Galatasaray, Fenerbahçe, Derwall, Ali Sami Yen
Hüseyin Özkök
13
Mart 2008
Galatasaray Taraflarına
Düşen
Bu satırların yazarı olan ben tam
35 yıldır bilinçli olarak futbol seyrediyorum. Rahmetli
babamın da Galatasaraylı olması nedeni ile 40 yıllıkta
Galatasaraylıyım.
Ancak özellikle Radyospor’daki
programlarımda ve gazete yazılarımda her zaman objektif ve
tarafsız yorum yapmayı kendime ilke edinmişimdir.
Ben kulüp taraftarlığım özel
hayatımla sınırlıdır ki onda da körü körüne takımımın
peşinden gitmem.
O zaman kamuoyu önündeki
tarafsızlığımın bir anlamı kalmaz.
Bugün bir istisna yapıp bu
satırları bir “Galatasaray taraftarı” olarak yazacağım.
Hedef alacağım grup ise “Galatasaray’ın taraftarı” olacak.
Futbolun ilk yıllarından 80’li
yılların ortasına kadar olan dönemde taraftar konusunda
Fenerbahçe’nin sayı olarak bariz bir üstünlüğü vardı.
Bunda da Fenerbahçe’nin o yıllarda
daha başarılı bir takım olmasının rolü büyüktü.
Büyüklerimiz Galatasaray’ın
seyircisinin o yıllarda küçük bir grup halinde statlarda yer
aldığını anlatırlar.
Derwall’in Galatasaray’a gelişi ile
birlikte Galatasaray’ın yaptığı düşünce devrimi
Galatasaray’ın seyirci sayısının da hızla artması konusunda
bir milat oldu.
Derwall devrinin başlaması ile
Galatasaray Avrupa sahnesinde daha çok yer almaya ve maç
kazanmaya başladı.
Ezeli rakipleri hep ilk turlarda
elenirken Galatasaray tek başına Avrupa’da başarılı maçlar
oynadı ve bu da seyirci sayısının artmasında büyük rol
oynadı.
Zaten Galatasaray’ın Avrupa’da
oynadığı maç sayısına baktığınızda bu net şekilde ortaya
çıkmakta.
Çünkü Avrupa’da ancak kazanarak
daha çok maç oynayabilirsiniz.
Kazandıkça da gündemde olur sempati
toplarsınız.
Seyirci sayısının artması tabii ki
seyirci profilinin de günden güne olumsuz anlamda
değişmesine neden oldu.
Galatasaray’ın her zaman
“Galatasaray kültürü” ile ön plana çıkmış seyircisi gittikçe
bir kültür yozlaşmasına uğradı.
Tabii ki bu kültür yozlaşmasını
toplumun genelinde görülen yozlaşmadan asla soyutlayamayız.
Dolayısıyla Galatasaray seyircisi
de bu paralelde bundan nasibini aldı. Özellikle de son 5-6
yıldır Galatasaray maçlarında küfür eksik olmaz oldu.
Türkiye’deki yöneticilerin
yerleştirdiği düşmanlık ve rövanş kültürü küfür için en
güzel ortamı zaten hazırlıyordu.
Bununla birlikte de Galatasaray’ın
küfür ve şiddet yüzünden sahası sıklıkla kapanmaya ve
kulübün mali açıdan zor durumda olduğu bu dönemde kulüp her
hafta para cezası almaya başladı.
Bunun yanında son yıllarda
Galatasaray seyircisi, seyircisiz maç oynama cezaları
yetmiyormuş gibi takımını tribünlerde sürekli yalnız
bırakmaya da başladı.
Büyük maçlar dışında Ali Sami
Yen’in dolduğunu artık göremiyoruz. Ancak burada seyirciye
hak vermiyor değilim.
En büyük rakibiniz seyircilerin
“insanca” maç izlediği ve sürekli övülen bir stadyumda
oynarken Türkiye futbol tarihinin en büyük zaferleri Ali
Sami Yen’de yaşanmış olsa da artık köhne ve hiçte rahat
olmayan konforsuz bu stadınıza gitmek istemiyor ve “insanca”
maç izlemek istiyorsunuz ki, bunda çok haklısınız, ben de bu
yorumla maça gitmeyen çok insan tanıyorum.
Ancak kulübünüzü ayakta tutacak,
ona kan verecek yine sizlersiniz. Aslantepe’de belirsizlik
sona erdiğine göre size düşen inşaat bitene kadar el ele
verip takımınız bunca eleştiri altında iken ona sahip çıkmak
Ali Sami Yen’de takımınızı yalnız bırakmamak ve sahaya
çıktıklarında artık yalnız olan futbolcuları her koşulda
desteklemek olmalıdır.
Hüseyin
Tarık Özkök'ün
Birgün Gazetesi
ve hurserTekinoktay.com için yazdığı yazılarına aşağıdaki
linklerden ulaşabilirsiniz.
Hüseyin
Tarık Özkök'ün yazıları
ve
Beklenen Dosya;
Fatih Terim ile ilgili tüm ayrıntılar, Fatih Terim video,
Fatih Terim Dosyası >
Yazarlar
|
Futbol
Videoları
Uydu
Maç Yayınları |
Canlı Radyo Yayını
ve Konuşamadıklarımız
Dünya Kupası
Özel
|
Çok Özel Röportajlar
|
Tekinoktay
Özel
|