Hürser Tekinoktay                            9 Ekim 2004
İki gol ekstrada

Göreve geldiği günden beri futbol sahası dışında yaptıkları ve söyledikleri sürekli tartışma konusu olan Ersun Yanal'ın, futbol sahası içinde aynı izlenme oranı yakalayamadığı koskoca bir ilk yarı izledik. Çok zayıf hatta amatör sayılabilecek bir takıma karşı ilk yarıda ortaya konulan futbol skorun dışında tartışılması gereken konuydu. Rakibimiz bizim grubumuzun değil, Avrupa'nın en zayıf takımlarından biriydi. Bu yarıda yapılan bir sürü geri pas, kaptırılan toplar, bir türlü kurulamayan oyun, savunmada pozisyon hataları ve bunu takiben yapılan gereksiz fouller, bize çok düşük sayılabilecek pas yüzdesi ile oynayan bir Milli takım seyrettirdi. Gerçekten Milli takımımızın bu kadar zayıf bir takıma karşı bu kadar kötü oynaması maçlarımızın Danimarka, Ukrayna ve Yunanistan olmamasına şükrettirdi.
Özellikle hucüm bölgesinde birbirine benzer nitelikleri taşıyan futbolcular istedikleri gibi kendilerine top atan bir orta alan olmamasından, takımımıza bir türlü gerekli olan ritmi kazandıramadılar. Özellikle Milli takımımızın Emre Belözoğlu'ndan başka oyun kurucu bulamamış olması teknik heyet için üzerinde çalışılması gereken bir konu olacak gibi.

İkinci yarının başında Gürcistan maçında oynatılmayan ve dün gecenin yıldızı olan Nihat Kahveci'nin attığı şut ile kalecinin sakatlanmasına neden olan gol ile seyirci ve takıma gelen coşku bu yarıya suni bir hareket getirdi. Bu dakikadan sonra oyunun kaderine razı olan ve haddini fazlasıyla bilen Kazakistan Milli takımı maçın bitmesini beklerken, maçın normal süresi dışında iki gol yiyerek skorun 4-0'a gelmesine neden oldu.

Takımın ve sahanın en iyisi olan Nihat, böyle bir akşamda ve sahip olduğu özellikler dikkate alındığında penaltı vuruşunu yapacak ilk futbolcu olmalıydı. Takımın genelinde futbolcuların özellikle ikinci yarıya gelen hareketli ortam ile arzulu olduklarını gördük. Tabiki bunda Şükrü Saraçoğlu'nun ve taraftarın katkısı da büyüktü. Hakan Şükür'ün kadroya alınmamasına ''teknik bir konudur'' diyen Ersun hocanın maç öncesi düşüncelerinin pek tutmadığını maç boyunca ceza alanına yapılan 25'in üzerindeki ortaya, sadece iki tane kafa vuruşu yapılması ile gördük.

Bundan sonra oynanacak Danimarka, Yunanistan ve Ukrayna maçları oynadığımız Kazakistan ve Gürcistan maçlarına benzemeyecek. Şayet Ersun hoca saha dışı ve saha içi yaptığı uygulamalarının dengesini kurabilirse, Milli takımımız Almanya'da yapılacak Dünya Kupası finallerine kadar olmayan birçok sorunu halledip başarıya ulaşacaktır.



Birgün Gazetesinde yayınlanan diğer yazılar