..

Rıza Çalımbay ile hem Beşiktaş’taki hocalık dönemini hem de siyah/beyazlıların çiçeği burnundaki yeni hocası Ertuğrul Sağlam’ı konuşmak için Ulus Parkı’nda Boğaz’a nazır bir kafede buluşuyoruz.

Hoca daha bizimle başlama vuruşu yapmadan, telefonda transfer görüşmeleri yapıyor. Yabancı bir takımdan teklif var ama şartlarını pek beğenmiyor.

Sohbete buradan kopya çekerek giriyorum: “Rizespor ile devam etmeyecek misiniz?” “Valla söz verdiğim için bekliyorum ancak ‘Başkan Irak’ta, şurada burada’ deyip duruyorlar.
Koşullarım kabul edilmezse gitmem” diyor.

Ertuğrul Sağlam dış destekli....
Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, Rıza Çalımbay ile yolları ayırdıktan sonra “Bir daha yerli ile çalışmam” demişti. Oysa atalarımız boşuna “Büyük lokma ye, büyük söz söyleme" dememiş, değil mi?

Demirören’in bu demecine Çalımbay çok kızmış: “Niye böyle diyorsun, ben başarısız olmadım ki. 30 maç oynadım. 17 galibiyet, 7 beraberlik ve 5 yenilgi aldım. Ben çok başarılıydım.”

Rıza hocanın, “zehir zemberek” açıklamalarını ilerleyen dakikalara bırakalım ve “Ertuğrul Sağlam ne yapar?” diyelim evvela.

“Ertuğrul Sağlam’a iki yönlü bakmalı. Bir kere benim gibi değil. Onun desteği var; hem yönetim destek vermek mecburiyetinde hem de dışarıdan desteği var.”

Elbette pozisyonu kaçırmıyorum ve soruyorum: “Nedir bu dış destek; siyasi ve cemaat desteği falan mı?”

Hoca, politik olmayı bilmediğini söylüyor fakat politik bir yanıt veriyor: “Ben cemaat olayını falan anlamam.

Başkalarının yönlendirmesiyle geldiği falan söyleniyor. Yani Ertuğrul desteksiz değil, belli bir desteği var. Ben ise tek başıma gittim, kimseden bir şey istemedim. Başarılı olduğum için oraya geldim.”

Yıldırım Demirören dürüst davranmadı...
Söz çabucak dönüp dolaşıp, Demirören-Çalımbay ilişkisine geldi.

Önce bir anı fotoğraflamak lazım: Çalımbay’ın oyun sistemi homurtulara neden olmaya başlamıştı. Kendisine verilen desteğin azaldığını gören Çalımbay da UEFA Kupası’nda Malmö ile oynanan maçın daha yedek kulübesinde istifa kararı alıyor.

Beşiktaş deplasmanda 4-1 galip gelirken Demirören havaalanında Rıza Çalımbay’a bir baba gibi sarılarak “Ancak birlikte gideriz, sonuna kadar arkandayız” der. Lakin sadece 2 maç sonra, “baba” evde kalırken “evlat” bavullarını toplamıştır bile.

"Neden bıraktınız?" "Maalesef başkanın tutumu yüzünden bırakmak zorunda kaldım. Demirören bana dürüst davranmadı.

Yaptığım en büyük hata başkana inanmaktı” diyerek giriş yapan Çalımbay, sözü şöyle bağlıyor: “İstifa kararından vazgeçirdi.

Fakat inanmadım ‘Maçın havasındandır’ diye düşündüm. Türkiye'ye döndüğümüzde kendisiyle yine konuştum.

Bana, ‘Benimle geldin, benimle gideceksin. Sonuna kadar beraberiz, ne olursa olsun’ dedi.

Ve ben de inandım, devam ettik. Ondan sonra da takım kötü gitmedi. Samsun'u yendik, Kayseri ile de beraber kaldık. Olay bu.”

Sinan Engin'i aleyhime konuşturdu ...
"Peki Demirören’in desteği neden çekildi?" Çalımbay, buna gerekçe olarak tanıdık bir isim veriyor: Futbolculuğuyla değil de menajerliğiyle 'imparator' unvanını alan tek futbol adamı Sinan Engin'den başkası değil bu isim.

Top sağ kanatta yine Rıza hocada: "Başkan Yıldırım Demirören burada Sinan Engin'i kullandı. Sinan Engin'e telefon etmiş. 'Bir gazetede Rıza hakkında şunları şunları söyle.

Rıza hoca da gelsin istifa etsin' demiş. Ben bunları duydum ama inanmadım. Sonra kendisine böyle bir şey yapıp yapmadığını sordum. 'Yaptım' dedi. Ben de 'O zaman burada benim ne işim var' dedim ve görevi de orada bıraktım. Bunu da ilk defa size söylüyorum."

Sinan Engin’i futbolcular istemedi ...
Futbolculuk döneminde takımın sağ kanadını birlikte kullanan Sinan Engin ile Rıza Çalımbay’ın arasındaki sorun neydi peki? “Genç takımdan beri arkadaştık.

Benim bir sorunum yoktu” diyor Çalımbay. “O halde Sinan Engin’in bir sorunu vardı.” “Onun benimle olmuş olabilir.
Sinan menajerliğe gelmek istedi. Ama yönetimden istemediler. Fakat ‘Rıza istemiyor’ dediler.

Yöneticiler, Sinan’dan korktukları için benim üstüme attılar. Halbuki benim alakam yok.

Ne o zamanki takım kaptanı Tayfur Havutçu ne de Futbol Şube Başkanı Kıvanç Oktay istedi Sinan Engin’i.
Ama Demirören gidip bunu söylemedi; ‘Futbolcular, yöneticiler seni istemiyor’ diyemedi. ‘Rıza hoca istemiyor’ dedi. Ondan sonra da Sinan’ın basındaki davranışı değişti.”

Sinan Engin’in Beşiktaş’taki futbolculuk kariyeri Rıza Çalımbay’ın çok gerisindedir. Futbolcu olarak siyah-beyazlılarla 1 şampiyonluk yaşayan Engin, 2002/03 sezonundaki 100. yıl şampiyonluğunda ise menajerdi. Ve büyük bir fiyaskoyla sonuçlanan 2003-04’te de.

Sinan Engin ve Yıldırım Demirören'in ayrı bir ilişkileri var !
"Sinan Engin bu gücü nereden alıyor?” Çalımbay yine sert bir orta yapıyor: “Başkanla Sinan’ın ayrı bir ilişkisi var.

Ne olduğunu bilmiyorum ama onların ikisinin ayrı bir ilişkisi var. Başkan, Sinan’a sormadan bir şey yapamaz, mümkün değil.

Tigana bile giderken Sinan’ı kötülüyor. Ne alakası var ama kötülüyor.” Sinan Engin’in Beşiktaş’a başkan olmak istediğini hatırlattığımda ise Çalımbay, “Türkiye’de her şey olabilir, Sinan da Beşiktaş’a başkan olabilir yani.”

“İyi ama daha menajer bile olamıyor” dediğimde ise “Bilmiyorum, tek engel olarak beni görüyorlardı. Ben ayrıldım. Şimdiki Futbol Şubesi Başkanı Celal Kolot onun çok iyi arkadaşı.

Her an gelebilir. Beşiktaş’ta Demirören varken her şey olabilir” diyor Çalımbay.

Başkan adayı olacağım...
Sinan Engin’in başkan adaylığına belli ki soğuk bakan Rıza Çalımbay, bu koltuğa şimdiden adaylığını koyuyor: “Beşiktaş’tan beyaz bir sayfa ile ayrıldım.

Her şey dürüsttür benim hayatımda. Kimse arkamdan şuna buna karıştı diyemedi. Futbolcu, antrenör ve teknik adam olarak hepsinde de beyaz bir sayfa bıraktım arkamadım. Kendime yakışır bir şekilde görevi de bıraktım ama günün birinde ben oraya yüzde yüz başkan adayı olacağım. Kesin şekilde ama süper bir şekilde olacağım, böyle değil.”

Rıdvan Dilmen tutarlı değil ...
Rıza hoca, Beşiktaş başındayken destek görmediğini ısrarla vurguluyor. “Kimler hayal kırıklığı yaşattı?”

Öncelikle “Genç takımdan beri arkadaşımdı” dediği Sinan Engin. “İşin açıkçası en çok desteği ondan görmek isterdim.

Ama ben hiçbir arkadaşımdan; Sinan olsun, Rıdvan olsun, gerçek bir destek göremedim. Hepsi yalandan konuştular. Mesela Sinan televizyonda dedi ki ‘Bana kızacağına, yıllarca beraber yaşadığı arkadaşına; Rıdvan Dilmen’e kızsın dedi. Bu çok önemli. İkisi de birbirini anlatıyor.”

“Ama Rıdvan Dilmen, Çaykur Rize’deki oyun sisteminizden övgüyle bahsetti bu sezon” dediğimde ise Çalımbay sert giriyor bu topa: “Rıdvan, kendi işine baksın. Benim için tutarlı biri değil. Sadece iyi çene yapıyor.

Konuşuyor. Bazen iyi anlatıyor. Ben Rıdvan ve Sinan’dan gerekli desteği görmedim ama zaten onların desteğine de ihtiyacım yok. Ben buralara hep kendi gücümle geldim” diyerek kırgınlığın izlerinin silinmediğini açıkça gösteriyor.

Çalımbay’ın Beşiktaş’tayken futbolcular tarafından sabote edildiği de öne sürülmüştü. Ancak o, kesin bir dille bunu reddediyor: “Sergen, Tümer, İbrahim, Tayfur hepsi de çok iyiydi. Futbolcuların hepsi her şeyini veriyordu. Benim sorunum sadece ve sadece başkanla oldu.”

Türban kenarda duruyor...
Beşiktaş’ı baba Erdoğan Demirören’in perde arkasından yönettiği iddialarına da katılmıyor Çalımbay: "Erdoğan Demirören konuşur ama kulübü yönetme işine falan girmez. Ama ‘Rıza hocaya destek çıkın’ diyebilirdi. Fakat en yakın arkadaşlarımdan bile destek görmedim."

Sohbetin sonlarında sözü yine Ertuğrul Sağlam’a getiriyorum. Hocadan Sağlam’a “sağlam bir uyarı” geliyor: “Yerli teknik direktörün Beşiktaş’ta işi her zaman zordur.

Ben eğer oradan istifa ediyorsam herkes istifa eder, çünkü kimse benim kadar Beşiktaşlı olamaz. Ertuğrul bile. Beşiktaş her şeyim. Ne Demirören ne o ne de bu benim kadar Beşiktaşlı olabilir.”

Ertuğrul Sağlam’ın daha gelmeden yıpratıldığı iddiaları var.

Rıza hoca da Sağlam’ın imza törenindeki açıklamasını yadırgamış: “Toplantıda ‘Eşimin türbanıyla ilgilenmeyin’ dedi.
Oysa bunu hiç gündeme getirmemeliydi.

Abdullah Gül Cumhurbaşkanı adayı olduğunda ne konuştu Türkiye? Eşinin türbanlı oluşunu. Türban gündemde olduğu için Ertuğrul’un eşinin türbanı da gündeme getirildi.
Bir sürü arkadaşımızın eşi öyleydi. Ama kimse ilgilenmiyordu ki.

Herkes işine bakmalı.” Sağlam’ın eşinin türbanlı olmasından Beşiktaş camiasında rahatsızlık duyanların olabileceğini de söyleyen Çalımbay, yaşadığı tecrübeyi de katarak şu uyarıyı yapıyor: “Tabii bu olay şöyle bir kenarda tutuluyor; her an ortaya atılacakmış gibi duruyor.

Oysa hiç ortaya atılmaması gerekiyordu. Benim babam kapıcıydı. Bunu Fenerbahçe Stadı’nda pankart yapıp astılar. İyi bir şey değil. Ertuğrul için de yarın bunu kullanırlar. Kapıcı çocuğu olduğum için gocunmadım.
Bilakis gurur kaynağıdır. Yokluktan geldim.”

Bu söyleşiden bana kalan en değerli şey; beni çocukluğumun Atom Karıncası Rıza Çalımbay ile sarmaş dolaş gösteren ve Tolga Aktaş’ın ölümsüzleştirdiği bir fotoğraf karesi oluyor.

AILTON BAŞKAN’I DİNLEMEDİ

3.5 milyon euroya aldıkları Ailton’u 350 bin euroya sattılar. Yürüyecek hali yoktu. 2-3 maç ancak götürebildi, ondan sonra oynatmadım. Ailton’u oynatmayarak iktidar savaşına girmedim. Bir gün Yıldırım Demirören’e dedim ki “Başkan bir de sen konuş. Antrenmanda bile terlemiyor.” Demirören gidip konuştu. “Ne oldu başkan dedim” bana “Ya beni dinlemedi bile, ayağını uzattı duvara baktı” dedi.

DAUM’U İKAZ ETTİM

Christopher Daum’u çok beğeniyordum. Bana göre mükemmel bir antrenördü. Kişiliği biraz değişikti. Futbolcuyken beni takımdan kesti. Kendisine “Ben kaptanım. Sizin yapamayacağınız şeyleri yaparım. Benimle ters düşme. Oynat oynatma problem değil. Bu tecrübe hocalıkta bana çok yaradı. Daum Beşiktaş’a 2. gelişinde yarım sezon yardımcılığını yaptım.

TIGANA’NIN HEYKELİ DİKİLİRDİ

İnsanlar nankör. Fenerbahçe'yi ben değil Tigana kalecisiz 4-3 yenseydi, yemin ederim heykelini dikerlerdi. "Fenerbahçe fatihi" diye gösterirlerdi. Graeme Souness Fenerbahçe Stadı'na bayrak dikti diye Galatasaraylılar hala onu konuşuyor. Yabancı ile yerli arasında uçurum var.

KİMSE ADAY OLMUYOR

Kimse başkan olmak istemiyor. Bence Beşiktaş için en üzücü olay bu. Yıldırım Demirören 3-4 sene şampiyon yapar da aday çıkmaz ama ortada doğru düzgün bir başarı yok. Beşiktaş 1. sayfalara çıktı ama daha çok borcuyla, vefasızlığıyla. İlerisi pek iyi gözükmüyor.

FEYYAZ İLE İŞİM OLMAZ

Feyyaz’ın Denizlispor’da beni bırakıp Beşiktaş’a gitmesini kendisine yakıştıramadım. Zeki de aynısını yaptı. Küs değilim. Düşmanlıkları unuturum ama iyilikleri unutmam. Ben onları bir yere getirdim, onların yaptıkları çok çirkindi. Konuşuyorum ama artık Feyyaz ile işim olmaz.

TEŞVİK VAR, ŞİKE YOK

Türkiye’de teşvik var ama şike olduğuna inanmıyorum. Hatır şikesi olur bazen. İddian yoksa çok fazla hırslı olmazsın. Futbolcuyken hiç hatır şikesi yapmadım. Tanju’nun “Teşvik primi aldım çatır çatır yedim” demesi yanlıştı bence.

BEŞİKTAŞ’A GERİ GELECEĞİM

En az 10 yıl daha hocalık yaparım. Beşiktaş’a döneceğim ama bu yönetimle değil. Hocalıktan sonra arkadaşlarımızla oturup konuşacağız başkan olmak için. Futbolun içinden gelenlerden iyi başkan olur. Arkası temiz, lekesiz insanlardan iyi bir ekip kurmak gerek.


Bu değerli röportajı yapan Kenan Başaran'ı kutlar kendisini tebrik ederiz.....

Spor Servisi

****

Hatırlanacağı üzere;
17 Mayıs 2007 Tarihinde Jean Tigana yaptığı basın toplantısında;

"Dönüm noktası ocak ayında oldu. Etrafımda bir boşluk yaratıldı. Murat Aksu'nun ayrılmasına çok üzüldüm.
Celal Kolot Beyin ve onun arkasından kendisini tanımadığım Sinan Engin ile sorunlar yaşadım.
Kulübün içinde bir rahatsızlık meydana geldi ve bunu yönetmek çok zor oldu
"


Diyerek Beşiktaş Futbol Şubesinden Sorumlu Celal Kolot ve Sinan Engin'i Beşiktaş'ta ki başarısızlığın hedefi olarak göstermişti.

Geçtiğimiz günlerde Atilla Gökçe'nin de yazısında belirttiği gibi

Sinan Engin Bazı Beşiktaş yöneticilerinin kendisinden Tigana''yı eleştirmesini istediğini ifade etmişVe kendisine
''Ne olur yüklen de Tigana gitsin'' denildiğini ifade etmişti!

****

Ve Beşiktaş Tello'yu aldı !
30.05.2007 18:47

Kulübümüz, Şili'li futbolcu Rodrigo Alvaro Tello ile 4 yıllık sözleşme imzaladı. Tello, imza töreni sonrasında "Beşiktaşlı olmaktan çok mutluyum; çok kısa bir süre olmasına rağmen büyük bir Camia'ya geldiğimi hemen anladım" dedi.

****

Ve Tello Transferinde son durum !
04 Haziran 2007 / Pazartesi Milliyet Gazetesi
600 Euro nasıl 1.4 Milyon Euro olur !

Sporting Lizbon'dan ayrılarak Beşiktaş'a gelen Rodrigo Tello'ya ödenen para ve menajerinin aldığı pay, siyah - beyazlıların gündemini meşgul ederken, Beşiktaş'ın futboldaki en yetkili ismi Celal Kolot konuya açıklık getirdi.

Kartal'ın Futbol Şube Sorumlusu Kolot, sözü edilen 500 bin euro komisyonun ve futbolcuya verilen 900 bin euronun tamamının gerçek olduğunu belirterek, transferin gerçekleşmesi için bir takım fedakârlıkta bulunduklarını ifade etti. Tello'nun bonservisinin elinde olması yüzünden bu paranın çok yüksek olmadığını savunan siyah - beyazlı yönetici, "Bu transferde bizim adımıza Olgun Peker görev aldı.

Kendisi ne kadar aldı, bizi ilgilendirmez. Biz bu transferde menajerlere ayrı ayrı para vermedik. Bu transferin bize olan toplam maliyeti 1 milyon 400 bin eurodur" açıklamasını yaptı.


'Yükseltmek zorunda kaldık'
Celal Kolot, Sporting Lizbon Başkanı Franco'nun, "Tello bize 600 bin dolara anlaştığını söylemişti.

Nasıl oldu da 900 bin euroya çıktı bilmiyorum" şeklindeki demecine de şu yanıtı verdi:
"Toplam 1 milyon 200 bin euroya anlaşmıştık. Fakat Tello ve menajerleri, Sporting ile tekrar anlaşabileceklerini söyleyince, yaptığımız pazarlıklarda fiyat yükseltmek zorunda kaldık."

Kaynak Milliyet Gazetesi 04 haziran 2007


Küba
Hot Affiliates Reklamları

 

 


Hot Affiliates Reklamları


Balayı

Phuket, Bali, Samui, Maldivler, Şeyseller, Kanarya Adaları, Roma, Bora Bora
www.wts.com.tr

 

 



Tatil

5 gece 6 gün en ucuz tatil sadece 99 ytl...
www.hot-holiday.com



Yunan Adaları

Kos, Rhodos, Symi, Mykonos, Santorini
www.wts.com.tr



Samui Adası

Dünyanın en güzel adası seçilen Samui de tatil eğlence ve balayı.
www.holidayinsamui.com

 

 

Maldivler

Maldiv Adaları ve dünyann en güzel tropik adaları...
www.onlyisland.com

 

 

Kos Adası

Kos Adası
Hipokrat'ın hastaneyi kurduğu adadır..

www.kosadasi.com

 

 

İspanya Turları

Barcelona, Madrid, Valencia, Sevilla, Cordoba, Malaga,
ispanyabarcelonamadrid.com



Sofya

Avrupa'nın yeni
eğlence merkezi...
Yeni modası Sofya

sofya-otelleri

 

 

Santorini Otelleri

Santorini Otelleri, balayı gezileri, Santorini de tatil eğlence
Santorini Otelleri

 

 

Full Moon Party

Dünyanın en büyük beach partisi, dünyanın en güzel sahilerinde En güzel müzik en güzel eğlence..

www.full-moon-party.org



 

Tropik Adalar

Dünyanın en güzel tropik adaları, dünyanın en güzel sahileri..

tropik adalar

 

 

Phuket

Phuket Adası Blayı tatilleri için çok uygundur.
Phuket

 


Santorini Adası

Dünyanın en güzel adalarından olan Santorini de tatil eğlence ve balayı.
Santorini

 

 

Kos

Kos Türkiye'ye en yakın ve en güzel adalardan biridir.
Kos tatili için...

Kos

 

 

Beach Party

Dünyanın en büyük beach partisi, dünyanın en güzel sahilerinde En güzel müzik en güzel eğlence..

Beach Party

 

 


Balayı

Dünyanın en güzel köşelerinde
balayı tatilleri .

balayı



Koh Samui Tatil

Koh Samui hakkında bilmek istediğiniz
her şey

samui.com

 

 

Bayi Gezileri

Bayi Gezileri...
Teşvik gezileri...
Motivasyon gezileri

bayi gezileri

 

 

Tatil

Turizm tatil ve Seyahat hakkında her şey
Turizm Tatl Seyahat

 

 

Euro 2008

Euro 2008 maç biletleri Otelleri
ve seyahat organizasyonları..

Euro 2008



Bu sitede reklam ver