|  
                     
					
                   
                    Hürser 
                    Tekinoktay                                  
					     
                    13 Ocak 2004  
                    Romantizm, 
                    Realizm 
                    ve Vincente del Bosque 
                     
                    Vicente Del Bosque analizine, şimdi 
                    bir de Realizm açısından bakalım. . . 
                     
                    18.Yüzyıl sonlarında ortaya çıkan romantizm kavramı ; 
                    19.Yüzyıl ortalarında Fransız ressam Gustave Courbet'nin 
                    Paris'te bir barakada açtığı kişisel sergisinde ''Le Realisme, 
                    Gustave Courbet'' adını vererek hem klasizme, hem de romantizme 
                    başkaldırı olan realizm akımının öncüsü olmuştur.  
                     
                    Yapaylığa başkaldırı niteliğinde olan realizm; 
                    çağdaş eserler üretmek ve konularını öncelikle yüksek 
                    sınıflar ve temalarla ilgili değil, toplumsal sınıflar ve 
                    temalar arasından seçen , yaşamın önyargısız, bilimsel bir 
                    tutumla incelenmesi amacını taşır.  
                     
                    Yani bir anlamda gerçeğin ta kendisidir. 
                    Yılın Spor Yazısı olan , Vicente Del Bosque analizine , şimdi 
                    bir de  
					
					Realizm açısından bakalım. 
                     
					Del Bosque ''en çok ücreti, kazanan oyuncudan bir fazlasını, 
                    alt yapıdan gelen oyuncuya verecek kadar özkaynaklarına sahip 
                    çıkan ve dünyanın her zaman en spektaküler transferlerini 
                    yapan Real Madrid gibi bir kulüpten gelmesine karşın ilk olarak 
                    alt yapıdan gelen gençleri gönderdi. 
                     
                    ''Özellikle oyunu kanatlara taşıyacağız'' dedi. Ama Carew'in 
                    dışında tek hava hakimiyeti ve klasik anlamda tek santrafor 
                    olan Ali Cansun'u bir kez ön liberoda deneyip eline idman 
                    programı bile verdirmeden ortada bıraktı .  
                     
                    O Ali Cansun sonradan katıldığı Sakaryaspor'da gollerini atmaya 
                    ve attırmaya başladı. 
					 
                    Diğer realiteleri de sıralayalım... 
                     
                    Kalede Arsenal'in peşinde koştuğu bir kaleci varken , zor 
                    ve 
                    karmaşık bir ortamda yeni bir Casillas yaratma sevdasına, 
                    önce Murat'ı sonra Ramazan'ı, ve dolayısıyla Beşiktaş'ı sıkıntıya 
                    soktu !  
                     
                    Savunma hattındaki hemen hemen tüm oyuncuların var olan üstün 
                    özelliklerini ve fizik güçlerini, agresif, yıldırıcı ve mücadeleci 
                    yanlarını göremedi. 
                     
                    3'lü savunma için avantaj sayılacak bu anlamda üstün özellikli 
                    oyunculara; çevresel görüş, çabukluk, sürat, manevra, oyunu 
                    kurmak gibi daha farklı özelliklerin gerekli olduğu alan savunmasında 
                    görev vermesi israr ile 4'lü çizgi alan savunması oynatmaya 
                    çalışması teknik açıdan bir skandaldı ! 
                     
                    14 kez Brezilya Milli takımı formasını giymiş Benfica'da başarılı 
                    bir kariyer yapmış Beşiktaş'ın 100. Yıl şampiyonluğunda büyük 
                    pay sahibi, 29 yaşındaki Ronaldo'yu gönderme kararı çıkarken 
                    astronomik transfer ile Beşiktaş' a gelen İbrahim Toroman'a 
                    ise bir türlü yer bulunmadı ! 
                     
                    Ama bir başka realite Beşiktaş'ın ilk yarıda, lig tarihindeki 
                    en fazla golü kalesinde görmesiydi ! 
                    Oynatmak istediği sisteme en uygun olan Ümit Milli Takımı'nın 
                    yıldızı Gökhan Zan'ı, kendisinin göremeden gönderilmesi belki 
                    bir şanssızlıktı! 
                     
                    Yine sistemi içinde orta sahada oyunun iki yönünü de yüksek 
                    bir ritmle oynaması gereken ön liberonun Ali Cansun değil, 
                    Yasin ve Ümit Aydın olduğunu da anlayamadı. 
                     
                    Oyunun sol kenarında İ.Üzülmez, İ.Akın hatta Tümer varken 
                    çok yüksek rakamlara Juanfran'ı alıp sonra da ''yönetim seni 
                    göndermek istiyor'' demesi de bir başka realite olmadı mı 
                    ? 
                     
                    Sistemi için biçilmiş kaftan Okan Koç'u gönderip, 2.Lige gitmeyi 
                    planlayan Kaan Dobra ile lige girip, sonra da ''sağ kanat 
                    oyuncumuz yok'' diyerek rakip ceza alanında çok yüksek gol 
                    şansı olan Ahmet Hassan'ı oraya monte etmeye çalışması da 
                    inanılmaz değil miydi ? 
                     
                    Geçen yıl ''oyunun Merkezi kullanılmış, bu yıl oyunu kanatlardan 
                    oynayacağız'' dedikten sonra bu model için Carew'in alternatifi 
                    olan Ali Cansun'u gönderip Veysel'i tribüne çıkartıp yerine 
                    Sergen ve Tümer ile çift santrafor icat edilmesine ne demeli 
                    ! 
                     
                    Üstelik kulübede Romen milli takımının santraforu olan 
                    Pancu varken ! 
                     
                    Bir birinin kopyası yetenekli solakların, sağ kanattan gelen 
                    ortaya sağ ayakla vurması gerektiğini hiç mi düşünemedi? 
                     
                    Alt yapılarda; topun geldiği yöndeki ayağın kullanılması gerektiği 
                    İspanya'da farklı mı öğretiliyor acaba ? 
                     
                    Netice de oynatmak istediği futbol ile oluşturmaya çalıştığı 
                    kadro birbirine sürekli tersti ! 
                     
                    Eldeki mevcutlarla oluşturmaya çalıştığı kadro ne günü nede 
                    Beşiktaş'ın geleceğini kurtaracak gibiydi ! 
                     
                    Bu şekilde sigorta fonunun idaresindeki , tüm maddi ve motivasyon 
                    eksikliği ile küme düşmemeye çalışan İstanbulspor ile aynı 
                    sayıda golü yedi ama aralarında sadece 30 milyon euroluk bir 
                    transfer bütçesi farkı vardı! 
                     
                    Böyle hazin bir ortamda Türkiye Kupası karşılaşmasında 18 
                    yaşındaki futbolculardan oluşan Göztepe takımına karşı 1-0'lık 
                    galibiyet sonrası ''iyi yoldayız'' demesi tabii ki doğaldı 
                    ! 
                     
                    Sonunda da kendisi için ''Bu adamı birinin çimdiklemesi lazım, 
                    o yanındaki tercüman arada bir iğne batırsın bu adama'' diye 
                    bahsettiği kişinin kendisine akıl vermek için görevlendirilmesi 
                    tatlı romantizmden Gustave Courbet'nin acı Realizm'ine dönüşmesinin 
                    ta kendisi değil miydi... 
                    
                  Del Bosque tarafından 
                    henüz görülmeden Gaziantep'e kiralanan Gökhan Zan Antep'de 
                    gösterdiği performans ile Süper Ligde sezonun en iyi savunma 
                    oyuncusu oldu... 
                    Şimdi ise Dardanelspor'da oynadığı gibi 4'lü alan savunması 
                    düzeninde oynayan Beşiktaş ve Milli takımın vazgeçilmez oyuncuudur. 
                  Takımda ön libero 
                    sendromu yaşanmaya başlandı İbrahim Toroman başta olmak üzere 
                    ön libero bulunamadı.. 
                  Carew ligin ilk 
                    haftalarında ısınırken sakatlandı...Yerine ne santrafor ne 
                    de Hava hakimiyeti olan bir santrafor bulunamadı... Zaman 
                    zaman Sergen ve Tümer iki santrafor olarak vazife yaptı! 
                  JuanFran alındı 
                    ve bedelsiz olarak hemen gönderildi ! 
                  Diğer gönderilenlerdenolan 
                    Okan Koç'u Galatasaray aldı.... Ancak Federasyonun son anda 
                    uygulaması ile bu transfer gerçekleşmedi... 
                    Okan Koç şimdi Ersun yanal tarafından transfer edildi ve 
                    Vestel Manisaspor'da oynamaktadır... 
                  Cordaba'ya tercih 
                    edilen Ramazan del Bosque'nin gitmesinden sonra bir daha oynamadı 
                    !  
                  Del Bosque tarafından 
                    gönderilmek istenen Ronaldo Rıza Çalımbay'ın göreve gelişi 
                    ile birlikte takımın en önemli oyuncusu oldu! 
                  Beşiktaş'ta bir 
                    daha Sergen ve Tümer yan yana çift santrafor olarak hiç bir 
                    zaman oynamadılar... 
                  Beşiktaş Yönetiminin 
                    aldığı bir sürü oyuncu bir sezonu bile tamamlamadan bedelsiz 
                    olarak Beşiktaş'tan gönderildi.. . . . 
                  Bu transferleri 
                    kimin yaptığı hiç bir zaman ortaya çıkmadı ... 
                   31 Kasım 2006, Spor 
                    Servisi 
                  
					*** 
                      
                    12.Hikaye, 
                     
                    Yeni 
                    Bir sayfa Rıza Çalımbay 
                     
                    3 Şubat 2005 
                    Konu  
                    Soyunma odalarının Mahremiyeti 
                    
					Soyunma 
                    odaları ve Rıza Hoca 
					  
             
             
                
					 
					
					
					Yazarlar |
					
					Özel Futbol Dosyaları | 
					
					
					Futbol Videoları 
					| 
					Futbol Haberleri
					
								  
					
					
					Canlı Radyo 
					Yayını ve Konuşamadıklarımız 
					| 
					
					Dünya Kupası 
					Özel  
					
					
					Çok Özel Röportajlar 
					
					 
					|  
					
					Tekinoktay Özel |  
                      
						
						
						2007 Yılı Oskarları
						
								  
					
					
					Uydu Maç Yayınları |
					
					The Best Of  |