|  | Jean 
                    Amadou Tigana
    Hürser 
                    Tekinoktay                     
                            03 Kasım 2005İstikbal 
                    Kimin . . .
   İçinde bulunduğumuz günlerin en çok 
                    konuşulan olayı Malatya Çocuk Yuvası'nda şiddete maruz kalan 
                    çocuklar.
 Önümüzdeki günlerde Milli Eğitim bakanlığına bağlı diğer tüm 
                    birimlerde bu ve benzeri olayları andıran vaka ikazları daha 
                    önceden müfettişlerce hazırlanmış raporlar ile ortaya çıkacak 
                    gibi.
 
 Bunlardan bazıları yatılı İlk Öğrenim Bölge Okulları ve Pansiyonlu 
                    İlköğrenim okulları ile ilgili olacak.
 
 Atatürk'ün gençlere verdiği önem ve değer prensiplerinin günümüzde 
                    geldiği nokta çok endişe verici.
 Oysa Atatürk'ün ;
 ''Gençler! Cesaretimizi kuvvetlendiren ve devam ettiren sizlersiniz. 
                    Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz 
                    kurduk, onu yüceltecek ve yaşatacak sizlersiniz".
 
 Sözleri çok net ve açık değil mi?
 
 Gençlere verilen öneme örnek olan, bu olaydaki çocuklar uzun 
                    süreyle psikolojik rehabilitasyona tabi tutulacaklar.
 
 Peki ya tespit edilemeyenler?
 Kişisel gelişimlerindeki olumsuz etkiler ile büyüyen gençlerimizin 
                    sorumluları acaba kimler?
 
 Cevabın ''Tabiî ki Milli Eğitim Bakanlığı yöneticileri'' olmaması 
                    için sorumluların çok duyarlı ve olağan üstü bir çalışma dönemine 
                    girmeleri gerekmektedir.
 
 Türkiye'de Spor Akademisinden mezun olan, pedagojik dersler 
                    ile eğitilmiş birçok spor hocası var.
 
 Bunlardan birçoğu askerlikleri sonrasında teskere bırakıp 
                    astsubay olarak orduya hizmet etmektedir.
 
 Bir çoğu da işsizdir.
 
 Eş, dost, ahbap ilişkileri ile çocuklarımızı eğitimsiz kişilere 
                    emanet ederken, maalesef bu eğitimli spor adamlarından istifade 
                    edilememektedir.
 
 Akademi mezunu olan eğitimli spor hocalarına istihdam açmak 
                    sadece gençlerin sağlıklı kişilerin elinde yetişmesini sağlamayacak 
                    aynı zamanda da doping, şike-teşvik, bahis, çeteler, skandallar 
                    ve kavgalar içindeki Türk Sporunun geleceğini de belki düzlüğe 
                    çıkaracaktır.
 
 Neticede bugün sporumuzun geldiği sağlıksız durum açık ve 
                    net bir şekilde ortadadır.
 Biraz da FutbolFenerbahçe'nin hocası Daum'un işler iyi giderken işleri ters 
                    yüz etmesi aslında beklenilen bir son.
 
 Milan, Beşiktaş ve PSV maçlarındaki oyunun formatında, dengeli 
                    oyun ve Anelka gibi bir yeteneğin verimli kullanılması var 
                    idi.
 
 İki Schalke maçında Anelka daha arkada oynatılıp yetenekleri 
                    ve enerjisi büyük israfa uğratılmış ve adeta hem Anelka'dan 
                    hem de önde oynatılan Nobre'de hucum hattında istifade edilememiştir.
 
 Netice de Nobre'nin çok geniş alanların oyuncusu olmadığını, 
                    oysa Anelka'nın çok geniş alanlarda neredeyse her aldığı topla 
                    bir takım kadar etkili olduğunu C.Daum nasıl göremez inanılır 
                    gibi değil!
 
 Tabi sadece bu basit ama önemli detay dışında, Gelsenkirschen'deki 
                    maçın stratejisi, kadrosu ve oyun esnasında gelişen şartlara 
                    göre yapmış olduğu uygulamalar da her zamanki gibi dengesizlikler 
                    ile dolu tam bir C.Daum klasiği oldu!
 Jean Amadou Tigana ve Soyunma odalarıÜlkemizde ne zaman antrenör değişikliği olsa hemen o takıma 
                    geliyor denilen Mali doğumlu 80'lı yıllarda Fransız Milli 
                    takımının yıldız futbolcusu Tigana nihayet Türkiye'de!
 
 Bravo menajerine!
 
 Londra'nın en büyük alışveriş merkezi olan Harrods mağazalarının 
                    sahibi Muhammed El Fayed'in 2.Chelsea olma hayali ile Fulham'ın 
                    başına getirip sonrasında mahkemelik olduğu Jean Amadou
 
 Tigana'nın gelişi ile Mehmet Ekşi'nin İdari Menajerliğe getirilmesi 
                    de oldukça ilginç.
 
 Mehmet Ekşi dört yıldır Beşiktaş takımının alt yapısında görevli. 
                    Böyle bir yeteneği var ise bugüne kadar acaba niye farkına 
                    varılmadı?
 
 Varıldıysa da Dünya 3. sü olan 17 yaş altı takımında bir tane 
                    bile Beşiktaşlı olmadığı için mi dikkate alınmadı o da bilinmez!
 
 Ama bilinen o ki Beşiktaş takımında istifa kaosu yaşayıp Ankaragücü 
                    maçında bile soyunma odasından çıkmayan
 Erdil Arpacı, Tayfur Havutçu, yardımcısı Sinan Serhatlıoğlu 
                    (Lucescu'nun eski tercümanıdır !),
 Gordon Milne ve Kıvanç Oktay'ın üzerine Mehmet Ekşi'nin de 
                    idari menajer olması çok ilginç bir tablo ortaya çıkarıyor.
 
 Soyunma odasında menajer ve sivil enflasyonundan futbolcuya 
                    nefes alacak ve maça konsantre olacak yer kalmayacağından 
                    yeni bir soyunma odası inşa edilmesi söz konusu olur ise Jean 
                    Amadou
 
 Tigana'ya ;
 Johan Cruyff'ün Barcelona'da görev yaptığı ilk günde Başkan 
                    Nunez'e söylediği "Soyunma odası sadece bana ve futbolculara 
                    aittir" sözünün hatırlatılması belkide Beşiktaş ve kendisinin 
                    geleceği için önemli bir başlangıç olacaktır.
 
 Konu ile 
					ilgili yazılar
 
  Birgün 
                    Gazetesinde yayinlanan diger yazilar  
 
 |