|
Hürser
Tekinoktay
15 Eylül
2005
Katmerli
mevzu bahis . . .
Bilindigi üzere TBMM Sporda Siddet, Sike ve Haksiz Rekabet Iddialarini Arastirmak ve temizlemek maksadiyla bir komisyon kurdu. Komisyon yapmis oldugu bir dizi çalismalar sonucu sayfalar dolusu raporlar hazirladi ve bir nüshasi da Basbakan’a iletildi.
Bu raporun bir bölümünde, federasyonlarin sike ve tesvik primi iddialarinin üzerine kararlilikla gidilmedigi özellikle belirtilmisti.
Basbakanliga sunulan raporun Sebat-Kayseri maçi ile ilgili kismi oldukça ilginç idi.
Raporda sike var ibaresini bulunmaktaydi.
Hatirlanacagi üzere Federasyon bu maç biter bitmez hiçbir arastirma yapmadan henüz maçtan iki saat sonra ‘’Bir düzenek vardir. Ama Kayseri’nin bunun ile bir ilgisi yoktur’’ açiklamasini yapmisti!
Daha sonrada yine Federasyon tarafindan Agustos ayinda yazili bir açiklama ile ‘’Sike yok! Bahis sikesi var ‘’sekline çeviriyordu!
Yani sikenin katmerlisi!
Daha sonrasinda ise birçok futbolcu tedbir konulup ceza kuruluna sevk edilirken Trabzonsporlu Gökdeniz’in ifadesi geciktiriliyor ve Gökdeniz tedbirsiz olarak ceza kuruluna sevk ediliyordu.
Peki, bu nasil bir anlayisti! Raporda her türlü durumun net ve sarih olmasina ragmen Gökdeniz’e uygulanan bu durum Federasyon tarafindan yapilan LÜTFEN KAMPANYALARINA bile karsi SIKE degil miydi?
Gökdeniz’in sirf milli maçlar öncesi ’’aman maçlari kazanalim, belki Gökdeniz’in büyük katkisi olur, ne olu ne olmaz ‘’ diye bir uygulamayi hiç sikilmadan yapmisti.
Yapilan bu uygulama medeni bir Avrupa ülkesinde olsa resmen bir skandal olurdu.
Ve hemen Meclis Komisyonu kurulup UEFA ile görüs birligi onayi alinip Federasyon usulüne uygun bir sekilde görevinden alinirdi.
Aslen görevinden de alinmazdi. Skandal ortaya çikinca görevlerinden ISTIFA ederlerdi. Netice de Istifa da onurlu ve erdemli bir davranis kabul edilmez mi ?
Hatirlanacak olunursa Ingiltere-Türkiye maçi arifesinde Ingiliz kaptan Rio Ferdinand doping kontrolüne girmedi diye Milli takim kadrosundan çikartilip 6 ay ceza verilmisti!
Kaldi ki bu durum çok farkli idi.
Isin ve raporu asil ilginç yönü, 9 Nisan tarihinde oynayan Sebatspor- Kayserispor
maçi öncesi
Gökdeniz'in, esine ait olan cep telefonuyla Trabzon'daki milyarlarca liralik
bahis yatirilan IDDAA bayi ile defalarca görüsülmesinin yani sira; yine ayni cep
telefonundan Sebat-Kayseri maçindan önce ve sonra aranan birçok numaralarin disinda
00355 6xx xx xx ile baslayan 2 numara idi.
Bu iki numara Arnavutluk'ta sabit telefondu. Bu numaralar saat 15.47’den 20.12’ye
kadar tam 7 kez aranmisti.
Bu maçtan kisa bir süre önce tamami Arjantin Ligi maçlari üzerine oynanmis bir IDDAA
kuponuna 50 milyar TL yatirilmasi ve karsiliginda 500 Milyar TL’yi tahsil etmeye
gelenin de 19 yasinda bir Arnavut olmasiydi.
Ve Gökdeniz’e susup susup Arnavutluk Milli maçi öncesi infaz uygulamasi ne garip
bir tesadüftü!
Ayni Sebatspor'un Makedon kalecisi Milosevski'nin bahsi olan bu maçtan 5 gün önce "Konsoloslukta
isim var" diyerek bir günlügüne Istanbul'a gidip gelmesi ve bu maçta oynamayip,
yerine kaleyi koruyan Hakan Erol bu olayi ortaya çikarttigi gibi
!
Bakalim bu tesadüfler nerede bitecek? Futbolculari kullananlar ortaya çikartilmak
istenecek mi ve ya çikartilabilecek mi?
Yoksa olay sadece 3–5 futbolcuya ceza verilmesi ile mi kapatilacak?
Eger ögle olacak ise simdiden su soruya cevap verilmesi gerekir!
Bu olaylardan kisa bir süre sonra bu düzenegi ortaya çikartan bir iki kisiden
biri Sebatspor Baskani Veli Sezgin’i kim vurdu?
Biraz da Futbol
Fenerbahçe’nin Milano’da 87 dakika müthis bir oyunu vardi. 87.dakikada Fenerbahçe’nin
ataginda eksik yakalanan Milan Savunmasi Anelka’ya atilan pasin arkasina düsmemesi
halinde kalesinde 2.golü görecekti.
Yedek kulübesi bile Fenerbahçe takimindan pahali denilen Milan maçindan sonra,
belkide Fenerbahçe’nin Brezilyalilarindan 1–2 si milli takimlarina bile çagrilacakti!
Gerçekten Milan’a karsi müthis oyun oynayan bu futbolculari maçtan sonra hocalari maalesef
yalniz birakti.
O da malum medyamiz gibi skor yorumu yapip futbolcularini duygusallikla suçladi!
Oysa maç öncesi Milan’in Kaka, Shevcenko, Vieri gibi cepheden tehlikeli gelen
oyunculara karsi orta üçlüden birinin Luciano ve Önder’in önünde sürekli derinlik
vermesini gerektigini ikaz etmesi ve gerekirse de top ile uzun mesafeli driplingler
ile gole giden bu oyunculara kaleden uzak noktalarda küçük fauller yapilabilecegi
talimati verebilirdi.
Netice de medya dahi addettigi Daum’a, C.Daum futbolculara yüklenip durdu.
Ama bu sahada ki futbolcularin gösterdigi performansa gerçekten yazikti.
Ve bu futbolcular oynadiklari oyunun bilincine varir, C.Daum’da inanirsa Fenerbahçe
bu guruptan çikacaktir.
Birgün
Gazetesinde yayinlanan diger yazilar |