İtalya'da futbol dünyasını sarsan skandal
gittikçe büyüyor. Şu anda içlerinde Serie A'dan Juventus,
Fiorentina, Lazio, Udinese, Messina, Siena Serie B'den Arezzo,
Cretone ve Avellino'nun da bulunduğu tam 9 kulüp soruşturma
altında bulunuyor.
Juventus'un da içlerinde olduğu 3 kulüp ise düşme tehlikesi
ile karşı karşıya. Savcılık soruşturmasını "ayarlanmış
maçlar" üzerine yapıyor. Napoli Savcılığı ise geçen
sezon tam 18 maçın ayarlanmış olduğunun tahmin edildiğini
açıkladı.
Savcılığın iddianamesi ise 1400 sayfa tutuyor ve 52 kişi
hakkında soruşturma başlatılmış durumda. Listedeki en ünlü
isimler Juventus kulüp müdürü Antonio Giraudo, yine aynı
kulübün spor direktörü Luciano Moggi.
Bu iki isimde skadalın ortaya çıkmasının akabinde istifa
ettiler. Başkan yardımcısı Roberto Bettega ve diğer yönetim
kurulu üyeleri de aynı şekilde istifalarını vermiş durumdalar.
Juventus'da 29 Mayıs'ta yapılacak kongrede yeni yönetim
kurulu seçilecek.
Bu arada Antonio Giraudo savcılık tarafından kulübün bilançolarını
değiştirmekle suçlanıyor. Torino savcılığının ise aylardır
Giraudo'yu takibat altına aldığı söylenmekte.
Giraudo ise borsada işlem gören Juventus hisselerinin 3,6sını
elinde bulunduruyor. Angelli ailesi ise 10 Milyon Euro karşılığı
bu hisseleri alıp Giraudo'yu kulüpten uzaklaştırmayı planlıyor.
Buna karşı Giraudo'da her şeyi hemen kabul etmeyi kesinlikle
düşünmediğini söyleyerek suçlamalara karşı çıktı.
Moggi'ye ise İtalyan hakem komisyonu başkanı ve UEFA hakem
kurulu başkan yardımcısı Pierluigi Pairetto'ya hakemlerle
ilgili belirttiği istekler konusunda ağır suçlamalar yöneltiliyor.
Savcılık ayrıca Pairetto ve yardımcısı Paolo Bergamo hakkında
da soruşturma başlattı. İkilinin kısa zamanda ifade vereceği
açıklandı. Yöneticilerin dışında hakemler de soruşturmanın
kapsamında.
Aralarında Dünya Kupası'nda düdük çalacak Massimo De Santis'in
(44) de bulunduğu 4 hakemin olaylara karıştığı iddia ediliyor.
De Santis yaptığı açıklamada dürüst bir insan olduğunu ve
bu konularda kimsenin kendisini suçlayamayacağını Dünya
Kupası'nda kesinlikle düdük çalacağını ve bununda herkesçe
bilinmesini istediğini söyleyerek savcılığa adeta meydan
okudu.
Skandalın patlak vermesinin ardından istifalar da birbiri
ardına gelmeye devam ediyor. Pazartesi saklayacak hiçbir
şeyim yok diyerek istifa eden İtalyan Futbol Federasyonu
Başkanı Franco Carraro'dan sonra başkan yardımcısı Innocenzo
Mazzini'de istifa etti.
Diğer yandan bütün bu olanlar Juventus'un teknik direktörü
ve oyuncularını da derinden etkileyecek gibi gözükmekte.
Çünkü 29. şampiyonluğunu bu hafta sonu ilan etmesi beklenen
Juventus'un Serie B'ye düşürülmesi mümkün.
Juventus haftalardır basını tamamen boykot ediyor ve hiç
bir konuda hiçbir açıklama yapılmıyor. Teknik direktör Capello'nun
ise arasının bir çok oyuncu ile açık ve Inter ile anlaşmak
üzere olduğu yerine ise Fiorentina'dan Cesare Pandelli'nin
geleceği konuşulmakta. Bu hafta içinde yapılan antrenmanda
Capello ile tartışan Del Piero antrenmanı terk etti.
Bu skandala yalnızca kulüp yöneticilerinin değil İtalya'da
çok büyük etkisi olan Futbolcular Sendikası GEA'nın Başkanı
Filius Alessandro'nun da karıştığı söylenmekte.
Alessandro'nun transfer dönemlerinde özellikle de Moggi
ile bişbirliği yaparak Juventus'a gidecek futbolcuları "ya
imzalarsın yada futbol hayatını bitiririz" şeklinde
tehdit ettiği ve İtalya'da yapılan bir çok transferde etkili
olduğu söylenmekte. Savcılığın ise 2003 den bu yana sendikayı
gözetim altından tuttuğu ancak bu zaman kadar bütün bu olaylara
müdahale etmediği iddiası var.
Bu arada polis federasyon ve hakem birliğinin merkezlerini
basarak arama yaptı ve Moggi'ye karşı kullanılabilecek bir
çok kanıt elde edildi. Pazartesi ise soruşturmanın sona
ermesi ve savcılığın iddianamesini hazırlaması bekleniyor.
Ayrıca izlenecek yol da pazartesi belirlenecek.
Bu soruşturmaların sonucunda bu olaya karışan herkesin yaşam
boyu futboldan men cezasına kadar varacak büyük cezalar
alması bekleniyor.
Juventus ise kulüp olarak çok büyük cezalarla karşı karşıya.
Takım Serie B'ye düşürüleceği gibi kanun Juventus'un kazandığı
son şampiyonluğu da elinden alma yetkisine sahip.
Bu patlayan skandalın ardından UEFA'da bu
olay konusunda görüşlerini açıkladı. UEFA İletişim Direktörü
William Gaillard yaptığı açıklamada "İtalyada olanlar
Avrupa Futbolu'nun bir aynası ve diğer ülkelerde neler olduğunun
bir göstergesi, bir takım güçler futbolu yönetmek istiyor,
büyük kulüpler büyük ekonomik planlar yapıyorlar ve Şampiyonlar
Ligi'nde sürpriz istemiyorlar bu da hakemleri etkileme çabasını
getiriyor, paranın gücü futbolun üstüne çıktı" şeklinde
UEFA görüşünü belirtti.
Kicker dergisi yazarı ve İtalyan futbolunu
çok yakından tanıyan Oliver Birkner ise yaptığı yorumda
aslında olayın Moggi ile değil Moggi-izim ile igili olduğunu
ve bir çok kulübün uzun yıllardır her türlü düzensizliği
kabul ettiğini ve hatta uyguladığını belirtti.
Birkner Roma'nın hakemleri defalarca baskı altına aldığı
Inter'in pasaport sahtekarlıkları yaptığını ve hem Milan
hem de Inter'in bilançolarını değiştirdiklerini Berlusconi'nin
ise aşırı borçlanmaları ve vergi kaçırmalarını yasalara
uydurarak görmezden geldiğini belirten yazar bütün takımların
buna razı geldiğini ve düzensizliğin neredeyse kendini otomatik
olarak legal hale getirdiğini buna karşı çıkan herkesin
kapının önüne konduğunu belirtti.
Birkner, İtalya'da futbol dünyasından inandırıcılığın kalmadığını
ve futbolcu, yönetici, hakem ve gazetecilerin aynı kaptan
beslendiği için de bu inandırıcılığın geri kazanılmasının
çok zor olduğunu belirterek çok anlamlı bir örnek de veriyor.
"İtalya'da futbol aynen "wrestling" gibi
yani çok gösterişli ama sonuçta o ringde olduğu gibi her
şey sahte.
HABER: Hüseyin ÖZKÖK
Lippi
ve Buffon'da zan altında