
Hürser Tekinoktay
22 Eylül 2004
Fahrenheit
9/11
"Zor soruları önceden sormayanlar,
Amerikan halkına büyük zarar verdiler. 860 genç yurttaşımız
işlerini iyi yapamayanlar yüzünden öldü.Eğer işlerini iyi
yapsalardı belki de bu savaş olmayacaktı." diyor , 75.Oscar
ödül töreninin yıldızı, son günlerin de çok konuşulan belgeseli
Fahrenheit 9/ 11 filminin ünlü yönetmeni Michael Moore .
Joan
Baez'in de yeni neslin özgürlük ve demokrasi savaşçısı olarak
nitelendirdiği Michael Moore, eleştiri ve hür düşünce haklarını
kullanmayanları da suçlamadan geçmiyor ve kendisi bu hakkını
en acımasız şekilde kendi devlet başkanına bile yapıyor.
Ülkemizde
ise bir çok alanda düşünce özgürlüğü ve eleştirinin kullanılmamasının
riske girmemenin en doğru yolu olduğu bilinmektedir !
Ersun Hocanın hepimizin tanık olduğu bir çok sıkıntısı ve
çelişkilerle dolu bir çok uygulaması varken; Ziya Doğan'ın
Gürcistan maçı sonrası yapılan röportajda Ersun Hocanın her
şeyi
yüzde
yüz doğru yaptığını söylemesi; Ersun Hocanın da kendisine
teşekkür göndermesi bunun en güzel örneklerinden değil midir
!
Oysa
ki Ersun Yanal bir teknik adamın 15-20 maçta toplam olarak
yapacağı hata miktarını sadece bir maçta; Gürcistan milli
maçında yapmıştı.
Yapılan
hazırlık maçı, maçın oynandığı yer, saha tespiti, maç öncesi
çalışmaları, maç kadrosu, oyuncu tercihleri ve maç esnasındaki
uygulamaları acaba Ziya Doğan da aynı şekilde yapar mıydı
?
Yoksa
ülkemizde yerleşmiş olan, teknik adamların düşünce özgürlüğü
ve eleştirilerden sakınıp birbirlerini eleştirmemeleri bir
erdem olarak mı kabul edilmelidir ?
Eğer
bu sorunun cevabı "evet" ise artık bunu değiştirmemiz gerekmez
mi ?
Ersun
Hoca da "yeni beyin fırtınaları yaratmamız lazım" derken bu
değişime hazır olduğunu belirtmiyor mu zaten ?
Ama
Ziya Doğan "ben de gerçekten aynı uygulamaları yapardım" diyorsa
, Türk Antrenörlüğünün geleceğine yazık dememek elde mi ?
Şahsen
böyle diyeceğine da inanmak kolay değil ! Çünkü 70 Milyonun
gördüğünü Ziya Hocanın görmemesi mümkün değil !
O
halde nasıl olup da böyle bir anlayışın yerleşmiş olduğuna
bakmak gerekir. Samimiyetsizlikten mi yoksa asıl amaç bir
antrenörün kendisinin de yapacağı hatalar karşısında, eleştirilemezliğinin
meşruiyetini sağlamak mıdır ?
Geleceğe
doğru bakanlar için tek seslilik ve düşünce kısıtlılığı pek
sevimli bir tarz olamamalıdır.
Aynı
Haltercilerde yaşanan skandal gibi; Olimpiyat Şampiyonu olan
Nurcan dahil bir çok bayan sporcunun doping kullandığının
bilinmemesi mümkün değilken, doping kullandırılan bayanlarda
yan tesir olarak "cinsel isteğin aşırı arttığı" da bilinirken,
ciddi bir sektör haline gelen doping kullanımı ve kullandıranlar
ile savaşmak lazımken, alternatif olarak bayanlarda halter
sporunun rafa kaldırılması isteğine seyirci kalınabilir mi
?
Bu
arada dünyada oluşan doping sektörünün kurbanlarının Amerikalı
sporcular dışında hemen her milletten olması da çok ilginç
!
Yine
bazı sapmalar yüzünden Bayan Futbol Milli Takımının ve liginin
faaliyetlerinin durdurulduğunun söylentilerinin araştırılmayıp
hiçbir eleştiri ve hür düşünce hakkının kullanılmaması gibi
!
Bu
hakkı kullanmaya alışık olmayanlara, Ziya Doğan'a ve Ersun
Hoca'ya bir öneri; Michael Moore'un Altın Palmiye ödüllü fahrenheit
9/11 adlı belgeselini izlemeye ne dersiniz?

Birgün
Gazetesinde yayınlanan diğer yazılar
|