|
Hüsran
Yılı 2005!
01.01.2006
Bu yılın sizlere ulaşan bu ilk Birgün'ünde geçtiğimiz 2005
yılının sporda kısa bir değerlendirmesini yaptığımızda karşımıza
çıkan tek bir sonuç var o da HÜSRAN.
Bu hüsranı özellikle Türkiye'de ki en önemli spor dalı olan
futbolda 2006 Dünya Kupası'na katılamayarak katmerli bir şekilde
yaşadık.
Gerçekten de ne umutlarla başlamıştık Dünya Kupası elemelerine.
Sanki evimizdeymişçesine oynayabileceğimiz bir ülke olan Almanya'da
yapılacaktı Dünya Kupası. Bunun yanında gelmiş geçmiş en güzel
en şenlikli Dünya Kupası olmaya aday bir organizasyon olacağı
kesindi.
Nitekim grupların belirlendiği kura çekiminde de bunun öyle
olacağının izlerini gördük.
Ancak Gürcistan maçı ile elemelere yaptığımız başlangıç 2005
yılındaki hüsranın adeta habercisiydi.
Elemelerde grubun favorisi olarak gösterilen takımımız güçlükle
ikinciliği elde edip son bir eleme maçı oynamaya hak kazandığında
hepimiz yine baştaki gibi çok umutluyduk ancak hem futbol
açısından hem de maç dışı olaylarda gösterilen kötü yönetim
açısından uğradığımız hüsranın boyutları çok daha büyük oldu
ve bu 2006 yılında da peşimizi bırakmayacak bir durum halini
aldı. Bu hüsranı en çok yaşayanların belki de en başında genç
ve yetenekli futbolcumuz Nuri Şahin gelmekte.
Nuri Şahin Kicker dergisinde kendisi açısından 2005 yılının
nasıl geçtiğini değerlendirdiği yazısında hem Almanya'da oynayan
bir oyuncu hem de Bundesliga tarihinin en genç futbolcusu
olarak Dünya Kupası'nda oynamış en genç futbolcular kategorisinde
olamayacak olmasının kendisi için çok hayal kırıklığı yaratan
bir olay olduğunu söylemekte.
Dünya Kupası'na katılamamamızın yanı sıra takımlarımız da
Avrupa kupalarında büyük hüsran yaşadılar.
Daha yıl bitmeden çok önceleri birer birer bu sahneye veda
ettiler.
Türk futbolunda bu büyük hüsran yaşanırken diğer spor dallarında
da hiçbir başarı yanımıza uğramadı.
Türk futbolunun ve sporunun adı çoğunlukla bahis, şike, doping
ve İsviçre maçı skandalları ile anıldı.
Yaşanan hüsranlar ve tüm skandallar ise bize şunu gösterdi
ki Türk sporu ne yazık ki çok ama çok kötü yönetilmekte.
Türk sporu açısından bu yıl övünülecek şeyler dünya çapında
çok önemli birkaç organizasyonun ülkemizde başarı ile gerçekleştirilmesi
oldu. Bunlar İstanbul'da ki Şampiyonlar Ligi finali, Formula
1 Gran Prix ve Moto Gran Prix İstanbul ayakları oldu.
Bu organizasyonlar da bize gösterdi ki aklı başında ve işini
iyi bilen yöneticilerimiz olursa sporumuz sadece organizasyon
bazında değil gerçek anlamda aktif olarak da iyi bir yerlere
gelebilir.
Tüm sporseverlere başarı dolu, şikesiz, dopingsiz ve skandalsız
bir spor yılı diliyorum.
Sağlık ve mutluluk dolu bir yıl sizinle olsun.
.
Hüseyin
Tarık Özkök'ün
Birgün Gazetesi ve hurserTekinoktay.com
için yazdığı yazılarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Hüseyin
Tarık Özkök'ün yazıları
|