yöneticiler, profesyonel yöneticiler, Beşiktaş, Fenerbahçe,
Galatasaray, Süreyya ayhan
Hüseyin Özkök
09 Ocak 2008
Yöneticiler ve
Profesyonellik
TDK (Türk Dil Kurumu) İnternet sayfasında “yönetici”
kelimesinin tanımını aradığınızda kelime karşılığı şu cümle
ile verilmekte.
“Yönetme gücünü elinde bulunduran
kişi, yöneten kişi”.
İkincil anlam olarak da spora
atıfta bulunulmuş.
“Bir spor dalında takımların
hazırlanması, oyuncunun bakımı, çalışma yerinin sağlanması,
yapılacak karşılaşmaların planlanması vb. işlerle ilgilenen
kimse” şeklinde bir tanımlama ile karşılaşılmakta.
Sevgili okurlar ben bu spora atıfta
bulunan tanımlamayı okuduktan sonra anladım ki bizim
sporumuzda yönetici olarak görev yapanların görevlerini
eksik yapmalarının tek suçlusu var o da TDK!!!
Çünkü anlaşılıyor ki Türkiye’de
spor yöneticileri sadece bu tanımlamaya göre yönetiyorlar.
Şaka bir yana sevgili okurlar
biliyorsunuz Türkiye’de yöneticiler her daim gündemde.
Özellikle TFF, Beşiktaş,
Fenerbahçe, Galatasaray, ve Trabzon gibi bu ülke futbolunun
lokomotifi konumundaki kurumların başındaki yöneticiler ne
yazık ki futbolumuzda o kadar kötü yöneticilik örnekleri
sergiliyorlar ki zaten diğer kulüplerden iyi yöneticilik
örnekleri görmeyi beklemek olası değil.
Ara sıra kendi çapında başarılı
yöneticiler çıksa da bu kötü ortamda seslerini duyuramıyor
ve kaynayıp gidiyorlar.
Sadece futbolumuz mu kötü
yönetilmekte. Tabii ki hayır. Uzunca bir süredir Türk sporu
da çok kötü yönetilmekte.
Bir çok branşta doping, taciz,
şike, mafya skandalları birbiri ardına patlak vermedi mi bu
ülkede?
Süreyya Ayhan gibi muhteşem bir
yetenek yok edilmedi mi? Tüm bu olanlar olduğu gibi kalmadı
mı?
Peki sonuçta ne oldu? Bunca
zamandır sorumluluk alıp istifa eden bir yöneticiye
rastlayanınız var mı?
Ülkemizde sporda ve aslında hayatın her alanında en büyük
sorun profesyonelliğin sadece sözde kalması.
Bakın TDK profesyonellik için nasıl
bir tanımlama yapmış.
“Bir işi kazanç sağlamak amacıyla yapan kimse, meraklı,
hevesli, amatör karşıtı”.
Günümüzde profesyonel bir kişinin
bir işi sadece para kazanmak ve bir işe hevesli yada meraklı
olduğu için yaptığı şeklinde bir tanımlamanın değişmesi
kesinlikle gerekmekte.
Artık amatör bir insan bile
profesyonelce düşünmek zorundadır. Çünkü dünyada
“profesyonellik” başlı başına bir kavram haline gelmiştir.
Profesyonellik işini hakkı ile
kimseyi mağdur etmeden ve herkesin hakkını teslim ederek en
ince ayrıntıyı düşünerek dürüstlükten hiç taviz vermeden ve
söylenilen her kelimenin arkasında durarak yapmaktır.
Profesyonellik olumsuz
olaylarda metanetini kaybetmeden konuşmak ama yeri
geldiğinde de susmayı bilmektir.
Profesyonellik ekip çalışmasına
inanmak ve demokratlık demektir.
Profesyonellik tam anlamıyla
ahlaklı olmak demektir. Kısaca profesyonellik yaşamımıza
rehber olabilecek en güzel olgulardan biridir.
Fakat Türkiye’de “profesyonel” hala
sadece para kazanmak için iş yapan kişi sanılmakta ayrıca
sanki kurnazca para kazanan kişi boyutunda ele alınmaktadır.
Örneğin, bir futbolcu kendini faul
yokken yere attığında “kendini profesyonelce yere attı” gibi
yorumlarla profesyonellik sanki kurnazlıkmış gibi empoze
edilmektedir.
Aslında kendini faul olmadan yere
bırakmayan futbolcu gerçek profesyoneldir.
Şimdi profesyonelliğe hala bu dar
bakış açısından bakan bir toplumun iyi yönetilmesi mümkün mü
sevgili okurlar?
Profesyonellik yaşamımızda yer
alması gereken en önemli kavramların ilk sıralarında gelmesi
gereken bir olgudur.
Bunu tam anlamıyla uygulayabilecek
kurumlar her zaman birkaç adım önde olacaklardır.
Hüseyin
Tarık Özkök'ün
Birgün Gazetesi
ve hurserTekinoktay.com için yazdığı yazılarına aşağıdaki
linklerden ulaşabilirsiniz.
Hüseyin
Tarık Özkök'ün yazıları
ve
Beklenen Dosya;
Fatih Terim ile ilgili tüm ayrıntılar, Fatih Terim video,
Fatih Terim Dosyası >
Yazarlar
|
Futbol
Videoları
Uydu
Maç Yayınları |
Canlı Radyo Yayını
ve Konuşamadıklarımız
Dünya Kupası
Özel
|
Çok Özel Röportajlar
|
Tekinoktay
Özel
|