mateja kezman, Ersun Yanal, Zelenka, Lampard, Ronaldinho, Hakan Şükür, Lincoln, mental game

Ersin Afacan

19 Ekim 2007

Mateja Kezman ve Cezalar

Fenerbahçe’nin en çok tartışılan oyuncusu olan Mateja Kezman geçenlerde şöyle bir açıklama yaptı:
“Ülkeme gitmeden önce yaptığım açıklamada performansımın üzerinde olmam için, belki de özel bir fizyoterapist veya kondisyonerle çalışmam gerektiğini ifade etmiştim.
Ama yine yanlış anlaşıldım".
Mateja Kezman, bu düşüncenin diğer Avrupa ülkelerinde geçerli olduğunu ve birçok futbolcunun kendi performansının üstüne çıkması adına özel hocalarla çalıştığını ifade etti.

Burada Mateja Kezman, özel hocalar derken sadece fizyoterapist ve kondisyoneri değil aynı zamanda diyetisyen ve belki de en önemlisi bir zihinsel oyun antrenörünü ( mental game trainer ) kastediyor.

Mesela bir ara Fransız yıldız Lizarazu, bir okulda anatomi derslerine devam ettiğini açıklamıştı. Fenerbahçe gibi kronik stresin yaşandığı bir kulüpte futbolculara mental antrenman yaptıracak bir zihinsel oyun antrenörünün yanında zaman zaman onlarla spor dışı olarak ilgilenecek bir psikolog gerekiyor.

Mateja Kezman’ın kırmızı kart gördükten sonra ağlaması ve ben 20 yıl sonra ilk kez ağladım demesi kendisinin bir zihinsel oyun antrenörünün çalışma alanını aşan psikolojik sorunlarının olduğunun ispatıdır.

Geçenlerde Trabzonspor’un bir yetkilisi ile telefonda görüştüm. Mental antrenman konusunda kendilerine yardımcı olabileceğimi ifade ettim.

Bana “bizim böyle bir şeye ihtiyacımız yok” dedi. Belki de Türkiye’de önce zihinsel oyun antrenörüne ve sonra da psikologa acil ihtiyaç duyan kulüp sıralamasında birinci sırada yer alan takımın yetkilisinin böyle cevap vermesi futbolcuların nasıl bir ortamda yaşadıklarının da küçük bir ispatıdır.

Gelelim son zamanlarda futbolculara verilen cezalara. Arapça kökenli olan ceza kelimesi “Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım.” demektir.

Manisasporumuz’da Ersun Yanal, Zelenka’ya kadro dışı cezası verdirmiş ve sonra Yanal gönderilince Zelenka affedilmişti. Zelenka’nın uygunsuz davranışı göreceliydi.
Tıpkı Hakan Şükür ve Lincoln olayında olduğu gibi.

Günümüz modern futbol dünyasında turnuvalar ve hazırlık dönemleri dışında kamp kavramının olmadığı bir çağda, kamp kuralları adı altında ve çoğu futbolcu gibi Hakan ve Lincoln’ün “bizim bu kurallardan haberimiz yoktu” açıklamasıyla ters düşen bir ceza uygulamasını yaşadık.

Futbolcunun maça zihinsel olarak hazırlanması ve dış dünyadan kendini soyutlaması için maç yemeği ile maç saati arasındaki 3 veya 4 saatlik süre yeterlidir.
Ondan önce saatlerce veya günlerce maçı düşünmek, maçla yatıp maçla kalkmak ve normal hayatını sürdürmemek bir sporcunun maç kaygısını ve maç stresini arttıran temel etkenlerden biridir.

Ertesi gün 20.00’de oynanacak bir maçın akşamında gece 1 veya 2’ye kadar Brezilya’dan gelen akrabaları ile Lincoln’un sohbet etmesinin hiçbir sakıncası yoktur.

O insanlar zaten Lincoln’u desteklemek için oradalar ve Lincoln için özel anlam ifade ettikleri için dışsal motivasyon açısından Lincoln’e katkıları da olabilirdi.

Hakan Şükür ise ülke futbolunun bilgi ve görgü açısından en tecrübeli oyuncu.
O’nun küçük kızı ile beraber uyuması maç motivasyonuna ne gibi olumsuz etki bırakır?

Hiç. Aksine Hakan gibi duygusal yönü kuvvetli bir oyuncu için hem içsel hem de dışsal motivasyon kaynağı olurdu.

Bütün bunları hesaba katmadan yüzeysel düşünerek takımın en değerli 2 oyuncusuna Avrupa’da olmayan maç kampı uygulamasında üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem yapmak yani ceza kesmek son derece yanlış bir uygulama olmuştur.

Ekim ayının başında da üst üste alınan kötü sonuçlar nedeniyle futbolculara 2 ile 15 bin YTL arasında para cezası veren Altay'da yönetim Alp'e ekstra ceza verdi.

Adana DS deplasmanına yasak olmasına rağmen diz üstü bilgisayarını (laptop) götüren Ümit Milli oyuncuya bu hareketinden dolayı yönetim para cezası verileceğini açıkladı ve diğer oyuncuları da bu konuda son kez uyarıldı.

Laptop götürmek ile maç kazanmak veya ideal performans sergilemek arasında hiçbir korelasyon yoktur. Yaşını başını almış oyunculara ortaokul öğrencisi muamelesi yapmanın adını siz koyun lütfen.

Deplasmana laptopunu götürdüğü için ceza alan bir Lampard, Ronaldinho veya Kaka düşünebiliyor musunuz? Altay’ın yetkilileri başarısızlığın sebeplerini yanlış yerlerde ve yanlış yöntemlerle arıyor. Bu gidişle de aramakla sezonu bitirecekler…