haluk ulusoy, fatih terim, nihat kahveci, Malta, Moldova, Bosna Hersek, Norveç, a milli takım

Cahit Göveren 27 Kasım 2007

Haluk Ulusoy'un Gözyaşları

Ali Sami Yen’deki Bosna Hersek maçı 1-0 kazanılırken, saha içinde olduğu gibi tribünlerde de büyük sevinç yaşandı.

Milli Takımımız çok kolay bir gruptan tek bir golün getirdiği avantajla Avrupa Şampiyonasına gitmeyi garantiledi. Gelinen bu başarı noktası az şey değildi ama, 5 yıl önce Dünya Üçüncüsü olan bir Ulusal takım için çok şey de değildi.

Bakıyoruz, protokol tribününde Haluk Ulusoy ağlıyor, ağlarken tebrikleri kabul ederek, herkesle sarmaş dolaş oluyor.

Saha içinde Fatih Terim aile boyu gösteri yapıyor. Bosna Hersek galibiyeti olağan üstü abartılıyor. Moldova, Malta ve Yunanistan maçlarının kayıp puanları ile egolarını tatmin etmek uğruna yaşatılan sıkıntılar yok sayılıyor.

“Başarıda kendilerini kahraman ilan edenlerin, başarısızlıkta hainlikle bile suçlandığından haberleri yok muydu acaba bunların“ diyesi geliyor insanın içinden.

Fatih Terim son A Milli Takım çalıştırıcılığında kadroya 105 oyuncu çağırırken, yaz – boz tahtasına döndürdüğü portföyü ile sürdürülebilinir başarıyı hiçbir zaman sağlayamadı.

İşin bir başka rahatsızlık veren yanını maaş ve primlerin oluşturduğunu göz ardı edemeyiz. Bugün Türkiye’de bir emekçiye ödenen asgari ücretin tam 300 katını maaş olarak her ay cebine indirip, “Milli Takım olunca ben para konuşmam ?“ diyerek demogoji yapan Fatih Terim, şimdi kendisi de dahil olmak üzere her bir futbolcuya verilecek 410 milyarlık Ulusoy ödülleri, pardon ulufeleri için gıkını bile çıkarmıyor.

Ne diyelim. Futbol Federasyonu özerk. Müdahale edilirse FİFA. gönül koyar sonra “Mübarek olsun“ demekten başka bir sözümüz kalmıyor, bu durumda. Gelelim sadede..

A Milli Takımımız Haziran 2008 ayında İsviçre ile Avusturya’nın ortak ev sahipliğinde organize edilecek 13. Avrupa Futbol Şampiyonasına katılacak.

Asıl yarış şimdi başlıyor. Rakiplerimiz 2 Aralık günü belli olacak. Avrupa arenasında 16 ülke takımı kıyasıya mücadele verecek. Bu turnuvada Malta, Moldova, Bosna Hersek ve Norveç gibi zayıf ekipler yok artık.

Kelimenin tam anlamı ile Kurtlar sofrasındayız.

Nihat Kahveci’nin Bosna Hersek ağlarını bulan tek bir golü nedeniyle istifa etmekten kurtularak, Milli Takımın başında kalmaya devam eden Fatih Terim davranış bozuklukları sergilemeden, eleme grubunda aldığı dersleri iyi ezberleyip, çıkmalıdır bu zor sınavlara, yoksa; yine “Ben yaptım, oldu” derse bu kez hüsran katmerli olur.